20. Kavga

1.6K 87 5
                                    

Keyifli Okumalar :)

Günler bir bir akıp gidiyordu. Ne zamanı tutabiliyordun ne de zamanı idareli kullanabiliyordun. Cenazenin ardından yedi gün sonra Oya ve Suna ablası evlerine geri dönmüştü. Asuman da yanında iki hafta kaldıktan sonra gitmişti. Koskoca bir ayı Derya acılar içinde geride bırakmıştı. Derya bugünde babasının mezarı başındaydı. Günden güne tükeniyordu hasreti çığ gibi içinde büyüyor, Derya altında kalıyordu.

Dizlerinin üzerinde mezarın başında oturuyordu. Yeşillikleri yaşla parlıyordu.

"Baba," ellerini karnının üzerinde birleştirdi.

"Yarın Kendal ile torununu görmeye gideceğiz," Tutamadığı yaşları akmaya başladı.

"Çok sevinmiş olmalısın dördüncü torun geliyor diye," Yüzünde yarım buruk bir gülümsemeyle mezarın başucunda tahtada yazan isimden gözlerini ayıramıyordu. Her bir harf kafasına kazınmıştı artık inatla her gün rüya olmasını istediği için defalarca kez okuyordu.

"Sen kız çocuklarını çok seversin Baba bende bir kızım olmasını istiyorum,"

Henüz hala belli olmayan karnında bebeğini iliklerine kadar hissediyordu.

"Sen adımı Kardelen koymak istemişsin annem Derya kıramamışsın annemi üstelik vefatta edince son isteğini yerine getirmişsin eğer kızım olursa adını Kardelen koyacağım senin isteğini ben gerçekleştireceğim,"

Deryanın sesi gittikçe boğuklaşmaya başlamıştı. Yaşlar hiç durmadan gözünden boşalıyordu. Gözyaşları uzun zamandır Deryanın yoldaşıydı.

Biraz geri de bekleyen Rıfat, Kendal Ağanın araması üzerine Deryaya yaklaştı. Sıkıntılı bir nefes verdi. İster istemez kadının bu haline üzülüyordu.

"Gelin ağam Kendal ağam aradı gitmemiz gerekiyor,"

Derya bükülmüş boynunu kaldırarak; "İki dakika daha," dedi.

"Peki gelin ağam arabada bekliyorum sizi," Rıfat uzaklaşırken, Derya evlerinin bahçelerinden getirmiş olduğu babasının bakıp büyüttüğü çiçeklerden birini mezarın üzerine bıraktı.

"Sen ne zaman kötü olsam hep hissedersin babacım senin yokluğuna bebeğim sayesinde alışıyorum ayakta kalmamı sağlayan sebebim lütfen artık rüyalarımda bebeğimi benden ayırma buna dayanamam Seni seviyorum,"

Zorlukla ayağa kalkarak, gözyaşlarını sildi. Başında ki kaymış olan şalı düzeltip ellerini göğe açarak bir bir dualarını okudu.

Ayakları uyuştuğu için tökezlese de arabaya doğru gözünde yaşlar yine birikse de akmasına izin vermeyerek ilerledi. Rıfat'ın açtığı kapıdan arabaya binip, yerleşti.

Rıfat da şoför koltuğuna geçince araba hiç beklemeden hareket etmişti. Kısa sürede konağın önüne geldiklerinde Kendal konağın kapısını açarak dışarıya çıkmıştı.

Endişe ve meraktan kafayı yemek üzereydi. Derya arabadan iner inmez tuttuğu gibi odalarına doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Oğul nereye götürüyorsun kızı dursana,"

"Oğul sana diyorum yapmayasın bir yanlış,"

Derya, Kendal'ın peşinde sürüklenirken şaşkınlıktan bir şey ağzını dahi açamıyordu. Neye uğradığını anlayamamıştı ki... Kocası kelepçe misali kolunu sımsıkı kavramıştı. Kaynanası endişe ve korkuyla peşlerinden gelse de Kendal ne annesinin söylediklerine cevap veriyor nede ikazlarını dinliyordu.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin