8x13 Kurt Köpeği!

4.4K 333 15
                                    

Yaşlı erkek konuşmaya başladı, "Bu görev de biz bir takım olacağız ve takımın lideri ben olacağım. Takım lideri olarak kendimi tanıtacağım. Lore ailesinden Tırak, beni ismimle doğrudan çağırabilirsiniz veya lider diyebilirsiniz. Benim için herhangi bir problem olmayacak. Şimdi asıl konuya gelirsek, imparatorluğa ilerlerken çok dikkatli olmalıyız. Çünkü imparatorluğun sınırları bize çok uzak. Üstelik oraya gitmek için Kızıl Ateş İmparatorluğunu geçmemiz gerekiyor.  Kızıl Ateş İmparatorluğunu geçebilirsek geriye pek problem kalmayacak. Kızıl Ateş İmparatorluğu ile komşu ülke olduğumuzdan dolayı, sınırlarındaki asker sayısı beş katına çıkartılmış durumda. Eğer sınırda yakalanırsak kurtulma ihtimalimiz yok. Onların aksine Altın Gözlü Yılan imparatorluğu çok uzak olduğu için sınırlarını pek koruma ihtiyacı duymuyor. Ama oraya vardığımız da buna rağmen dikkatsiz olamayız.  Altın Gözlü Yılan imparatorluğuna bir kez vardığımızda ben sığınağa gideceğim. Siz ise imparatorlukta başarılar kazanmaya çalışacaksınız. Ne yaparsanız yapın imparatorluk ailesine yakınlaşmaya çalışın. Hepinizin bunu nasıl yapabileceğini düşünecek beyine sahip olduğuna eminim. Ayrıca üçünüzün çok gerekli olmadıkça birbirinizle görüşmeniz yasak. O imparatorluğa vardığınızda birbirini tanımayan üç insana dönüşeceksiniz.  İmparatorlukta Shu Cerad hariç Tiah ve Indria'nın ismini değiştirmesine gerek yok. En önemli şey ise gücünüzü kısıtlamanızdır. Görev boyunca çok ama çok gerekli olmadıkça gerçek gücünüzü kullanmayın, bunun yerine gücünüzü kendi seviyenizden en az üç seviye düşürün, anlaşıldı mı?" Lore Tırak'ın ağzından son kelime çıkarken bakışları keskinleşti ve öldürme hissi vücudundan yayıldı.

Indria, Tiah ve Shu Cerad aynı anda onayladı. Indria bir adım öne çıktı, "Lider, bir sorum olacaktı." Indria iki elini birbirine saygıyla kenetleyerek söyledi. Lore Tırak, Indria'nın saygılı hareketini görünce bakışları parladı ve gülümseyerek, "Sor." dedi. "Lider, görevin amacı olan istihbaratı sağlayamazsak ve listede ismi yazan birisine suikast düzenleyemezsek, kısaca başarısız olursak ne olacak?" Indria'nın bu sorusu Lore Tırak'ın yüz ifadesini değiştirdi. Bakışlarını Indria'dan kaydırıp Shu Cerad'a çevirdi ve tekrar bakışlarını Indria'ya çevirdi, "Görev sırasında başarısız olanlar görev gizliliğinden dolayı öldürülecek." Lore Tırak son kelimeyi söylerken, Indria, Shu Cerad ve Tiah'ın yüz ifadesi değişti. Ancak Indria hemen gülümsedi, "Neden gülümsüyorsun?" Lore Tırak bir kaşını kaldırarak sordu. "Efendim, sebebi yok."  Indria yalan söyledi. Çünkü gülme sebebi ustasının, Lore Tırak'ın konuşmasından sonra söylediği şeydi. Gerçeği Gören Gözler kahkaha atarak, "Çöp parçası yalan söylüyor. Öldürülecekseniz demesindeki tek amaç sizi korkutmaya çalışmak." demişti.

Lore Tırak seviyesindeki birisi Indria'nın yalanını normalde kolaylıkla anlamalıydı. Ama Gerçeği Gören Gözler buna müdahale ettiği için anlayamamıştı. Bu yüzden Lore Tırak kafasını salladı ve tekrar konuşmaya başladı, "Size şimdi Natural Aleminin enerjisini taşıyan hazineler vereceğim. Bu hazineler gerçekten çok değerli bu yüzden oldukça dikkatli kullanmalısınız. Bu hazineler bizi Kızıl Ateş İmparatorluğundan geçirtecek tek hazine." Lore Tırak konuştuktan sonra elini salladı ve dört tane pelerin ortaya çıktı. Üç tanesini sırayla Indria, Tiah ve Shu Cerad'a verdi diğerinide kendisi giydi. "Bu hazineler bizim enerjilerimiz ile ruh gücümüzü gizleyecek. Bu sayede sınırı çok daha kolay bir şekilde geçeceğiz. Ancak yakalanma riskimiz hala çok yüksek. Sınır geçme meselesini olabilecek en hızlı ama en gizli şekilde yapmalıyız." Lore Tırak'ın konuşmasından sonra Indria ve diğerleri de pelerini giydi.

"Seni aptal, benim öğrencim olarak bu pelerini giymekten utanmalısın." Gerçeği Gören Gözler'in kibirle karışık öfkeli sesi Indria'nın zihninde yankılandı, "Ne oldu usta, pelerinin nesi var? Bence oldukça değerli ve güzel."  Indria zihninde şaşkın bir şekilde sordu. Gerçeği Gören Gözler kahkaha atarak konuşmaya başladı, "Başka bir canlı, bu pelerini hazine olarak giyseydi umrumda olmazdı. Ancak benim öğrencim, bunu hazine olarak giyemez! Kendi sınıfının en düşüğü olan bu kumaş parçasına hazine denilmesi tüm hazinelere hakaret etmekten farksız." 

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin