Keyifli Okumalar :)
Hatalarım varsa affola :)
İşlerini bitirmeleri epey vakitlerini almıştı. Eşyaları tek tek özenerek yerleştirdiler. Sultan Hanım öyle her şeyi düşünmüştü ki evin mobilyalarının değerinin gelini için ne kadar kıymetli olduğunu bildiğinden onlara dokunmayarak beyaz eşyayı dahi yenilemiş bulaşık makinesi dahi bağlatmıştı. Buzdolabını ise ağzına kadar doldurmuştu.
"Abla sen çok yoruldun otur lütfen artık"
Derya çok haklıydı Suna mutluluktan yeni doğum yaptığını bile unutup oğlunun her şeyini bin bir özenle yerleştirmişti.
"Haklısın galiba biraz otursam iyi olacak"
Suna sedirin ucuna oturup sırtını yaslarken Gülsüm gözlerini ovuşturarak uyandı. Uyanmanın verdiği sersemlikle şaşkınca etrafına bakmış sonra gözleri annesini bulmuştu.
"Anne biz nerdeyiz?"
Derya da Suna da Gülsüm'ün şaşkınlığına gülümsedi.
"Dedenin evindeyiz kızım"
Gülsüm sedirden inerek ana kucağında yatan kardeşinin yanına oturdu.
"Dedemin böyle eşyaları yoktu anne dedem ölmedi mi bu eşyalar nerden geldi?"
Deryada Suna da yumruk yemiş gibi irkilerek kasılırken Gülsüm annesi ve teyzesinde ki değişimi fark ederek yanlış bir şey söylediğini fark edip sedire geri tırmanıp annesinin boynuna sarıldı.
"Özür dilerim anne yanlış bir şey mi söyledim"
Suna gözleri dolarak kızının saçlarını okşayıp şakağından öptü. Yanlarına oturan Derya'da hem yeğenine hem ablasına birden sarılarak yeğeninin ortalarında sıkıştırdı.
"Küçük Hanım amma uykucu çıktınız kardeşinden çok uyudun"
Deryanın kalbi çok acımıştı bunda Gülsüm'ün suçu yoktu. Derya yeğeninin hiçbir zaman ölümün acısını kendileri gibi erken tatmaması için dua etti.
"Gece nasıl uyuyacak bu küçük hanım hiç bilmiyorum artık"
"Ben çok sıkıştım çişim geldi bırakın beni"
İki kadın gülerek Gülsüm'ü bıraktılar.
"Annecim geleyim mi seninle"
"Burayı biliyorum anne gelmene gerek yok ben kendim yaparım"
Gülsüm koşarak salondan çıkınca Derya yeğeninin otelde neden çekinip tuvalete yalnız gitmediğini anlamış oldu.
"Abla Gülsüm yaşının çok üstünde davranıyor bunu nasıl başardın?"
Gülsüm daha küçükken Derya bunu fark etmemişti ama yeğeniyle geçirdiği vakitlerde olgunluğu fark edilmeyecek gibi değildi.
"Aslında hiç özel bir şey yapmadım sanırım evladımıza yaptığımız en büyük iyilik ona hiç yalan söylemememiz bir şeyi alamadığımız zaman ona sonra alacağımızın vaadini vermedik gitmek istediği bir yer olduğunda götüremediğimde sonra götürebileceğimi söylemedim buda onu erken olgunlaştırdı galiba hiç yaşını yaşayamadı hep ona verebileceklerimizle yetinmeye çalıştı"
Deryanın gözleri nemlenmişti ama ablasını üzmemek için kendini tutuyordu.
"Abla neden bu çok sıkıntı yaşadığınızı bana söylemedin anlatsaydın babamda bende yardımcı olurduk"
"Sizde burada kıt kanaat geçiniyordunuz nasıl söylerdim üstelik babamın ilaçlarının ne kadar pahalı olduğunu bilirken ancak karnınızı doyuruyordunuz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...