Indria, kafasını kaldırdı onun üzerine gelen ele baktı. Ayağına enerjisinin %10'unu verdi ve bir anda zıpladı.
Indria'nın yumruğu ve Timsahın elleri havada çarpıştı. Timsah böyle güçlü bir yumruk beklemiyordu. Bunun için ellerini enerjiyle kaplamamıştı. Indria'yı hafife almıştı ve Indria'nın vurduğu yumruk Timsahın avucunu delmişti!
Timsahın avucunun tam ortasında kocaman bir delik ortaya çıkmıştı. Timsah acı içinde inledi ve öfkeli gözleriyle Indria'ya baktı.
Timsah bir anda kendini kastı Indria ne yapacağını beklerken olduğu yerden dönmeye başladı. Indria bunu görünce göz bebekleri genişledi Timsah'a inanılmaz yakındı lakin kaçamadı. Timsahın kuyruğu dönüp ona çok sert bir şekilde vurdu.
Timsahın kuyruğu Indria'ya vururken vücudunda gıcırtılar ve değişik sesler geldi. Ardından kan kustu Indria'nın on beş tane kemiği kırıldı.
Indria zihninde zorlukla konuşmaya başladı, "U-U-Usta kurtar beni" Diye konuştu zihninde zorlukla.
Genç Adam,"Saçma, her tehlikeli anında ben seni kurtarıcaksam nasıl güçlenebilirsin ki? Yaşam şartlarının zorluklarını hatırlaman lazım. Kolaylıklarla, şanslarla kurtaramazsın kendini. Güçsüz olanın yaşamaya hakkı yoktur!" sinirli bir şekilde cevap vermişti.
Indria ustasının dediklerine diyecek bir şey bulamadı, haklıydı çünkü. Ama Indria'nın korktuğu şey gerçekleşmişti Timsahın öfkesi dinmemişti kuyruğuyla çarptıktan sonra bile durmamıştı.
Timsah kuyruğunu kaldırıp sertçe yerde kalan Indria'ya vurmuştu. Indria'nın bu hasardan sonra kemiklerinin yarısı kırılmıştı ve çok kritik bir durumdaydı.
Timsah, Indria'nın o kadar kötü durumda olduğunu görünce durmuştu çünkü hayvan sezgileri onun ölüme yakın olduğunu anlamıştı.
Onun acı çekerek ölmesini istiyordu, Indria'nın gözleri bulanık görmeye başlamıştı. Indria zihninde konuşmaya başladı, "Usta kurtulmam için bir yol söyleyebilirsin en azından." Dedi ve bunu yaparken baş ağrısı yaşamıştı. Ayrıca sadece başı değil şuan vücudundaki en uç noktalar bile ağrıyordu. Indria'nın vücudunda ağrımayan tek bir yer yoktu.
Genç adam soğuk bir şekilde,"Hım evet bunu söyleyebilirim, kendini sakinleştir ve enerji çek lakin bu enerjiyi çektiğin an vücuduna dağıt. Bu enerji senin vücudundaki hücreleri daha hızlı çalıştıracak ve daha hızlı iyileşeceksin. Bir ihtimalde kurtulma imkanın var." Dedi.
Indria zaten bunu biliyordu lakin bu acıyı çekerken bunu tamamen unutmuştu, hemen enerjisini çekip vücuduna dağıtmaya başladı.
Indria enerjiyi ağrıyan vücudu yüzünden yarım yamalak çekebiliyordu ve bu da vücuduna pek yarar sağlamıyordu.
Ama Indria pes etmedi, hayır pes etmeyi reddetti. Vücudu ne kadar ağrısa da ne kadar kötü bir durumda olsa da ölmeyi reddediyordu!
Çünkü artık kendine bir yol belirlemişti, kendine bir söz vermişti! Bu sözde, "Tüm kötü kalpli insanları öldürmeden ölmeyeceğim!" Kararlı bir şekilde mırıldanmıştı.
Kararlı bir şekilde enerji çekmeye devam etmişti. Indria az da olsa vücudundaki değişikliği fark etmişti. Çok az da olsa vücudu yavaştan iyileşmeye başlıyordu. Enerji çekmeye başladığından beri bir kaç saat geçmişti.
O sırada Timsah uyuyordu ve uyanıp başka yere gitmişti. Indria'yı umursamamıştı bile.
Indria az da olsa parmaklarını kıpırdatmaya başlamıştı, ama daha tam sevinmemişken çok güçlü bir kaplan kükremesi gelmişti.
Genç Adam,"Haha gelen Kaplan Gökyüzü alemi 2. Seviyesinde." Dedi dalga geçer bir şekilde.
Indria bunu duyduğunda kalbi titremişti ve soğuk terler dökmeye başlamıştı, bu Kaplan Gökyüzü alemi 2. Seviyesindeyse Timsah'ı tek vuruşla öldürebileceği anlamına geliyordu.
Kaplanın kükremesiyle etraftaki canavarlar korkarak geri kaçmaya başlamıştı. Kaplan hızlı bir şekilde ilerlerken bir anda Indria'nın yanında durdu.
Indria Kaplan'a baktı. Onun tam vücudunu göremiyor olsa da sarı tüylü ve çok keskin pençeleri vardı. Yüzü bir Genç Kaplanınkine benzemiyordu hatta yaşlanmıştı. Bu Kaplanın gözlerinin derinliklerine bakınca Indria şaşırdı çünkü Kaplanın gözlerinin içerisinde. Nefret/Öfke'ye dair en ufak bir iz yoktu, tam tersi üzüntülüydü!
Kaplan yavaşca başını Indria'nın göğsüne getirdi ve kokladı. Indria buna garip bir şekilde bakarken diliyle Indria'nın yüzünü yaladı.
Bunu gören Genç Adam, "Hm bu Kaplan bir Anne Kaplan ve yavrusu muhtemelen öldü ve hala yasını tutuyor. Yavrusu öldüğü için onun yerini tutacak bir kişiyi arıyor ve seni sevdi muhtemelen artık seni yavrusu olarak görüyor. Ah ah Anneler insanken de canavarken de değişmiyor." Genç Adam kahkahalı bir şekilde konuşmuştu.
Indria ustasının dediklerine şaşırmıştı. Bu kaplan onu yavrusu olarak mı almak istiyordu? Kaplan elini kaldırdı, bunu gören Indria korkmuştu ama Indria'nın elbiselerinden tutup sırtına koydu tek seferde.
Indria buna şaşırdı ve daha şaşkınlığını atamamışken kendini yüzlerce metre ötede buldu. Kaplan onun bile göremeyeceği bir hızda ilerliyordu. Bir anda bir mağaranın önüne geldiler ve içine girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantastikHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...