100.

330 38 28
                                    

Bulutlara Esir Olduk 100 yaşında :)

Ramazanınız mübarek olsun Rabbim bayrama hepimizi ulaştırsın :) Gecikme için çok çok özür dilerim :)

Keyifli Okumalar :)

Yıldıza Basmayı Unutmayalım!

Derya son anda vermiş olduğu kararla odasında hazırlanmaya başlamıştı. Kurtuluş ve Gülcan'ın nişanından iki ay geçmiş mart ayına girmişlerdi. Yarın Suna'nın oğlu Derya'nın küçük yeğeni Hakkı bir yaşına girecekti. Derya yeğenine alacağı hediyeyi kocası ile seçmek istiyordu. Siyah beyaz çizgileri olan oversize bir elbise giyerek göbeğini sevdi. Göbeği öyle çok büyümüştü ki artık ayak parmak uçlarını göremiyordu.

Nadir olarak yapsa da saçlarını toplamayı tercih ederek at kuyruğu yaptı. Küpelerini kolyelerini takarak hazırlığını tamamladı. Havanın açık ve güneşli olmasıyla üzerine siyah renk şişme yelek giyerek telefonunu çantasına koyarak odadan çıktı. Zergül'ü avluyu süpürürken gördüğünde gülümseyerek "Kolay gelsin" dedi.

Zergül belini doğrulturken aynı şekilde gülümseyerek "Sağ olun gelin ağam" dedi. Geçen zamanda konağa ve Kıralı ailesine alıştıkça Zergül'ün katı ciddiyeti kırılmış biraz yumuşamıştı. Derya ile de çok iyi anlaşmaya başlamışlardı.

Aralık olan kapıdan içeri giren Hazım Zergül'ü süzerken Deryanın boğazını temizlemesi üzerine kendini toparlayarak önüne dönmüştü. Utandığı her halinden belli olurken "Arabanın hazır olduğunu haber edecektim gelin ağam" diyerek belirtti.

Zergül utanç içinde süpürgeyi bırakıp mutfağa kaçarken Deryanın dudaklarına tatlı bir tebessüm konmuştu. Yanlış anlamadıysa bu ikili birbirlerinden hoşlanıyordu. Şimdiye kadar fark etmeyişini ikisinin de çok iyi saklamış olabileceğine yordu.

"Gidelim" dedi.

Arabaya bindiklerinde Deryayı ilk kez şirkete gidiyor oluşunun heyecanı sarmıştı. Kendal'a haber vermemişti. İki yıla yakındır evli olmalarına rağmen Kendal'ın şirkette ki çalıştığı ortamı ilk kez görecekti.

Derya özellikle Kendal'a sürpriz olması için Hazım'ın haber vermesini istememişti.

Kısa sürede şirkete geldiklerinde Derya Hazım'ın açmış olduğu kapıdan karnını tutarak dikkatle indi. Güvenlikten geçerek şirketten içeri heyecanla girdi. Danışmada ki kız Derya'yı görmesiyle ayağa kalkarak "Hoş geldiniz gelin ağam," dedi. Derya dudaklarını dişledi. Şirkete ilk gelişi olsa da hemen tanınmış olması hoşuna gitti.

"Kolay gelsin Kendal Ağa kaçıncı katta acaba?"

"Beşinci katta gelin ağam asansörler sağ tarafta geldiğinizi haber etmemi ister misiniz?"

"Hayır sürpriz yapmak istiyorum haber vermeyin"

"Peki gelin ağam"

Derya heyecanını bebeği ile paylaştığı için elini göbeğinden çekemiyordu. Danışmada ki kızın tarif ettiği yöne giderek asansörleri bulup üst kata çıktı. Camdan asansörün içinde geçtiği katlarda mesai saati devam ettiği için elinde evraklarla koridorlarda dolaşan birkaç çalışan dışında kimseyi görmemişti. Beşinci katta asansörün durmasıyla içinden çıkarak paytak adımlarıyla sekreter masasına ilerledi. Koltuğun boş olduğunu gördüğünde dudaklarını büzerek koridorda ilerledi. Kendal'ın adının yazılı olduğu odayı bulduğunda kalbinde ki heyecan daha da artmış bebeği de hareketlenmeye başlamıştı. Kapıyı tıklatarak içeriden ses gelmesini bekledi.

"Gel," diyen boriton kalın sesi duyduğunda neden bu kadar heyecanlandığını yorumlayamasa da yüreği ağzında kapıyı aralayarak içeri girdi.

Kendal ile göz göze geldiğinde zaman durmuş gibi hissetti. Kendal'ın ilk baştaki gözlerinde ki şaşkınlık ayağa kalktığında hayranlık ve sevince dönüşmüştü.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin