7x34 Yay ve Ok!

6.5K 562 44
                                    

Indria, Michi'nin davranışlarının sebebini anlaması bir saniyeden daha kısa sürdü. Lenna ona iftira atmıştı. Lenna yaptığı utanç verici olayı Indria'yı öldürterek temizlemek istiyordu! "Sanırım bu sefer öleceğim, hayatımın çocukluk yılları köle olarak geçti. Şimdi güçlenmeye başlıyorken, soylu olan birisi kendi yaptığı utanç verici olay için beni öldürtecek. Soylu ve soylu olmayan insanlar arasındaki fark bu. Soylu olan birisi soylu olmayan birisini öldürüp üstünü örtebilir kolaylıkla. Ama soylu olmayan birisi soylu birisini öldürürse idam cezasına çarpıtılır, ya da ömür boyu hapise mahkûm edilir." Indria gözlerini kapatmış ve ölümü bekliyordu.

Michi, Indria'ya doğru ilerlerken havaya doğru zıpladı. Havada vücudunu bir mızrak gibi düzleştirip yumruğunu öne çekti ve Indria'nın üzerine inmeye başladı. Gökyüzünden rüzgârı kesen bir hızla düşüyordu. Lenna Michi'ye bakarken gülümsedi, "Üzgünüm Indria öbür dünyada beni affet lütfen. Ailemin statüsü yüzünden senle yaptıklarımı başkasına söylemeni riske alamam. Gerçi başkasına söylesende inanacaklarını sanmıyorum he he." diye düşünüyordu.

Michi'nin yumruğu Indria'ya ulaşmaya bir saniye kala Nadyab Indria'nın yanında belirdi. Ellerini sertçe sıkarak enerjiyle kapladı ve yukarıdan gelen Michi'ye doğru zıplayıp yüzüne sertçe bir yumruk vurdu. Michi'nin bu yumruk yüzünden birkaç dişi kırıldı ve ağzının içi kanamaya başladı. Yumruğun gücü yüzünden gökyüzüne doğru savruldu, Nadyab tekrar zıpladı ve gökyüzünde Michi'ye yetişti. Etrafında dönerek Michi'nin göğsüne güçlü bir tekme attı.Michi bu tekmenin gücü yüzünden yüzlerce metre öteye savruldu.

Nadyab sakin bir yüz ifadesiyle yere indi ve Michi'nin savrulduğu yöne baktı.Michi'nin düştüğü yer toz bulutuyla kaplanmıştı. Saniyeler sonra toz bulutunun icinden bir siluet çıkıp hızlı bir şekilde Lenna'nın yanına geldi. Michi'nin yüzünün sağ tarafı domates gibi kırmızılaşmış ve şişmişti. Nadyab'a sinirli bir ifadeyle bakıyordu, "Seni şerefsiz! Ne yapıyorsun sen!" "Ben yapmamak bir şey sen yapmak bir şey, kardeş ne demek sana bilmemek. Ancak bilmek şey, bir doktor hasta terk etmemek!" Nadyab sakin bir sesle karşılık vermişti.Buda Mich'yi daha fazla sinirlendirmişti.

Nadyab'tan metrelerce uzakta olmasına rağmen ellerini yumruk yaptı ve ileri savurdu. İleri savurduğu an yumruğundan güneş renginde alevler ortaya çıktı ve hızla büyüyüp ilerlemeye başladı.

  İleri savurduğu an yumruğundan güneş renginde alevler ortaya çıktı ve hızla büyüyüp ilerlemeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Örnek resim)

Nadyab kendisine hızla gelen ateşe bakınca herhangi bir harekette bulunmayıp sakin bir yüz ifadesiyle izledi sadece. Alevler Nadyab'a ulaşıp onun tüm vücudunu yuttu ve buna rağmen alevler durmadı. Nadyab'ın arkasında yaklaşık beş metrelik alanı yıkıp geçtiler. Michi yumruğunu bıraktığında alevler ilerlemeyi durdurdu ve hiç varolmamışlar gibi kayboldular. Ancak önlerine çıkan sahneyi gördüklerinde şaşırmadan duramadılar. Alevler Nadyab'ın vücudunu yutmuş olmasına rağmen bir saç teli bile zarar görmemişti.

Michi şaşkınlığını belli eden bir ses tonuyla, "Nasıl bir teknik kullandın sen?" Nadyab güldü, "Ben söylemek teknik ne anlam olmak gizlilik" "Abi, teknik kullandığını sanmıyorum. Muhtemelen elementini kullandı." Lenna emin olmayan bir sesle konuştu. Michi, "Onun elementi neydi ki?" "Onun elementinin ne olduğunu bilmiyorum, ama bir kitapta bir şey okumuştum. Ateş elementi kullanıcıları birbiriyle savaştığında birisinin ateşi diğerinden daha güçsüz ise onu etkilemiyor." "Nadyab'ta bir ateş kullanıcısı yani ve ateşim ondan daha güçsüz? Saçmalık!" Michi yalanladı Lenna'nın dediklerini.

Lenna boyutsal yüzüğünden bir yay çıkardı, "Sana destek olacağım abi saldır." "Tamam." Michi elementini kullanmadan Nadyab'a atıldı. Lenna'nın elindeki yay Lenna için oldukça büyüktü. Kaliteli ahşaptan yapıldığı belli oluyordu. Lenna boyutsal yüzüğünden oklar çıkardı. Bu okların ucu mordu. Başlarına kızıl incir yılanı zehri sürülmüştü. Bu zehir bulaşan kişiyi saliseler içerisinde felç bırakacak güçteydi. Bu zehrin tek kötü yanı felç süresinin sadece beş saniye olmasıydı. Ancak ölümcül bir dövüşte bir saniyelik felç bile çok iyi bir avantaj olabiliyordu. Bu zehre sahip yılan avını ısırdığında bir daha bırakmıyordu ve zehrin tüm vücuda yayılmasını bekliyordu. Zehir tüm vücuda yayıldığında ise av ölüyordu. Yani, Lenna Nadyab'ı öldürmek için vücudunun birçok yanına isabet ettirmeliydi. Çünkü okların üzerindeki zehir çok azdı, tek bir okla öldüremeyecek kadar azdı.

Indria gelişen bu olayları şaşkınlıkla izliyordu, Nadyab'ın onu koruyacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Lenna yay ve oklarını enerjiyle kapladı.Enerjiyle kaplamasaydı oklar Nadyab'a değdiği an parçalanırdı. Lenna zarif bir şekilde iki tane oku yaya yerleştirdi ve Michi'nin Nadyab'ı oyalamasını beklemeye başladı. Michi iki elini yumruk yaptı ve özel bir teknik kullanarak ellerini altın yumruğa dönüştü. Nadyab'ın önüne geldi ve ona yumruklar savurmaya başladı. Nadyab hepsine karşılık verirken bir taraftan gözlerini Lenna'dan ayırmıyordu. Lenna'nın okları ne kadar tehlikeli biliyordu. Daha önce göreve çıkmıştı sonuçta. Ama Nadyab zekice davranmıştı ve elementini kullanmamıştı. Ayrıca, Lenna'nın elementinin ne olduğunuda biliyordu.

Lenna, abisinin altın yumruklarını görünce yayı sert bir şekilde çekti ve bıraktı. Oklar hızlı bir şekilde Nadyab'a doğru ilerlemeye başladı. Lenna avucunu ileriye doğru götürdü ve bunu yaptığı an havada değişiklik oldu. Oklar iki kat daha hızlı ilerlemeye başladı. Lenna hava elementi kullanıcısı olmasının yanında aynı zamanda usta bir yay kullanıcısıydı Önünde abisi olmasına rağmen en küçük noktayı hedefleyip Nadyab'a doğru fırlatmıştı okları. Nadyab eğer okları savurmasa onu vuracağını biliyordu. Bunun için yana doğru kaçınmaya başladı. Ancak eski görevinde sadece Nadyab zekice davranmamıştı. Lenna avucuyla sol tarafı itiyormuş gibi yaptı ve oklar Nadyab'ın kaçındığı yöne doğru ilerlemeye başladı. Nadyab'ın gözleri genişledi ve onun üzerine doğru oklara baktı. Sağ tarafa kaçtı, Lenna avucuyla havanın sağ tarafını itti ve oklar o yöne doğru ilerlemeye başladı. Bu sefer Nadyab'ın kaçabileceği yönü yoktu çünkü okların onu vurmasına bir saniyeden az süre kalmıştı. Nadyab derin bir nefes aldı ve ağzıyla havayı üfledi, bunu yaptığı an oklar yere düştü. Michi ve Lenna aynı anda, "Hava elementi!" dedi.

"Sadece hava elementiyle az önceki ateş saldırımdan korundu mu münkün mü bu?" Michi, olduğu yerde durdu ve Nadyab'a bakarak konuştu. Nadyab cevap vermedi sadece gülümsedi, Michi, Lenna'ya döndü. "Onu yapacağım!" Lenna, "Tamam!" dedi.

Michi'nin iki kolundan ve iki ayağından ateşler çıkmaya başladı. Michi eğilip iki eliyle yere dokundu ve etrafı ateşlerle kapladı. Hem Michi'nin hemde Nadyab'ın etrafı ateşlerle kaplandı. Amacı görüş alanını kapatmaktı Nadyab bu olduğu an ruh gücünü yaydı ve beş metrelik etrafı kapladı ruh gücü. Ancak ruh gücünü yaymış olsada gelen oklara karşı kendini savunabileceğinden emin değildi.

Normalde ikiside ateşlerin içerisinde olduğu için Lenna'nın Michi'ye vurma olasılığı vardı. Ama ikisi daha önce bu taktiği yüzlerce kez denemişti ve Michi'nin olduğu tarafı anlamak Lenna için bir saniyeden daha kısa sürdü. Michi'nin olduğu taraf ateşin daha yoğun olduğu taraftı! Lenna hemen beş tane ok koydu yaya ve ateşin daha az olduğu tarafa okları fırlattı. Ve okları elementiyle destekledi! 

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin