Indria önündeki olaya şaşkınlık içerisinde bakıyordu. Genç Adam sadece bir teknik değil miydi nasıl böyle gücü olabilir ? Yoksa gerçekten insana dönüşebiliyor mu ?
Indria'nın aklı şuan tamamen karışmış haldeydi ve önündeki Genç Adama bakıyordu. Genç adamın eziyet ettiği Genç Kadının kim olduğunu bilmemesine rağmen Indria onun çok güçlü birisi olduğunu hissetmişti ama Genç Adamın önünde konuşacak güçte bile değildi. Genç Adam yavaşça Genç Kadının önüne geldi ve konuşmaya başladı.
"Bu Hayatta iki şeyden nefret ederim Bir uykudan uyanmak iki uykudan uyandırılmak ve. Senin o karınca kadar küçük çöp kadar değersiz olan enerjinle beni uyandırdın." Genç Adam sinirli bir şekilde konuşuyordu.
Indria biraz titredi. Daha önce Genç Adamın hiç uyandırma anına denk gelmediği için şükür etmeye başlamıştı.
Genç Kadın, Genç Adama bakarken korkudan ağlıyordu. Chi Bu Chang ne kadar yüksek statülü birisi olsa da asla başkası karşısında kibirli olmamıştı.
Kendinden yaşça küçük ya da yaşça düşük gücü olanlara dahil aynı davranmıştı. Onun ruhunda kibir niyetine bir şey yoktu lakin çok soğuk birisiydi.
Genç Adam elini uzattı ve Genç Kadının çenesinden tuttu kafasını sağa ve sola döndürdü sonra gözlerine odakladı.
Genç Adamın gözlerine baktıktan sonra Genç Kadının ruhu ayrılmış gibiydi gözleri soluğa dönmüştü. Cansız gibiydi sanki. Bundan sonra Genç Adam konuşmaya başladı.
"Neden enerjini Indria'nın bilincine soktun?" Genç Adam sakin bir sesle konuştu.
Genç Kadın anında cevap verdi, "Onun enerjime dayanabilecek kadar yetenekli olup olmadığını denemek için enerjimi yolladım." Diye konuştu itaatkar bir şekilde.
Genç Adam kaşlarını çattı ama bir şey demedi ve onun çenesini bıraktığı an gözleri tekrar can kazanmış gibiydi Indria, Genç Adama baktı ve konuştu, " Ne yaptın?" Diye sordu Indria.
Genç Adam gülümsedi ve konuştu, "Hipnoz tekniği ileride öğreneceksin." sakin bir sesle, Indria anında cevap verdi , "Senin gibi huysuz bir ustanın onu öldüreceğini sandım." Diye söyledi Indria. Genç adam anında konuştu, "Uğraşmaya değmez sen önüne gelen her karıncayı ezdin mi ?" Diye konuştu Genç adam.
Indria daha fazla konuşmadı ve genç kadına baktı ellerini birleştirip başını eğdi ve konuşmaya başladı, "Özür dilerim efendim." Diye konuştu Indria.
Genç Kadın hayatında gördüğü en komik şakayı duymuş gibi yüz ifadesi değişti ama gülmedi yavaşça kalktı ve kırılmış masa ve sandalyeye baktı.
Ellerini salladı. Toprak elementi harekete geçti ve tüm kırıklar düzeldi. Sandalyeye geçti ama sandalyeye geçmeden önce tereddütle Genç Adama baktı.
Genç Adam onun sandalyeye geçtiğini görünce Indria'nın bilincine geri döndü Genç Kadın hala olayın şokundaydı.
Karşısındaki çocuk neyin nesiydi ? O adam kimdi? Genç Kadın bunları ne kadar düşünse de çözemedi ve olayı tırmalamanın iyi olmayacağını düşündü.
Çünkü az önce tüm hayatına bedel bir korku yaşamıştı Genç Adam hiç bir şey yapmasa bile onun gözleri ona korku vermişti.
Genç Kadın yeterli iradeye sahip olmasa korkudan ölebilirdi.
Genç Kadın tekrar Indria'ya baktı korkak bir şekilde ve konuşmaya başladı, "Li içeriye gir." Diye konuştu Genç Kadın.
Bunu duyan Yan Li odaya girdi saygılı bir biçimde. Odayı nasıl terk etmişse oda hala aynıydı bunun için Yan Li herhangi bir şeyden şüphelenmemişti Genç Adamın aurasını fark etmemişti bile. Bunun sebebi Genç Adamın aurasını fark edebilmesi için yeteri kadar güçlü değildi.
Yan Li odaya girdikten sonra Genç Kadın konuşmaya başladı , "Indria isimli öğrenci gereksinimleri karşılayacak seviyede. Bu mührü ona ver." Dedi ve tahtadan yapılan garip yuvarlak bir şey attı. Yan Li bunu tuttu. Bu yuvarlak şeyin üstünde garip semboller vardı.
Yan Li o tahta şeyi yakalarken konuşmaya başladı, " Indria bunun adı mühür. Bu mühür sayesinde sarayı koruyan oluşumlar sana baskı yapmayacak eminim fark etmişsindir. Bu odaya girene kadar üzerinde büyük bir baskı vardı ve eğer ben yanında olmasam o baskı daha saraya girmeden seni öldürebilecek güçteydi. O basınç ise bu odada işlemiyor." Diye konuştu Yan Li.
Indria kaşlarını çattı. Basıncın sebebi oymuş demek ki diye düşünmeye başlamıştı. Her şey yeni mantıklı gelmeye başlamıştı. Sonra konuşmaya başladı, "Bu tahta şey nasıl beni basınçtan koruyabilir ki?" Diye konuştu Indria.
Yan Li anında konuşmaya başladı, "Enerjini bu tahtanın içine aktar." Diye konuştu sakin bir sesle.
Indria tahtayı aldı ve enerjisini tahtanın içine aktardı. Tahta enerjiyi aldığı an altına dönüştü. Bunu görünce Indria'nın gözleri kamaştı. Şuan ellerinde altın vardı nasıl heyecanlanamazdı ?
O altın şey bir anda enerjiye dönüştü ve Indria'nın kollarına girdi kollarına girdikten sonra garip desenler gözüktü kırmızı şekilde. Ama o desenler anında kayboldu.
Indria şuan şaşkınlıklar içerisindeydi ama bir şey demedi.
Onun mühürle birleştiğini gördükten sonra Genç Kadın anında konuşmaya başladı, "Onu yerine götürebilirsin artık." Dedi hızlı bir şekilde.
Onun hızlı konuştuğunu görünce Yan Li garip hissetti ustası daha önce hiç böyle konuşmamıştı ama bir şey demedi ve Indria'yla beraber odadan çıktılar.
Onların odadan çıktığını görünce Genç Kadın "Ohh" Diye nefes verdi. Şu an üzerinden kocaman bir ağırlık kalkmış gibiydi.
Indria artık en ufak bir basınç hissetmiyordu buna sevindi, kısa bir yürüyüşten sonra büyük bir kapının önüne geldiler.
Yan Li konuşmaya başladı , "Bu dış klanının girişi." Dedi ve kapıyı açtı kapıyı açtıklarında önlerine devasa bir orman çıkmıştı.
Yan Li konuşmaya başladı, "Bu ormanın içinde Dış Klanının ana merkezini bulmak senin görevin. Dış klanının ana merkezini bulduktan sonra ana eğitimin başlayacak lakin bir çok kişi daha ana merkezi bulamadan ölüyor. Dikkatli ol."Diye konuştu sakin bir sesle Yan Li.
YN : Bugün iki bölüm geldi hadi gene iyisiniz Xd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...