Hepinize Merhaba :)
Yine çok beklettim biliyorum özür dilerim :(
Çok hastalandım hala da iyileşebilmiş değilim. Çocuğum da aynı şekilde günlerdir hastane ve ev arasında gidip geliyoruz bölümü zor tamamladım henüz yeni bitirdim ve hemen paylaşıyorum umarım beğenirsiniz her satırından keyif almanızı diliyorum :)
Yıldıza Basmayı Unutmayınız :)
"Ben hazırım ben hazırım gidebilirizzz"
Kendal avluda naralar atan Korhan'ın sesini duyduğunda bıkkınlıkla gözlerini devirdi.
"Delalim Korhan başımızı ağrıtmadan çıksak ya,"
Derya ayna karşısında son kalan sol küpesini de kulağına takarak Kendal'a dönüp gülümsedi.
"Olur," dedi gülümsemesi eşliğinde "Bende zaten hazırım"
Kendal iç çekerek baştan aşağı dakikalardır sanki izlemiyormuş gibi tekrardan Deryayı inceledi.
Her zaman ki gibi çok güzel olmuştu. Elbisesinin sol tarafı lila rengi şifondan kumaştan oluşurken sağ tarafı kadife kumaştı lila rengi çiçeklerle bezenmişti. Belinde incecik örülü bir kemer vardı. Arkaya doğru uzayan Deryanın yürüyüşünü engellemeyecek bir kuyruğu da vardı. Elbise Deryanın üzerinde büyük bir uyum içinde duruyordu. Evden az önce ayrılan kuaförün yaptığı saçları ışıltılar saçıyordu. Kendal Deryanın saçlarının toplamasına alışık olmasa da bu halini de çok beğenmişti.
Kendal ağır ağır yerinden kalkarak yatağın üzerinde ki Deryanın kaşesini alarak yanına ilerledi. Elbise dar olmadığı için göbeği de çok hafif belli oluyordu. Kendal Deryanın göbeğine elini koyarak şakağına Deryayı baştan aşağı titreten bir öpücük kondurdu. Kendal gözlerini kapatarak "Çok güzelsin," dedi. "Mis gibi okuyorsun"
Deryanın yanakları kızıllaşırken başını kaldırarak Kendal'ın birkaç günlük olan sakallarıyla kaplı olan çenesine öpücük bıraktı.
"Sende çok yakışıklısın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...