Köşkün etrafını kaplayan üç metrelik kalın taş duvarların üzerinde oturan bir erkek çocuğu vardı. Çocuğun yaşına göre boyu (1.78) epey uzundu. on altı yaşını andırıyor olsa da sadece on üç yaşındaydı.
Bu çocuğun saçları uzayı andıran siyahlıktaydı. G özleri ise büyüdükçe değişmişti. Eskiden deniz mavisi gözleri şimdi ise bir kurdunkini andıran buz mavisine dönmüştü. Ama gözleri sadece buz mavisi değildi. Işığı az olan ortamda gözleri yeşile dönüyordu. Yaşına göre çok havalı davranıyordu ve her kızı kendine aşık edebilecek ciddi, bir kaplanı andıran bakışları vardı.
Bu çocuğun adı Indria'ydı. Beş yıl içinde vücudunda ve gelişiminde pek çok değişim olmuştu. Köken alemi 2. seviyesindeydi. Şu an element testi sınavına girmesi gerekiyordu ama Breyn ailesi buna izin vermediği için teste girememişti. Eskiden köleyken şuan düşük seviye bir koruma olmuştu, koruma sınavını kolaylıkla geçebilmişti.
Onun dışında Aaron, Ustrel, Lamia ve Dema kolaylıkla testi geçmişti ama diğerleri zorlanmıştı. Ama sonuçta hepsi testi geçebilmişti. Ayrıca hepsi de büyümüştü. Ama en çok Indria, Aaron, Ustrel ve Lamia gelişmişti.
Aaron ne kadar erkek olsa da saçlarını bellerine kadar uzatmıştı, tatlı bir kızı andıran bir yüze sahipti. Lamia da Aaron gibi saçları bellerine uzamıştı yüz hatları çok güzelleşmişti ve iki tepe yavaş yavaş büyümeye başlamıştı.
Ustrel'in turuncu saçları hafif uzamıştı ve çok yakışıklı bir görünüm kazanmıştı. Boyu Indria'yla aynıydı ne kadar bir vampir olsa da görünüşünün insandan farkı yoktu.
Dema ise epey uzamıştı yaklaşık 1.85 cm idi ve saçları da uzamıştı, görünüşü ne kadar kötü olmasa da iyide değildi.
Tavlan'ın ise kiloları erimişti 1.73 boylarında bir çocuk olmuştu. Tavlan'ın saçları uzamıştı ve ona tatlılık kazandırmıştı.
Emilia'nın ise sarı saçları bellerini geçmiş, yemyeşil gözleri zümrüt kadar güzelleşmişti. Ve bu yaşında o kadar güzelleşmişti ileriki yaşlarında şehirlerin yıkımına bile sebep olacak güzelliğe erişebilirdi. 1.68 boyunda olmasına rağmen saçları yüzünden kısa boylu görünmüyordu.
Tiah ise, Tiah'ın ne durumda olduğunu bilmiyordu Indria. Çünkü iki yıl önce aileden kaçmıştı. Ondan sonra da ondan haber almamıştı.
Gelişim seviyeleri ise şöyleydi:
Indria, Ustrel, Lamia, Aaron: Köken 2 > Dema, Tavlan: Köken 1 > Emilia: Başlangıç 10.
Indria şu anda vücuduna tam oturmuş ve onu çepeçevre saran giysiler giymişti. Onun siyah saçlarıyla ve buz mavisi gözleriyle çok uyumluydu. Kalın taş duvarların üzerinde ormanı izliyordu, kendi kendine bir teknik oluşturmuştu. Bu teknik gözlerini kapatmasına ve meditasyon pozisyonuna, girmesini gerektirmiyordu enerji çekmek için. Şuan dantianı inanılmaz derece bir hızla gelişiyordu, Indria bunu çok normal buluyordu. İki yıl önce Öğretmen Wen onlar başlangıç alemi 4. seviyesindeyken hediye olarak hepsine ucuz bir enerji topu vermişti. Bu enerji topu ne kadar ucuz olsa da onların gelişimlerini büyük ölçüde attırabilirdi.
O enerji topu rafine etmesi en azından bir kaç gün gerektiriyordu ama Indria yuttuğu an rafine edilmişti. Indria bunu kimseye söylememişti çünkü bunu normal bulmuştu, Indria'nın dantianı inanılmaz derecede büyüktü. Her ne kadar diğer üçüyle aynı gelişimde olsa da, eğer kendini tutmamış olsaydı köken alemi 5 seviyesinde olurdu, dantian'ı inanılmaz derecede enerji çekebiliyordu. Sanki içinde doymak bilmez bir ejderha vardı. Ama Indria bunu yine de çok normal buluyordu.
Eğer Indria burada zorla koruma olarak kalmasaydı onun başarıları tüm imparatorlukta yankılanırdı dahi olarak anılırdı. Indria isteyerek kalmıyordu burada. Artık köle olmasa da köle damgası hala üzerindeydi. Eğer kaçarsa özel tekniklerle yeri kolayca bulunabilirdi.
Şuan Indria sadece bir teknik biliyordu, bunun sebebi ise bir okulda değil bir mafya ailesinde olmasıydı. Mafya ailesinde ne kadar koruma gerekli olsa da, teknikler köken alemi 10 seviyesinden sonra veriliyordu. Onlarda düşük seviyeliydi. Bu ailenin amacı para kazanmaktı bunun için, korumaları önemsemiyorlardı. Ne kadar önemsemeseler de beş yıl içinde koruma sayısı %25 arttı ve şuan 6.5k koruması var Breyn ailesinin. En seçkinleri yaklaşık 1000 tane ruh alemindeydi ve çok çok seçkin olan10 kişi Yeryüzü alemine giriş yapmışlardı.
Yeryüzü alemine giriş yapanları Breyn ailesi ekonomisinin %50 sini harcayarak satın almıştı onları ne kadar yeryüzü aleminde olsalar da. Bu imparatorlukta binlerce yeryüzü aleminde olan insan vardı. Lakin en nadirleri yeryüzü alemi 8 den sonraydı.
Breyn ailesindeki yeryüzü alemindeki kişiler ise yeryüzü alemi 1. seviyesindeydi. Onun gibi binlercesi vardı ama Breyn ailesinde krallar gibi davranılıyordu.
Ne kadar krallar gibi davranılsa da onların üzerinde de köle damgası vardı. Breyn ailesi köle damgasında çok titiz davranıyordu, bir tanesinin bile kaçmalarını göze alamazlardı.
5 Yıl içinde Breyn ailesinin ekonomisi çok kabarmıştı. Ve çok sayıda köşk inşa etmişlerdi ama Indria, Ustrel, Lamia, Aaron, Emilia ,Dema ve Tavlan aynı köşkteydiler hala.
Indria ormanı izlerken gözüne bir tavşan takıldı, bu tavşan beyaz bir tavşandı ve küçük boyuttaydı. Indria tavşanı görünce gözleri parladı çünkü, tavşan eti çok lezzetliydi. Ve Indria gibi korumalar çok lezzetli yemek yemiyordu, tavşanı gördüğü an surdan atladı yere indi. Ve tavşanı kovalamaya başladı, tavşan bunu fark ettiği an koşmaya başladı.
Bu bir dağ tavşanıydı çok hızlıydı, çalılıkların içinde kayboluyordu. Indria ona ne zaman yaklaşsa tekrar kaçıyordu.
Indria ne kadar köken alemi 2 seviyesinde olsa da, sadece 1 teknik biliyordu. Oda enerji çekme tekniğiydi saldırı ve savunma olarak en düşük bir teknik bilmiyordu. Eğer düzgün teknikler ve enerjisini kullanmayı biliyor olsaydı bu tavşanı çok kolaylıkla yakalayabilirdi.
Tavşanı kovalarken tavşan aniden bir ağacın oradan döndü. Indria'da ardından harekete geçti. Tavşan görüş alanına girdiğinde ise çoktan başka biri tarafından yakalanmıştı. Tavşanı kulaklarından tutan adamın gümüş rengi saçları ve ayrı renklerde olan gözleri vardı. Sağ gözü mavi iken sol gözü kırmızıydı. Çevresine imparator gibi bir hava veriyordu. Indria'ya baktı ve konuşmaya başladı.
"Genç, Ustrel ve Lamia'nın hangi köşkte kaldığını biliyor musun? Üç köşke gittim ve hala bulamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...