Indria

Yan Li 2x4

Tüm öğrenciler şaşkınlık içerisindeydi, yaşlı adamın gözleri genişlemişti. Çünkü beş milenyum yıldır böyle bir şey ilk defa yaşanıyordu. Daha önce dünya tarihindeki hiçbir güç taşında böyle bir yazı çıkmamıştı. Acaba önündeki çocuk bir 'Tanrı' olabilir miydi?

Yaşlı adam hemen toparlandı ve kekeleyerek konuşmaya başladı.

"B-b-b-b-urada bekle lütfen."

Deyip hızlıca koşmaya başladı. Uzun bir süre sonra geldiğinde yanında çok güzel bir figür vardı. Bu kişinin uzun boyu, mavi elbiseleriyle ve kar beyazı ayakları vardı. Siyah saçları bellerine kadar iniyordu. Çift roketi de ele avuca sığmayacak kadar büyüktü. (Medyadaki)

Bu kişi okul müdürü Yan Li idi. Dövüş gücü Natura alemi 1. seviyesindeydi. İmparatorluğun en nadir insanlarındandı ve böyle inanılmaz bir kişi imparatorluğun en güçlü okulunun müdürüydü.

Yaşlı adam onun arkasındayken Indria'nıni önüne geldi ve insanın kalbini titretecek, arzu ateşlerini alevlendirebilecek kadar nazikti. Indria'ya doğru eğildi ve nazik bir sesle sordu.

"Genç adın nedir senin?"

Indria hızlı bir şekilde cevap verdi.

"Indria."

"Demek Indria. Güzel bir adın var genç. Taşa tekrar yumruk atar mısın?"

Indria kafasını salladı ve taşın önüne geçti ve tekrar normal bir şekilde yumruk attı. Taşın tüm alevleri anormal bir şekilde parladı ve tekrar bir yazı gözüktü . Ama bu önceki yazı değildi.

Yetenek seviyesi : ???

Element : ???

Güç Seviyesi : ???

Bunu gören Yan Li'nin gözleri genişledi ve ilginç bir şekilde gülümsedi. Sonra Indria'ya bakarak konuşmaya başladı.

"Indria birinci aşamayı başarıyla geçtin ikinci aşamaya geçebilirsin."

Bunu dedikten sonra saniyeler içerisinde kaybolmuştu. Bunu gören Indria şaşırmıştı ama diğer öğrenciler gayet sakindi. İlk defa böyle teknikler görmemiştiler anlaşılan.

Yaşlı adamın daha önceki tutumu yoktu. Indria'ya karşı çok gülümser bir şekilde bakıyordu. Biraz yürüdükten sonra başka bir meydana geldiler. Bu meydanda bir konuşma yeri vardı yaşlı adam konuşma yerine geçti.

"İkinci aşama çok kolay, sadece bir soruya cevap vereceksiniz. Şuradaki kağıtları ve kalemleri alın. Oraya cevabınızı yazacaksınız. Sorumuz şöyle: Bin yıl eğitim yapan birisi ve bir yıl savaşan birisi dövüşse kim yener?"

Öğrenciler hemen kağıt ve kalemi aldı. İlk sınavı geçen kişi sayısı 28'di. On iki tanesi hemen kağıda yazıp yaşlı adama teslim ettiler. Beş dakika sonra Indria hariç herkes kağıdını vermişti. Indria bir süre daha bekleyip kağıdını verdi. Tüm kağıtların kendisine has işareti vardı böylece kimin verdiği belliydi.

Yaşlı adam yavaşça kağıtları açtı ve yirmi tanesi, bin yıl eğitim yapan kişidir diyordu, diğer sekiz ise bir yıl savaşan kişi. Ama sekiz kişiden sadece birisi sebebiyle yazmıştı. Bu Indria'ydı.

"Bir yıl savaşan kişi. Çünkü bin yıl eğitim insanın savaş tecrübesi olmaz ve herhangi bir teknik bilmez ama bir yıl boyunca savaşan kişinin tecrübesi boldur."

Yaşlı adam bu cevap karşısında sevindi ve sonucu açıkladı.

"Indria'nın dediği gibi. Indria'yla beraber yedi kişi başarıyla sınavı geçti diğerleri diskalifiye edildi! Gelecek yıl tekrar deneyin."

Sert bir tavırla diğerlerini diskalifiye etti. Çok kolay bir soru diyen herkesin yüzleri değişmişti. Onların hepsi soylu ailelerden gelmişti ve ailelerin geleceğin umutları diye görülüyordu. Ama bir soruyu cevaplayamayıp diskalifiye edildiler. Klanlarındaki insanların onlarla dalga geçeceklerini biliyorlardı.

Onların tüm kibirli tavırları değişmişti ve hepsi eğilip yalvarmaya başlamıştı.

"Efendim lütfen alın bizi efendim lütfen!"

Ağlayarak yalvarmaya başladılar. Yaşlı adam ellerini salladı bazı insanlar gelip onları dışarı çıkarmaya başladı.

Onlar çıkarılana kadar boğazları ağrıyıncaya dek bizi alın diye bağırmışlardı. Ama yaşlı adam onları hiç umursamadı. Indria ve diğerlerine beni takip edin diye işaret verdi.

Uzun süren bir takipten sonra çok büyük bir meydana geldiler. Bu meydan sanki okul değilde, bambaşka bir şehirdi. Bir öğrenci şehri. Kahkaha atan öğrenciler, konuşan öğrenciler, el ele tutuşan öğrenciler hatta dövüşen öğrenciler bile vardı.

Burası okulun dış öğrenci sahasıydı. Eğer dış saha böyle ise ana saha nasıl olurdu acaba? Burayı görenler şaşırmıştı. Ama yaşlı adam durmadı ve onları büyük bir yere getirdi. Burası da bir saraya benziyordu. Yaşlı adamın peşinden içeri girdiler. Burası dış saha binasıydı. Yaşlı adam bir kadının önüne geldi ve konuştu.

"Bunlar yeni öğrencileriniz. Onları kayıt edin."

Bunu duyan kadın onlara baktı, ve hepsinin adını ve soyadını istedi. Indria öğrendi ki soru sorduğu çocuğun adı Kai Len'di. Çok hızlı bir şekilde arkadaş olmuşlardı. Indria'nın ona kanı ısınmıştı.

Hatta onların uyuduğu ev bile aynıydı. Ayrıca onlarla beraber yaşayan bir kız da vardı. O kızın adı Joy'du. Joy sarı saçlı, kar beyazı tenli, kısa boylu ve yeşil gözlü bir kızdı. Büyüdüğünde çok güzelleşeceği belliydi.

Onların hepsinin odası ayrıydı ama yaşadığı ev aynıydı ve aynı masada yemek yiyorlardı. Bu ev çok lüks olmamasına rağmen kötüde değildi. Orta derecede bir evdi.

Ve böyle bir ev dış sahanın ise ana sahanınki nasıl olur diye insan düşünmüyor değildi.