7x36 Krak!

6.7K 568 58
                                    

Indria eti dışarıya tükürdü.Tavşan eti ağzında çok acı bir tat bırakmış, Indria'nın gözünden yaşlar akmasına sebep olmuştu. Ağzındaki kötü tat onun midesini bulandırmıştı. Ancak kusamıyordu, etin kötü olma sebebi alt tarafının komple yanmış olması ve insanları ürkütecek görüntüye dönüşmesiydi. Ama tek sebep bu değildi.Etin kötü tarafına Nadyab sumak dökmüştü ve tadını en az iki kat daha kötüleştirmişti.

Indria Nadyab'ın halini görmek için başını zorlayarak çevirdi ve şaşırmadan edemedi. Nadyab yüzünde sakin bir ifadeyle yemeği afiyetle yiyordu. "Damak tadı ne kadarda bozuk birisi." diye düşündü Indria.

Nadyab, Indria'nın yemeği tükürdüğünü görmüştü.Ancak bir şey dememişti. Kendi düşüncesine göre her damak tadı aynı olmazdı. Yemeği çok kötü pişirdiğinden habersizdi.

*

Haftalar geçti. Nadyab yemek bulmak dışında hiç bir zaman Indria'nın yanından ayrılmadı. Her zaman onun yanında kalarak onu korudu. Zamanla Nadyab'ın yaptığı yemekler Indria'ya o kadarda kötü gelmemeye başlamıştı. Indria ayağa kalkmış gökyüzüne bakıyordu. Gökyüzü siyah bulutlarla kaplanmış, şiddetli bir şekilde yağan yağmur Indria ve Nadyab'ı ıslatmıştı. Gökyüzü gürlüyor,insanın başından ayak uçlarına kadar titremesine neden oluyordu."Usta, gökteki şimşekler ne kadar güçlü?" Indria zihninde meraklar içerisinde sordu. Ustası, "O, şimşekler İmparator alemindeki birisini bile rahatlıkla parçalayabilecek güçtedir." dedi. Indria farkında olmadan sesli bir şekilde konuştu, "Şimşekler bu kadar güçlü demek. Şimşekleri seviyorum, gücün sadece insanlarda olmadığını hatırlatıyor." Nadyab, Indria'ya garip bir şekilde baktı. Indria'nın kendi kendine konuşmasına anlam veremedi.

Indria'nın zihninde gülme sesleri geldi,"Bu sözü sevdim." Indria, ustasının dalgamı geçtiğini yoksa ciddi mi söylediğini anlayamamıştı.

"Görev tamamlamak çok zor olmak iki kişi olmak." Nadyab, Indria'ya baktı ve koruma sayısını ve güçlerini açıkladı. Indria Nadyab'ın konuşması yüzünden söylediklerinin yarısını anlayabilmişti. Ama sadece yarısını anlayarak görevi tamamlamanın imkansıza yakın olduğunu anlamıştı.

*

Bu kıtanın en güçlü ikinci imparatorluğu olan Kızıl Ateş İmparatorluğu başkenti Şeta'ya doğru ilerleyen bir kız vardı. Birbirine dolaşmış bal rengindeki saçları bellerine kadar iniyordu. Bir kaç haftadır banyo yapmadığı için saçları oldukça kötü görünüyordu. Kar rengindeki yüzüne yakışmayan bir öfke yerleştirmişti. Zümrüt rengindeki gözleri nefret saçıyordu etrafa. Pürüzsüz, sütun gibi bacaklarını öne çıkaran kızıl renginde giysi giyiyordu. Bu giysinin üzerine Anka kuşu'nun resmi dikilmişti. Bu kişi Lenna'dan başkası değildi. Haftalar boyu süren yolculuğunun ardından ana vatanına dönebilmişti. İlk bir kaç gün giysisiz ilerlediğinin farkına varamamıştı.Farkına vardığında boyutsal yüzüğünden giysi çıkarıp giymesi saniyeler sürmüştü. Lenna soylu bir aileden geldiği için para konusunda en ufak bir sıkıntısı yoktu.

Şeta'nın surları göklere kadar uzanıyordu.Surların üzerindeki askerler yerdeki insanları bir karınca olarak görüyordu. Surların eteğindeki bir insan başını kaldırıp surun en tepesine uzun süre baksa boynu ağrımaya başlardı.

Surun kapısıda kendisi kadar büyüktü.Bu kapıdan elli bin insan rahatlıkla geçebilirdi. Bu kapı olası bir savaş durumunda açılıyordu sadece. Bu kapının en alt kısmında ise üç tane küçük kapı vardı. En sağdaki kapı başkenti gezmeye gelen turistler içindi. Ortadaki kapı normal halk içindi, en soldaki kapı ise soylu insanlar içindi. Böyle yapılmasının sebebi soylu insanların diğerlerinden daha önemli olduğunu vurgulamak içindi. Soylu kapısından geçen bir insanı askerler üstünü aramıyordu ve hiç bir engel çıkarmıyordu. Halk kapısından giren insanları ise askerler ellerini giysilerinin altına koyarak bile arama yapıyordu. Halk sınıfındaki bir insanda boyutsal yüzüğün olma şansı oldukça düşüktü ve olsa bile askerler yüzüğü parçalıyordu. Normal halktaki bir insanın boyutsal yüzük kullanması yasaktı. Başkenti gezmeye gelen turistler için böyle bir sorun olmasa bile nereye gitseler yanında bir asker eşlik ediyordu. Bunun sebebi imparatorluk içerisinde sorun çıkmasını engellemek içindi.

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin