75. Rüya

440 40 11
                                    

Bölümü kontrol edemedim hatalarım varsa affola.

Keyifli Okumalar :)

Yıldıza Basmayı Unutmayınız! :)

"Delalim şirkete geçeceğim beni geçirir misin?"

Derya sürekli olarak uçuşarak Kendal'ın yüzüne çarpan saçını tutarak kulağının arkasına kıstırdı.

"Elbette gelirim" dedi. Kendal'ın içini okşayan gülümsemesi hemen dudaklarında yer aldı.

Telefonla konuşmasını bitiren Kemal yanlarına gelerek telefonunu eski yerine bıraktı. Yüzünde ki gizlemeye çalıştığı öfkeli ifade Kendal'ın gözünden kaçmadı.

Akıllarında çalışma odasında gerçekleşen sert sohbetin izleri duruyordu.

"Her şey yolunda mı?"

Kemal ağabeyine başını salladı. "Yolunda" dedi. Hocasına dönerek "Hocam devam edebilir miyiz?" diye sordu.

"Atışlarla devam edelim"

"Olur hocam"

"İyi çalışmalar"

"Teşekkür ederiz Derya Hanım"

Sibel Hoca ve Kemal poligona doğru ilerlerken Kendal çatılı kaşlarıyla Kemal'e bakmaya devam ediyordu.

"Kendal haydi gitmeyecek miydin?"

Derya getirmiş olduğu tepsiye eline almış Kendal'a bakıyordu.

Kendal'ın çatılı kaşları düzelirken dudakları kıvrıldı.

"Beni göndermeyi bu kadar çok istediğini bilmiyordum delalim"

"Kendalll" Derya kendisi ile uğraşmamasını açıkça vurgularken Kendal'ın dudak kıvrımları gülümseyen bir hal aldı.

Yan yana eve doğru yürümeye başladılar.

"Kurtuluş yakında çıkacak delalim çok az kaldı"

Derya'nın yüzünde ki gülümseme genişledi. Bu güzel haberi duyduğu için fazlasıyla sevinmişti.

"Öyle mi?" diye sordu heyecanla. "Gülcan mı söyledi?"

"Evet delalim"

Derya mutfağa önden girerken Kendal arkasından ilerledi.

"Kurtuluş'u hastanede zapt etmek zor çıkmak istiyor Gülcan'da artık en sonunda pes etti"

Derya tepsiyi tezgaha bırakarak Kendal'a döndü.

"Bu kadar uzun süre hastanede kalmak onun içinde zor olmalı"

"Öyle delalim her şey gibi buda elbet geçecek,"

Kendal'ın sesinden akan inanç Deryanın korkularını kırıyordu.

Mutfaktan çıkmak üzere oldukları an mutfağa Sultan Hanım girince Derya kıpkırmızı kesildi.

"Kendal oğlum sen şirkete gitmemiş miydin?"

"Şimdi gideceğim daye ne oldu ki?"

"Bir şey yoktur oğul sadece gittin sanmıştım haydi öyleyse kolay gele"

"Sağ ol daye"

Sultan Hanım Deryayı daha fazla utandırmamak için konuyu uzatmazken kayınvalidesinin her şeyi anladığını düşündükçe Deryanın yüzü utançtan cayır cayır yanıyordu.

Kendal kapıya kadar sessiz kalırken tamamen baş başa kaldıkları anda Deryanın yüzünü avuçlayarak dudakları kıvrıldı.

"Ah delalim utangaç çiçeğim"

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin