44. İki Kuş

725 49 7
                                    

Keyifli Okumalar :)

"Derya neden Said beni hala aramıyor?"

Kahvaltıdan sonra Derya odasına geçmiş odasının temizliğinin yapmaya başlamıştı. Bir yandan da kulağına kıstırdığı telefonu ile Asuman ile konuşuyordu.

Yirmi beş gündür kaç binince kez cevap aradıkları soru buydu.

"Asuman Kendal ağzını bıçak açmadığını söyledi o güne dair bir şey konuşmuyormuş sanırım hala öfkesi geçmedi"

Derya hangi yönden Asuman'ı teselli edeceğini şaşırmıştı. Said konağa hiç gelmediği için ne halde olduğunu da hiç görememişti ama Kendal çok zayıflamış olduğunu dile getirmişti. Derya bunu elbette Asuman'ın üzülmemesi için dile dökmemişti.

"Bak görüyorsun işte sildi beni artık istemiyor yoksa arardı haftalar oldu"

Asuman titrek bir şekilde konuşunca Derya kalbinde bir yaranın açıldığını hissetti. Kim bilir ne haldeydi kuzeni günlerdir Said ile konuşabilmek için çırpınıyordu onu hala çok seviyor ve bekliyordu.

"Asuman belki biraz daha zamana ihtiyacı olabilir lütfen kendini bırakma"

Derya işi bitince mutfağa geçmek için odasından çıktı.

"Dayanamıyorum Asuman çok özledim sesine bile muhtaç hale geldim o beni hiç özlemiyor demek ki aramadığı gibi ne mesajlarıma ne çağrılarıma cevap veriyor"

Derya derin bir nefes aldı. Bazen Asuman'ı boşa umutlandırıyor gibi hissediyordu. Acaba gerçekten de Asuman'ın dediği gibi olabilir miydi? Said Asuman'dan o gün vaz mı geçmişti?

Derya mutfağa girmeye çalışıp Aysar elinde kahve tepsiyle çıkmaya çalışınca birbirlerine çarpmaları kaçınılmaz oldu ve Deryanın elinde ki telefon yere düşerken kahve tepsisi de yeri boylayarak büyük bir gürültü çıkardı.

"Derya ne oluyor o seste neydi?"

Asuman'ın sesi üzüntüden sıyrılmış sesi telaşlı geliyordu. Derya telefonu yerden alarak yere düşünce kapandığını sanarak hiç ekrana bakmadan telefonu hırkasının cebine koydu.

"Aysar abla iyi misin yanmadın değil mi?"

"Elime sıçradı biraz ama iyiyim sende bir şey yok değil mi?"

İkisi de gözleriyle birbirlerini hasar olup olmadığını tarıyorlardı.

"Eteğimin ucuna doğru döküldü kahve yanmadım merak etme"

"Çok şükür aklım çıktı"

"Derya ne olduğunu bana da anlatsana çatladım burada"

Derya telefonunun açık olduğunun Aysar ile konuşmaktan hala farkında değildi. Aysar yeri temizlemek için Deryanın yanından ayrılırken Derya tepsiye kırılan fincanları toplamaya başladı.

Faraş ve süpürge ile çıkıp gelen Aysar "Elini keseceksin Derya bırak öyle toplamayı da süpüreyim" dedi.

Derya geri çekilirken Aysar kırıkları süpürmeye başladı.

"Aysar abla bu kadar kahveyi kime yaptın biri mi geldi?"

"Sorma günlerdin gelen Kunter Ağa var ya bugün yine geldi Kadir Ağa herkesi çalışma odasına topladı. Biraz önce Kendal ve Said'de geldi sen gelmeden hemen önce girdiler odaya Ümran abla ile Rasim'de içeride galiba gerçekler bugün ortaya çıkacak"

Derya şaşkınca "Ne gerçeği abla bilmece gibi konuşuyorsun" dedi. Yüreğinde korku oluşmaya başlamıştı.

"Birazdan anlarsın" dedi Aysar.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin