39. Oyun +18

1.1K 48 2
                                    

Selam :)

Keyifli Okumalar :) 

Umarım Kendal ve Deryayı özlemişsinizdir :)

"Delalim o elinde ki tepsiyle nereye gidiyorsun?"

Derya merdivenlerin başında şaşkınca dönerek Kendal'a baktı.

"Kendal sen ne zaman geldin?"

Kendal gülümseyerek Derya'ya yaklaştı.

"İlk ben sordum" diyerek göz kırptı. Derya'nın yanakları anında kızarırken gözlerini kaçırdı.

"Karan, Korhan Ayşil ve Ayşim çalışma odasında ders çalışıyorlar onlara götürüyorum"

Kendal tepsiye göz atınca gözleri ışıldadı. En sevdiği havuçlu kek gözlerinin önündeydi.

"Biraz önce geldim delalim bende babam çağırdı biraz konuşmamız gerekiyordu şu tepsiyi bırakınca bize de hazırla da odada biraz laflayalım"

Derya'nın gözleri büyürken hemen etrafı kontrol etti.

"Kendal biri duyacak yanlış anlayacak"

Kendal'ın muzır bir şekilde dudakları kıvrılırken ellerini cebine soktu. Derya iç çekerken takım elbisesi içinde ki kocasını sanki işe gönderirken defalarca kez süzmemiş gibi tekrar süzdü. Kravatını çıkarmış gömleğinin ilk iki düğmesini açmıştı.

"Laflayacağız sadece delalim yanlış anlayan sen gibisin"

Derya'nın yanaklarının ısısı artarken tepsiyi biraz daha kendine yasladı. Hafiften elleri titremişti.

"Ben tepsiyi bırakıp geleyim" diyerek Kendal'ın yanından uzaklaşmaya başlayınca Kendal Derya çalışma odasına girene dek arkasından izledi. Deryanın iç çekişini de duymuş ellerinin titrediğini de fark etmişti. Karısını etkiliyor olmaktan zevk alıyordu.

Kendal merdivenlerden inerken Sultan Hanım mutfaktan çıktı.

"Oğlum bitti mi babanla konuşmanız"

"Bitti anam bitti"

"Gelesin öyleyse en sevdiğin kekten vardır yiyesin"

Kendal annesinin yanına yaklaşarak ellerini tutup öptü.

"Sağ olasın anam odada dinleneceğim biraz Derya getirecek sen zahmet etmeyesin"

Sultan Hanım Derya ve Kendal'ın arasının iyi oluşuna öyle çok seviniyordu gözleri sevinçle parladı. Oğlunun hiçbir fırsatı kaçırmayıp karısının yanında oluşu gözünden kaçmıyordu.

"Tamam oğul keyfinize bakın siz öyleyse bende babana bakayım"

Sultan Hanım merdivenleri çıkarken Kendal'da diğer avluda bulunan odalarına geçip ceketini çıkardı. Üzerini değiştirip eşofman takımlarını giyip yatağa oturarak Said'i aradı. Telefonu hala kapalıydı. Resmen sırra kadem basmıştı. Gitmeden önce bir kez aramış gideceğini söylemiş sonra da kaybolmuştu. İki haftadır hala geri dönmemişti.

Derya elinde tepsiyle içeri girdiğinde Kendal elinde ki telefonu bırakarak ayağa kalkıp Deryanın elinde ki tepsiyi aldı. Tepsiye bakınca sırıtmadan edememişti özellikle kek tabağı tepeleme doluydu.

"Delalim kocana kıyak geçtin galiba"

"Kocam çok yoruluyor ondandır belki"

Sedirinin üzerinde karşılıklı bağdaş kurarak oturup tepsiyi ortalarına koymuşlardı. Kendal kekten bir dilim ısırarak hemen ardından çayını yudumladı.

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin