Ejderha Özü 6x4

7.8K 818 86
                                    

Indria şaşkınlığını koruyarak olayları izliyordu, La Vor denilen adam odada olmadığı halde herşeyi duymuştu. "Çok güçlü birisi olmalı" diye düşündü Indria kendi kendine.

La Vor iki elinin avucunu birbirine bakacak şekilde birleştirerek "Anlaşıldı majesteleri" dedikten sonra odadan çıktı.

La Vor odadan çıktıktan sonra İmparator ellerini çenesine götürüp biraz düşündü ,ardından Indria'ya baktı. "Böyle önemli bir bilgi verdiğin için, seni basit birşeyle ödüllendiremem". İmparator biraz düşündükten sonra "Sana en uygun ödülü buldum sanırım, Her hangi bir elemente yatkınlığın var mı?" diye sordu.

Indria imparatora bakarken. "Malesef her hangi bir elemente yatkınlığım yok efendim." cevabını verdi.

Indria'nın sözlerinden sonra imparator elini salladı ve avucunun ortasından beş farklı renge sahip boncuk şeklinde küçük bir cisim ortaya çıkmıştı. Bu renkler sırasıyla mavi,kırmızı,sarı,yeşil ve siyahtı.

Bu boncuğu gördüklerinde, Chi Bu Chang dahil iki prensin gözlerinde şaşkınlık okunmaktaydı. Ama iki prensin şaşkınlıkları kısa sürmüştü. Chi Bu Chang ise ağzı açılmış bir şekilde boncuklara bakmaktaydi.

İmparator elindekine bakarak, "Bu gördüğün boncuk bir Ejderha'nın kaynak özü. Her insanın bir elemente karşı yatkınlığı vardır.Bazı durumlarda bu bağlar çok güçsüz olabilir. Bu öz ile o bağ güçlenir,eğer sen bir elemente sahip olsaydın ,bu öz elementle olan bağını güçlendirecekti. Yani element gücün artacaktı, böyle bir öz benim için bile çok önemli bir hazine lakin verdiğin bilgi böyle bir hazineyi kazanmaya değer."

Indria duydukları karşısında şaşırdı ve şaşkınlığını belli edecek şekilde, "M-Majesteleri ben böyle bir ödüle laik değilim" Diye gevelemişti.

İmparator'un yüz ifadesi ciddi bir hal aldı.Otoriter bir şekilde "Sana seçim hakkı sunmadım" diye konuştu.

İmparator sadece dört kelime söylemişti lakin bu dört kelime Indria'nın üzerine inanılmaz bir baskı oluşturmuştu. O kelimelerin önünde ezilecekmiş gibiydi "Demek bu bir imparatorun gücü" diye düşünmüştü.

Indria başını eğeyerek o boncuğu yavaşça eline aldı ve zihninde, "Usta bu boncuk sayesinde gerçekten element sahibi olabilir miyim?" Şeklinde sorduğunda,Gerçeği Gören Gözler kibirli bir ses ile ,"Hah bu öz benim için çöp seviyesinde olan bir ejderhaya sahip olsada, Evet gerçekten bu öz sana bir element kazandırabilir. Yüksek ve üstü seviye olan gezegenlerde elemente sahip olmayan kişi sayısı yoktur."dediğinde Indria çok mutlu olmuştu ama bunu belli etmedi. Zihninde ,"Usta, madem böyle birşey vardı neden daha önce söylemedin?"diye yakındı ustasına.

"Ne yani sana söyleseydim en güçsüzü natural aleminde olan bir ejderhayımı öldürecektin? Veya senin için öldüreceğimi mi sanıyordun saçmalama!!!!!!!.Bu gezegendeki ejderhalar benim onları öldürmemi haketmiyolar, onları öldürmem onlar için bir onur olur" şeklinde cevap verdi ustası,Bu seste elle tutulabilecekmişcesine kibir mevcuttu.

Indria ustasının tavırlarına alışmıştı, ustası her zaman çok kibirli birisiydi ama Indria onun gibi birisi için normal buluyordu bunu.

Indria'nın boncuğu aldığını gören imparator , "Bu boncuğun en iyi yanı ise her hangi bir yan etkisi olmaması. Ejderhalar o kadar kuvvetli varlıklardır ki ,özleri bir insana en ufak zarar vermez. Bu özü yutarken en ufak bir zarar görmeyeceksin. Çoğu cahil kişiye göre ejderha özü yutmak vücudu patlatabilir lakin bunlar yanlış bilgidir. Ejderhalar bir dantian,a sahip olmadığı için özleri bir dantian,a zarar vermez."

Indria duyduklarından sonra heyecanlanmıştı, her hangi bir zarar almadan çok büyük bir yarar alacaktı.

İmparator bir anda birşey hatırladı, " Az kalsın unutuyordum . bu öz natural alemine sahip bir ejderhaya ait. Bu boncuğu yutarsan artık başka bir nátural alemindeki ejderhanın özü sana etki etmez. Sadece ondan güçlü bir ejderhanın özü sana etki eder, bunu unutma. Eğer bu boncugu yutarsan gelecekte natural alemindeki bir ejderhanın özü sana yarar sağlamayacaktır. " dedi ve gülümser bir şekilde elleriyle kapıyı gösterdi.

Bunun tek bir anlamı vardı, artık gidebilirsiniz diyordu. Chi Bu Chang başını eğdi, Indria'da başını eğdi ve geldikleri yolda dönmeye başladılar. Sarayın kapısından çıktıklarında Kaplan hala Indria'yı bekliyordu. Indria kaplana binerek sarayın kapısından dış klana doğru yol aldı. Döndüğünde yaşlı adamın orada olmadığını gördü ve doğrudan erkeklerin yatakhane olarak kullandığı eve gitti ve hemen yattığı yatağın üzerine  yattı.

Elleri titrek bir şekilde boncuğu ağzına koydu ve yuttu.Boncuk yavaş yavaş dantianına indi. Lakin Indria şok olmuştu, "İmkansız!" çünkü hiçbirşey olmamıştı! En ufak bir dalgalanma veya başka bişey olmamıştı.

"Neden? Neden birşey olmadı usta?" Diye zihninde sordu, bu sorudan sonra ustası, "Ne bişey olmadı mı!! gerçekten hangi elemente yatkınlığın olduğunu hala farketmedin mi???"

YN : Arkadaşlar, normalde bölüm gelmiyecekti ama aklıma şöyle bi fikir geldi. İki düzenleyicimiz var şuan, birisi eski bölümleri düzenliyor. Biriside artık yayınlıyacağım bölümleri düzenleyecek, böylece Indria devam edebilecek. Ayrıca, arkadaşlar sıralamada nedense Indria gözükmüyor bunu desteğe ilettim. Neden böyle oldu bilmiyorum, bazı kişiler yeteri kadar vote/yorum almadığı için öyle oldu diyor. Lütfen bölümü okuyan herkes bir yorum atsın ve vote atsın lütfen, teşekkürler :) Ayrıca hikayeyi hızlandırmaya karar verdim gerçekten bu bölümlerden bunaldım biraz hızlanmasına ihtiyacım var. Eski bölümleri düzenleyecek kişi, MetalMelek iken. Bundan sonraki bölümleri ise, Mustafa akçay düzenliyecek. İkisinede teşekkürler!

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin