Berat Kandiliniz mübarek olsun. :)
Keyifli Okumalar :)
Yıldıza Basmayı Unutmayınız!
Üç kurşun!
Üç kurşun isabet etmişti Kurtuluş'un göğsüne ama tüm aileyi yerle bir etmişti.
İstanbul'dan Kemal'in hemen özel uçak ayarlamısıyla uçak Urfa havalimanına inmeden tüm aile havaalanına gelmiş haberi alan Said ve Asuman haberi alır almaz havaalanına Kendal ve Deryanın yanında olabilmek için gelmişlerdi. Uçak geldiğinde ise onları yine yalnız bırakmayarak İstanbul'a gitmek için beraber binmişlerdi.
Sultan Hanım'ın gözyaşları dinmiyor. Devamlı oğlunun yaşaması için dilinden dualar dökülüyordu. Derya perişan olmuş haliyle içini çekerek devamlı akan gözyaşlarını bir eli karnında devamlı siliyordu.
Kadir Ağa büyük suskunluğa bürünmüştü. Karan ve Korhan devamlı kimin yaptığını kimin Kurtuluş'u vurduğunu sorguluyorlardı.
Kendal ise barut gibi oturduğu uçağın koltuğunda zifiri karanlığın içinde giden uçağın camından dışarıya bakıyordu. Kalbi tıpkı gece gibi karamış aklı körlenmişti. Derya kocasının gözlerine bakmaya cesaret edemiyordu. Kendal'ın tek bir yıldızın parlamadığı gözlerinde bakanın yüreğinde korku salıyordu.
Biri dokunsa patlayacaktı.
Kurtuluş... Kanı, canı kendisinden sonra gelen kardeşi üç kurşun yemişti ve Kendal bunu öngörememiş, engelleyememişti. Her şey yolundayken tüm işleri sorunsuz bir şekilde ilerlerken Kendal neyi gözden kaçırdığından başka bir şey düşünemiyordu.
Elbette. Elbette bunu yapanı bulacaktı.
Karan ve Korhan yerlerinden kalkarak Kendal'ın yanına geldiler. Korhan elindeki telefonu uzattı. Haber anında sitelere düşmüştü.
"Ağabey bu doğru olabilir mi?"
Kendal ilk kez Korhan'ın sesinin böylesine cılız ve neşesiz çıktığına tanık oluyordu.
Kendal kaşlarını çatılarak haberin başlığını okudu.
Ünlü İş Adamı Kurtuluş Kıralı Mafya Hesaplaşmasında Kurşunlandı.
Kendal'ın aldığı nefesleri derinleşti ve telefonu kapatarak Korhan'a geri verdi.
Uçağın iniş anonsu vermesiyle "Geçin yerinize kemerinizi takın" diye Kendal kardeşlerini uyardı.
Karan ve Korhan yerlerine geçerken haberi gören Said'in de aklı bulanmıştı.
"Sen Kurtuluş'un mafyaya karıştığını biliyor muydun?" diye sordu.
Kendal'ın gözleri kısıldı. Kaşlarını derince çatınca ortasında vadi oluştu. Zaten koyu kahverengi olan gözleri zindan karasını andırıyordu.
"Avukatlığın sırası değil Said benim kardeşimin mafyayla işi olmaz başka bir şey var bu işin altında"
Said mahcupça Kendal'ın omzuna elini koyarak sıktı.
"Affedersin" dedi.
Uçağın tekerleri piste değdiği anda Kendal kemerini çözdü. Öyle aceleciydi ki biran önce kardeşine gitmek istiyordu.
Derya ara ara karnına giren sancılarla birlikte ayağa kalktı. Bir yanda kayınını kaybetme korkusu bir yanda bebeğini kaybetme korkusu kabarmış ve dört tarafını çepeçevre sarmalamıştı.
Kadir Ağa karısına omuz olurken Asuman Deryanın koluna girmişti. Kendal tamamen çevresine kendini kapatmış kardeşine odaklanmıştı. Deryanın en büyük yangını kocasının çektiği acıyaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...