Keyifli Okumalar :)
Yıldıza Basmayı Unutmayınız! :)
Bir hafta sonra
Derya ve Kendal el ele uçağın merdivenlerini iniyorlardı. Önlerinde Sultan Hanım ve Kadir Ağa ilerlerken Derya'nın yüzünü utanç kaplamıştı. Her an arkalarını dönüp birleşen ellerini göreceklermiş gibi Derya Kendal'a tedirgin bakışlar atarken Kendal alttan alttan gülümsüyordu. Üstelik arkalarında devamlı olarak kıkırdayan Kemal ve Korhan ikilisi vardı.
Uçağın merdivenleri son bulduğunda Derya derin bir nefes aldı. Urfa kadar olmasa da İstanbul'da epey sıcaktı. Ekim ayını yarılamış olsalar da sonbahar henüz yüzünü göstermemişti.
Havaalanı çıkışında onları Rıfat karşılarken arabaya geçerek ilk olarak hastaneye gitmişlerdi. Kenan hastanenin girişinde ailesini karşılarken Kurtuluş'un kaldığı odaya hep birlikte çıkmışlardı.
Kurtuluş hazırlanmış bir şekilde yanında Gülcan ile odada bekliyordu. Aralarında ki kısık sesli muhabbet Kıralı ailesinin odaya doluşmasıyla son buldu. Gülcan aralarında ki mesafeyi açarken aynı anda "Hoş geldiniz" dediler.
"Hoş bulduk oğul hoş bulduk Gülcan kızım,"
Kurtuluş kalkmak için ani hamle yaptığında Kendal ani kalkışına müsaade etmemiş elini omzuna koyarak engellemişti.
"Yavaş ol," diyerek uyardı.
Gülcan'da tıpkı Kendal gibi uyarıcı bakışlar atarken "Ani hareket etmemelisin" dedi.
Sultan Hanım Gülcan'ın Kurtuluşa olan ilgili yaklaşımından pek memnun olurken Gülcan örfünün ve adetinin getirdiği saygı ile evleneceği adamın ailesinin karşısında stresten dolayı biraz bunalım yaşasa da ellerini öpmeyi ihmal etmemişti.
"Çok yaşa kızım sağ olasın,"
Kurtuluşta Kadir Ağanın kendisine yaklaşıp elini uzamasıyla babasının elini ayağa kalkmadan öpmüştü.
"Biz gidebiliriz artık kızım değil mi?"
O kadar uzun günler geçirmişti Kurtuluş hastanede onu almak için gelmiş olsalar da inanmak güçtü.
"Elbette gidebilirsiniz çıkış işlemleri tamamlandı"
Gülcan doktor önlüğünün cebinden kağıt çıkararak Sultan Hanım'a uzattı.
"Kurtuluş'un bunlara dikkat etmesi gerekiyor bir süre ne yemesi ne yememesi gerektiğine dair önemli bir liste"
Kurtuluş kağıda hoşnutsuz bir bakış atarken Gülcan devam etti.
"Günlük yapması gereken egzersizlerin listesi ise onda var"
"Tamam kızım sen hiç merak etmeyesin tüm bunlar yapılacak"
Sultan Hanım kağıdı dikkatlice çantasına koydu.
"Uçak yolculuğu yapmasında bir sakınca yok değil mi?"
Gülcan'ın kaşları havalandı.
"Uzun bir mesafe olmadığı sürece sıkıntı değil dikkat etmesi yeterli"
Gülcan'ın aksine Kurtuluş'un kaşları çatılmıştı.
"Burada kalmak istiyorum şirketi de çok boşladım zaten"
Korhan eliyle ağzını kapatarak Karan'ın kulağına fısıldadı. "Şirket bahane aşk şahane Gülcan yengeyi İstanbul'da bırakıp Urfa'ya dönmek istemiyor" diye fısıldadı. Karan Korhan'ı dirseği ile dürterek uzaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...
