Hepinize merhaba öncelikle geciken bölüm için özür diliyorum. Şehir dışından ailem geldi bölümü yazmam gecikti ve parça parça yazdığım için pek içime sinen bir bölüm olmadı. Umarım beğenirsiniz.
Yıldıza Basmayı Unutmayınız!
Keyifli Okumalar :)
Bütün aile camın önünde ip gibi dizilmişti. Derya heyecanla yaklaşarak Kendal'ın yanına cama yaslandı. Kendal gülümseyerek "Delalim nerede kaldın? Kemal nerede?" diye sordu.
"Asansörler doluydu merdivenlerden çıktım Kendal"
Derya bocalayarak camdan gözlerini çekerek Kendal'a dikti. Kurtuluş uyanmış doktorlar kablolarını çıkarmaya başlamıştı. Gülcan'da içerideydi. Kemal'in çıkmazı Deryaya sevincini dahi yaşamasını engelliyordu. Üstelik kız arkadaşının çıkıp geldiği zamanlama çok kötü bir zamanlamaydı.
Karan ve Korhan sevinçten yerlerinde zıplıyorlardı. Kadir Ağa ve Sultan Hanım omuz omuza vermişler günler sonra rahat bir nefes alabilmişlerdi. Derya Kendal'ın sevinçten ağlamamak için kendisini sıktığını fark etti. Kendal'ın camdaki elinin üzerine elini koydu. Gözleri birleşince gülümsedi.
"Sıkma kendini"
"Şimdi değil delalim şimdi değil"
Gülcan'ın içeriden çıkmasıyla Derya elini çekti. Kendal elini indirirken Gülcan'ın başına toplandılar. Günler sonra Gülcan'ın da gözleri parlamaya başlamıştı.
"Durumu iyi normal odaya alacağız"
Sultan Hanım şükür ederek ellerini yüzüne sürdü.
"Görebilecek miyiz?"
"Tek tek ve çok kısa kalmak kaydıyla sizi içeri alacağız"
Tüm ailenin sevinci ikiye katlanırken Gülcan tekrardan içeri girdi ve Kurtuluş'la birlikte içeride ki tüm ekip çıkmaya başladı. Haftalar sonra ilk yakın oldukları andı. Kurtuluş gözden kaybolana kadar Kendal yumruklarını sıktı. Hala onu vuranların bulunmayışı yüreğini yerinden söküyordu.
Kadir Ağa, Sultan Hanım Karan ve Korhan'ın Kurtuluş'un arkasından giderken Kendal'ın yerinde kalması ile Derya'da kalmıştı.
Kendal'ın gözleri kısıldı Derya içinin ürperdiğini hissetti. Üşüme hissi beraberinde gelirken kollarını bedenine sardı. Kendal, "Kemal nerede?" diye sordu. Derya dudaklarını dişledi.
"Biri geldi," diye başladı. Nasıl anlatacağını bilemeyerek sanki suçlusu kendisiymiş gibi gözlerini kaçırdı.
"Raffeella mı?"
Deryanın ağzı hayretle açık kaldı. Kollarını çözerek "Sen onu tanıyor musun?" diye sordu.
Kendal Deryanın saçlarını geriye çekerek yüzünü avuçları arasına aldı.
"Derya'm Kemal Kurtuluş vurulduğundan beri bizden kaçıyordu yüzümüze bakmıyordu bu durum dikkatimi çektiği için Said'den bir araştırma yapmasını istedim bu sabah öğrendim bir sevgilisi olduğunu"
Derya Kendal'ın yanağındaki elinin üzerine elini koyarak tuttu. Gözleri nemlendi.
Suç yoktu ortada ama cezası çoktan kesilmişti. Bedeli kim ödemişti?
Kurtuluş mu?
Kemal mi?
Raffeella mı?
"Başka bir şey daha var?"
Kendal'ın bakışlarına kuşku yerleşirken Derya kendi elleriyle Kendal'ın kalbine bir çivi çaktı.
"Raffeella'nın babası İtalyan mafyasıymış Kurtuluş'u vuranda Kemal ve Raffeella'nın gizlice evleneceğini öğrendiği için babasıymış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...