41. Gülsüm

730 50 6
                                    

Keyifli Okumalar :)

Hatalarım varsa affola :)

Oda kapısının açılmasıyla Derya pencerenin önünden ayrılarak kapıya koşturdu. Kendal'ı görünce büyük bir rahatlık yaşayarak "Hoş geldin" dedi.

Kendal kapıyı kapatırken gözü yatakta kırmızı saçlı bebeğine sarılarak uyuyan Gülsüm'e takıldı.

"Sen niye yatıp dinlenmedin delalim"

"Uyuyamadım Kendal sen naptın eniştem ile konuştun mu Urfa'ya taşınacaklar mı?"

Kendal ağır ağır başını salladı omuzları çökmüştü epey yorgun görünüyordu.

"Konuştum zor oldu ama ikna ettim gelecekler bizimle"

Derya sevinçle kocasının boynuna atlarken "Teşekkür ederim" dedi.

Kendal'ın tüm yorgunluğu adeta uçmuştu. Karısının beline kollarını dolarken yüzünü boynuna gömerek kokusunu içine çekti.

Kendal ufak ufak öpücükler kondurmaya başlayınca Derya telaşla geri çekildi.

"Kendal ne yapıyorsun çocuk var odada"

Bir gözüyle Gülsüm'ün hala uyuyup uyumadığından emin olmaya çalışıyordu.

"Uyuyor güzelim o"

"Olsun her an uyanabilir"

"Ne zaman uyudu?"

"Çok olmadı kahvaltıdan sonra biraz oyun oynadık sonra ben Oya ablam ile konuşurken bebeği ile uyuyup kalmış"

Kendal'ın dudakları kıvrıldı. Deryayı kendine çekip hafifçe canını yakmayacak şekilde belini sıktı.

"Çok açım beni biraz beslesene" dedi.

Deryanın gözleri dehşet içinde irileşirken "Senin iyice şirazen şaştı" diyerek söylendi. Kendal gür bir kahkaha atmaya başlayınca Derya Gülsüm'ün uyanmaması için Kendal'ın ağzını kapattı. Kendal avcuna minik bir öpücük kondurunca içine dolan ürpertiyle hemen ellerini hemen çekti.

"Delalim benim gerçekten karnım aç öğlen oldu hala bir şey yemedim ben onu kast etmiştim ama senin için fesat"

Derya kıpkırmızı kalırken dikkatli bakınca kocasının ne kadar yorgun olduğunu fark etti ve bunu başta fark edemediği için daha çok utandı. Oya ablası aradığında sadece yatalı bir iki saat ancak olmuştu. Uykusuz bir şekilde yola çıkmışlardı Adana'ya kadar gelmişler ama ablasının doğum telaşından hiçbir şey yememişlerdi. Kendal'ın onları otele bırakıp odaya kahvaltı söylemesinin ardından gitmesiyle odaya gelen kahvaltı ile ne kadar acıktığını ancak o zaman fark edebilmişti. Kendal ise bir an önce Yusuf ile konuşabilmek için hiçbir şey yemeden gitmişti. Kendal'ın şu an çok aç olması çok normaldi.

"Özür dilerim Kendal aklım hastanede ve şu taşınma meselesinde takılı kaldığı için fark edemedim sen hepimizden daha çok yoruldun araba kullandın bir oda daha var tek kişilik yataklı odaya yemek söyleyelim sonra da orada dinlen olur mu?"

"Beraber dinleneceksek neden olmasın Derya'm üstelik özür dilemene gerek yok bilerek yanlış anlamanı sağlayan benim"

"Ona ne şüphe"

Oda kapısının tıklatılmasıyla birbirlerinin kollarından koptular.

"Kim geldi ki?"

"Oda servisi gelmiştir yukarı çıkmadan önce bir şeyler istemiştim"

Kendal'ın kapıya gidip açmasıyla dediği gibi oda servisinin geldiğini gördüler. Kendal personele bahşiş vererek gönderdikten sonra tekerlekli servis aracını sürüyerek içeri girdi. Gülsüm'ün uyanmaması için bilerek sessiz olmaya çalışıyordu.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin