96. Mesafe +18

392 33 8
                                    

Keyifli Okumalar :)

Bu bölümde +18 sahneler yer almaktadır. 

Yıldıza Basmayı Unutmayınız :)

Derya heyecanla yazdığı mesaja bakarak yutkundu. Aman ALLAH'ım Kendal'ı ateşe davet etmişti ve adı gibi emindi ki Kendal yanında su taşımayacaktı.

Telefonu komedine bırakırken biraz yüzüne su çarparak serinlemek için banyoya geçti. Serin su tüm duyularını yatıştırırken odaya geçtiğinde heyecanını bastırmıştı.

Telefonu eline alıp Kendal'ın cevap verip vermediğine bakmaya cesaret edemezken yatağın üzerine atmış olduğu eşyalarını toplayıp yerlerine koyarak paketlere yöneldi. Hepsini yatağın üzerine çıkartırken yumuşacık olan dokularına defalarca kez dokunmuş elleriyle sevmişti.

Odasının kapısı tıklatıldığında Derya "Gel" diyerek seslendi. İçeriye başını uzatarak Suna girdiğinde Derya sevinçle ablasına doğru ilerleyerek sarıldı.

"Abla hoş geldin"

Deryanın coşkusuna Suna'da coşkuyla karşılık vererek "Hoş buldum" dedi.

"Neden geleceğini haber vermedin seni aldırırdım"

"Taksi ile geldik üşümedik sağ ol"

Derya dudaklarını büzerek "Bir daha böyle yapma haber ver mutlaka" dedi. Suna Deryayı kırmayarak içinin rahat etmesi için "Tamam olur" diyerek onayladı.

"Hakkı nerede?"

"Aysar abla aldı Sultan Hanımağa'nın yanına götürmek için bende hem sana bakıp hem de çağırmak için gelmiştim"

Derya ablasının koluna girerek yatağa yaklaştırdı.

"Bugün Kendal ile biraz alışveriş yaptık" dedi. Sepete en son koydukları patiği yatağın üzerinden bularak ablasına gösterdi. "Çok güzel değil mi?" diyerek saf bir mutlulukla sordu.

Suna, Deryanın avuçları içerisinde minicik kalan patiğe bakarak "Çok güzel Allah sağlıkla kullanmayı nasip etsin İnşALLAH" diyerek dua etti.

"Amin abla inşALLAH"

Derya diğer almış oldukları ürünleri de hızlıca Suna'ya göstererek paketlerin içerisine geri koydular. Doğuma yakın hepsini yıkayıp ütüleyerek hazır edecekti.

Derya üzerine kalın hırkalarından geçirerek beraber odadan çıktılar. Solona geldiklerinde Hakkı Sultan Hanım'ın kucağında gülücükler saçıyordu. Epey büyümüştü. Bir yaşına girmesine üç ay kalmıştı. Deryayı görmesiyle Hakkı'nın gülücükleri çoğalırken Derya sevgiyle yeğenini kucağına aldı. Yanaklarını mıncırıp öperken "Çok özlemişim" dedi. Kokusunu doya doya içine çekerken "Gülsüm'de burada olsaydı keşke onu da görürdüm" diyerek hayıflandı.

Suna Hakkı için yanında getirdiği ek gıdayı bebek çantasından çıkararak yedirmesi için Deryaya uzattı. Derya Hakkı'yı oturtarak kavanozun kapağını açarak Hakkı'ya yemeğini yedirmeye başladı.

"Buraya geldiğimi duyunca onsuz geldiğim için eminim ki bana çok kızacak"

Deryanın akşam ablasının evde yiyeceği tribi düşününce dudakları kıvrıldı. Sultan Hanım Derya'nın Hakkı'ya yemek yedirişini hoşnut içerisinde izlerken hem onları dinliyor hem de örgüsünü örüyordu.

"Okulda hastalanmıyor değil mi haberlerde salgından bahsediyordu" diye sordu.

"Annemin bize küçükken yedirdiği kür vardı onu hazırlayıp veriyorum Gülsüm'e bazı arkadaşları hastalandı fakat ona bir şey olmadı çok şükür"

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin