Sevgili okuyucularım şu aralar bölümler çok geç geliyor farkındayım en kısa zamanda bu durumu düzene koyacağım sabırlı bekleyişiniz için teşekkür ederim.
Bölümü çok hızlı yazdım biraz geçiş bölümü birkaç bölüm sonra hızlanacağız.
Keyifli Okumalar :)
Deryanın gözleri gibi gülümsemesi de ışıldıyordu. Kendal ayna karşısında ki karısının arkasından yaklaşarak sarıldı. İkisinin de elleri bebeklerinin üzerinde birleştiğinde Kendal çenesini Derya'nın omzuna dayadı.
"Çok güzelsin,"
Deryanın yanakları pembeleşirken ayna karşısında ki görüntülerinden gözlerini alamadı.
Kız istemeye gidiyorlardı üç gün içinde hazırlıklar tamamlanmıştı. Derya her zamankinin aksine renkli çiçekli elbiselerinden ziyade siyah renk şifon bir elbise tercih etmiş, alışveriş sırasında almıştı. Saçlarını açık bırakıp dalgalandırarak hoş bir görüntü elde etmişti.
"Kara gülü andırıyorsun,"
Kendal öylesine yoğun bakıyordu ki aynadan bakışlarına maruz kalan Derya aşka boğuluyordu. Kendal yavaşça Deryanın göbeğini okşamaya başladı.
"Siyahın sana bu kadar yakışacağını hiç düşünmezdim,"
"Teşekkür ederim Kendal beni utandırıyorsun,"
Kendal muzipçe gülümsedi.
"Doğruları söylüyorum,"
Kapı çalmaya başladığında Kendal bıkkınlıkla Deryayı bırakmak zorunda kaldı. Sinirli bir ifadeyle kapıya yönelerek sertçe açtı.
"Ne var Korhan?!"
Eli havada kalan Korhan tırsarak indirdi.
"Ne bağırıyorsun ağabey herkes hazır sizi bekliyoruz diyecektim,"
Çatılı kaşları düzelen Kendal "Tamam," diyerek kapıyı kapattı.
Deryanın gözleri irileşirken acele ile telefonu çantasına atıp çantasını omzuna astı.
"Ne yapıyorsun Kendal çocuğun ne suçu var?"
"Bu kapıyı söküp duvar öreceğim delalim ki bizi kimse rahatsız edemesin,"
"Bu dediğin sende biliyorsun ki imkansız,"
"Şu an hiçte imkansız gelmiyor delalim çok güzelsin odadan çıkmak istemiyorum,"
Derya Kendal'ın fazlasıyla ciddi olduğunu fark ettiğinde Kendal'ın arzuyla parlayan gözlerinden gözlerini kaçırarak "Biz şimdi çıkmazsak bu sefer eminim ki kapıya Kurtuluş dayanacak," dedi.
Derya kesinlikle beş tane kayını, kayınbabası ve kayınbabası avluda toplanmışken bu utancı yaşamak istemiyordu. Üstelik Kazım Ağa'da eşi ile isteme için İzmir'den gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...