27. Aile Yemeği

1.3K 70 11
                                    

Keyifli Okumalar :) Hatam varsa affola :) 

Efsunun bayılmasıyla apar topar hastaneye gidilmişti. Deryada gelmek istese de Kendal izin vermemiş, yengesi Serap ve Nurcan Hanımla evde kalmıştı. Asuman ve İsmail Bey eve geldiğinde tüm olup biteni Serap Hanım ve Derya büyük bir üzüntü içinde anlatmışlardı. Nurcan Hanım akşam yemeğinden sonra kendi evine gittiği için çoktan evden ayrılmıştı. Derya Kendalı iki üç kere aramasına rağmen sadece bir kere konuşabilmişlerdi oda çok kısa sürmüştü.

Gece yarısına doğru Kendal ve Kurtuluş birlikte eve geldiklerinde Deryanın yüreğine büyük bir rahatlık çökmüştü.

"Efsun iyi mi?" Derya büyük bir telaşla sorarken Kendal karısının telaşına yorgunlukla gülümsemişti.

"Gayet iyi merak etme haftaya nikah var,"

"Nee?" Derya ilk önce şaşırmış sonrasında içi oldukça rahatlamıştı.

Derya bebeğini kaybeden biri olarak güçlükle sordu.

"Peki bebek iyi mi?"

"Oda gayet iyi merak edilecek bir durum yok," Bu habere diğerleri de oldukça sevinirken saatin epey ilerlemiş olmasıyla odalarına çekilmişlerdi. Kendal ve Deryada odalarına geçmişlerdi. Kendal hastane kokusundan arınmak için hemencecik kısa bir duş alıp, karısının yanına geri dönmüştü. Derya, Kendalın nemli saçlarında parmaklarını gezdirmeye başlamıştı. Derin bir nefes alarak "Keşke Efsunu buraya getirseydin bizimle kalsaydı," dedi.

Kendal saçlarında gezen parmaklarla iyice gevşemişti. Bütün gün gergin, stresli ve yorucu geçmişti.

"Söyledim ama gelmek istemedi ağabeyi polismiş Mardin de görev yapıyormuş, yıllık izinde olduğu için kardeşinin yanına gelmiş zaten birbirlerinden başka kimseleri yok o yüzden birlikte evlerinde kalmak istedi ama eğer sende kendini iyi hissedersen Asuman ile birlikte yanına gidebilirsiniz nikah için alışveriş yaparsınız hem Efsun hem Nigar yengem buna çok sevinir,"

"Bence nikahtan önce hep birlikte bizde akşam yemeği yemeliyiz böylelikle herkes biraz daha yumuşamış olur,"

Kendal, Deryanın dudaklarına eğilerek küçücük bir öpücük kondurdu.

"Benim düşünceli karım eğer sen kendini yormayacağına söz verirsen neden olmasın?"

Derya Kendalın kendisini düşünen hallerine bayılıyordu. Tatlı bir tebessümle "Yormam," dedi. Aynı tatlılıkla bu sefer kocasını kendisini öpmesi için sokuldu.

****

İki Gün Sonra

Derya ilaçlarını düzenli olarak kullandığı ve epeyce istirahat ettiği için kendini bugün oldukça zinde hissediyordu. Kendal ve Kurtuluş İsmail Beyi de yanlarına alarak işe gittikten sonra evde kadın kadına kalmışlardı. Serap Hanım Beyler işe gider gitmez mutfakta Nurcan Hanım ile oradan oraya koşturmaya başlamıştı. Akşam yemeğine Kendalın dayısı ve eşi geleceği için ekstra özen gösteriyor kızı gibi gördüğü Deryanın kocasının akrabalarına karşı mahcup olmasını istemiyordu.

Derya ve Asuman mutfaktaki l koltuklarda oturarak hayretle Serap Hanımı izliyorlardı. Asuman en sonunda kendini tutamamıştı.

"Anne biraz abartmıyor musun?"

Serap Hanım büyük bir titizlikle yaptığı işine ara verip, Asumana kaşlarını çatmıştı.

"Sus bakıyim sen ne anlarsın,"

Asumanın iki kaşı birden havalanırken "Anneciğim yirmi bir yaşındayım anlayamayacağım ne olabilir?" diyerek imayla konuşmuştu.

Derya dayanamayıp kıkırdarken yengesinden azar işitmemek için ağzını eliyle perdelemişti. Deryanın kıkırtıları Serap Hanımı da Asumanı da fazlasıyla keyiflendiriyordu. Bu keyfe Nurcan Hanım da ister istemez ortak oluyordu. Yıllardır bu evde çalışan biri olarak kendisi dışında bu mutfağa Sultan Hanım dışında giren bir başka kadın olmamıştı. Oysa şimdi Serap Hanımın Derya ve Asumanın varlığı kendisine de oldukça iyi gelmişti.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin