Profilimde yeni bir hikaye yayınladım hepinizi bekliyorum :)Keyifli Okumalar :)
21 Aralık en uzun gece geceniz Derya ve Kendal gibi mutlu geçsin inşALLAH :)
Yıldıza basmayı unutmayınız! :)
Derya büyük bir heyecanla valizini hazırlıyordu. Bir ay göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. Kendal'ın kuzeni Ali Asaf'ın düğünü olmuş Karan ve Korhan sınava girmiş sıra ise Asuman ve Said'in düğününe gelmişti. Yarın İzmir'e gideceklerdi. Uçakları yarın erken bir saatte olduğu için valizi bugünden hazırlamaya başlamıştı. Konakta kahvaltı sonrası dört saat süren temizlikten sonra Derya valizini hazırlamak için ancak fırsat bulmuştu. Ayşil ve Ayşim'de gelmiş temizliğe yardım etmiş olsalar da büyük evin temizliğe de haliyle uzun sürüyordu. Kına İzmir'de olsa da düğün Urfa'da olacaktı kınadan sonra düğünde konakta da ağırlayacakları misafirler olacağı için İzmir'e gitmeden büyük bir temizlik yapmışlardı.
Her şey tamam olunca Derya valizini kapatarak fermuarını çekip yatağın üzerinden indirip dolabın yanına bıraktı. İlk önce valizini hazırlamak istemiş kendi yatak odasının temizliğini sonraya bırakmıştı valiz hazır olunca kollarını sıvayarak işe koyuldu. İlk önce camı açarken kuşların sesi içeriye dolmuş Derya'nın yüzünde gülümseme oluşmuştu. Biraz ilerde büyük bir çınar ağacı vardı ve kuşların sesi ağaç dallarının arasından geliyordu.
Odasının temizliğini de kısa sürede bitirirken yorgun düşmüş olsa da duşunu aldıktan sonra odasında durmak istemeyerek ilk mutfağa uğradığında Korhan'ı yemek yerken görmeyi beklemiyordu.
Sınav bitse de Korhan'ın stresi bitmemişti. Şimdi de sonuçların stresi sarmıştı.
"Korhan ne yapıyorsun?"
"Yemek yiyorum jinbira sende yemek ister misin? Lahmacun sipariş ettim"
Derya hayretle donatılmış masaya bakarken "Daha kahvaltı yapalı kaç saat oldu ki" dedi.
"Çok oldu Jınbira öğlen oldu farkında değil misin ezan okunacak neredeyse?"
Korhan koca lokmasını yutarken Derya karşısına oturdu. Temizlik yapmaktan epey yorulmuştu aç hissetmiyor olsa da Korhan öyle iştahlı yiyordu ki tok insanı dahi yemeğe davet ediyordu.
"Ben sabah pek yiyemedim o yüzden açıktım biraz"
"Biraz mı?"
Derya lahmacunlara bakarken sayısının birazdan epey fazla olduğuna çoktan kanaat getirmişti.
Korhan lahmacuna salata sararak Deryaya uzattı. Derya kibarca lahmacunu alırken "Karan seni böyle görmesin yine diline dolar biliyorsun değil mi?" dedi.
Korhan gülümsedi.
"Neyse ki evde değil Kendal ağabeyim ile işe gitti"
Derya lokmasını bitirip "Sen niye gitmedin?" diye sordu.
"Sanırım doktor olmak istediğimden ağabeyim sıkıcı şirket işlerine beni bulaştırmak istemedi. Gelip gelmek istemeyeceğimi sormadı ama ben yine de bir arkadaşımla buluştuktan sonra ne yaptıklarına bakmak için yanlarına uğrayacağım"
Derya tek kaşlarını kaldırdı.
"Bu arkadaş Karan'ın geçenlerde ağzından kaçırdığı arkadaş mı adı Elizan olan?"
İçtiği şalgam Korhan'ın boğazına kaçarken öksürmeye başladı. Derya telaşla su doldurup Korhan'ın yanına gelerek sırtına vurdu.
"İyi misin?" derken endişeden rengi değişmişti. Korhan ise kıpkırmızı kesilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...