Naghara boğazını tutuyordu. Şu an nefes alamadığından yüzü kıpkırmızı olmuştu. Gerçeği Gören Gözler ona keskin gözleriyle bakarmaktaydı. Eğildi ve Naghara'yı çenesinden tutup kaldırdı.Gözlerinin içine bakarak, "Siz insanlar her zaman böylesiniz. Bir kaç insan öldürünce kendinizi güçlü hissediyorsunuz. Bir anda büyük bir güce kavuşunca kendinizi en güçlü kişi sanıyorsunuz. Daha sonra sizden güçsüz varlıkları aşağılamaya başlıyorsunuz. Benim kendimden güçsüz birisini aşağılamam çok normal. Ancak senin gibi değersiz bir çöpe bu hakkı kim verdi çok merak ediyorum" diye kükredi odanın ısısını bile düşüren buz gibi bir sesle.
Bunu gören Ha Hwang gülümser bir şekilde, "Çok yanılıyorsun Gerçeği Gören Gözler, bir insanın potansiyeli asla hafife alınmamalıdır. Naghara'nın ilerki zamanlarda senden daha güçlü olmayacağını bilemezsin, aynı şekilde Naghara!.Bıçak çektiğin çocuğun senden güçlü çıkacağını hiç düşünmedin. Burada Naghara kesinlikle hatalı. Ancak Gerçeği Gören Gözlerinde çok haklı olduğunu sanmıyorum." dedi.
Bunu duyan Gerçeği Gören Gözler hemen gözlerini Ha Hwang'ın gözlerine dikti ve patlamaya hazır bir volkan gibi, "Adımı nerden biliyorsun?" dedi. Bunu dedikten sonra gülümsedi, "Beynindeki formasyon!.Sen gerçekten cesursun. Birisi enerjisi ile zorla zihnine girmeye kalkışırsa, Beyin ölümü gerçekleşecek. Sevdim seni ancak benim adımı nerden biliyorsun?" dedi.
Ha Hwang,"Bir insan en önemlisi bir erkek olarak bir onura sahibim. Onurum yüzünden asla benden güçlü birisinin zihnimi okumasına izin vermem. Ancak asla öyle güçlü bir formasyonu ben hazırlayamazdım, sonuçta bu formasyon birazcık daha güçsüz olsa senin için hiçte önemli bir şey olmazdı. Ancak sen bile bu formasyonun korumasını geçemeyeceğini farkettin. Bu formasyonu bir yıl önce karşılaştığım birisi yapmıştı . Neden yaptığını sorunca ise "En güçlü düşmanım için bu formasyonu zihnine koyacağım. Böylece sana dediğim şeyi asla öğrenemeyecek." demişti. En güçlü düşmanının kim olduğunu sorduğumda ise şu cevabı verdi, "Onla yakın zamanda karşılaşıcaksın. Belki bir ay ,belki on yıl ,belkide yüz yıl sonra. Onla karşılaştığında kim olduğunu anlayacaksın. Onun adı Gerçeği Gören Gözler!" demişti bana. Üstelik sen ona çok benziyorsu. Kim olduğunu anlamam çok basitti. Ancak o kişi senin zıttın birisiydi. İnsanlara ve bana çok iyi davranmıştı. Köydeki fakirleri ve yaşlı insanların hastalıklarını iyileştirmişti. " gülümser bir şekilde konuşmuştu Ha Hwang.
Gerçeği Gören Gözler güldü, "Haha demek. O'ndan bahsediyorsun. Hahahaha evet ondan başkası olamaz. O zaman sana bir soru soracağım o kişi ile beni karşılaştırsana hangimiz daha güçlü?" diye sordu.
Ha Hwang ciddiyete büründü, "Dürüst olacağım, o kişinin karşısına çıkarsan pençeleri kırılan kanatları kesilen bir kartaldan farksız olursun. O senden çok daha güçlü." dedi.
Gerçeği Gören Gözler farkında olmadan Naghara'nın üstündeki baskıyı kaldırmıştı ama Naghara kafasını kaldırmaya cesaret edememişti.
Gerçeği Gören Gözler Ha Hwang'ın sözlerinden sonra ellerini çenesine koydu ve bir şey düşünüyormuş gibi oldu. Daha sonra boşver anlamında elini salladı.
Ha Hwang,"On yıl sonraki savaş hakkında ne demek istiyordun?" dedi.
Gerçeği Gören Gözler bunu duyunca Ha Hwanga baktı, "On yıl sonra çok çok güçlü bir klan gezegene saldıracak, on yıl sonra söylediğim saatte ve dakikada herkesin tek bir şey düşünmesini istiyorum. O şey ise Işık!" dedi ve Ha Hwang'ın kulağına tarihi fısıldadı.
Ha Hwang bunu duyunca bir kaşını kaldırdı, "Işık demek, peki bu tarihi hatırlıyacağım ve dünyada karşılaştığım herkese söylüyecem." dedi.
Bunu duyunca Gerçeği Gören Gözler Indria'nın zihnine girdi. Indria'nın zihnine girince Indria," Usta, saldırının tarihini bilmediğini söylemiştin." dedi. Bunu duyan Gerçeği Gören Gözler, "Bilmiyordum ama öğrendim." dedi. Indria ustasının düşmanı hakkında bir şey sormamıştı.Ustasının herşeyine karışmak istemiyordu.
Gerçeği Gören Gözler gittikten sonra bile Naghara Indria'nın önünde diz çökmeyi bırakmamıştı. Indria Ha Hwang'a bakarak, "Majesteleri bir kaç sorum olacak," dedi.
Ha Hwang, "Söyle." dedi sakin bir sesle, biraz önce hiç bir şey olmamış gibi.
Indria, "Prenses Emilia'ya ne olduğunu merak ediyorum." dedi. Ha Hwang bunu duyunca üzgün bir tavır takındı, "Prens ve Prenseslere hiç bir şey yapmadım. Eski odalarında kalmalarına izin vermiştim. Her gün en lüks yemekleri bile hazırlatmıştım ancak hizmetçiler onların odalarına kahvaltı götürmek için gittiğinde korkularından çığlık attılar. Odalarında kendilerini iple asmıştılar ve vücutları mosmordu. Huzmetçiler bir canavar gördüklerini sanmışlardı" dedi.
Indria bunu duyunca yüreğinde bir kırıklık hissetti ve gözlerini kapattı, Emilia ile köle yıllarını düşündü.
Indria yüreğindeki üzüntünün üstünü örtmek dışında elinden bir şey gelmezdi.Düzgün bir tavırla gözlerini açtı. Ha Hwang'a bakarken, "Majesteleri, tekrar turnuva yapacak mısınız?" dedi.
Ha Hwang bunu duyunca gülümsedi, "Indria, bunu düşünmedim değil. Ancak eskiden ölmüş olduğu sanılan bir imparator hemen dönüp imparatorun kontrolünü ele geçirirse insanlar şüphe duymaya başlar. O şüphelenenlere başıma gelenleri, daha doğrusu imparatorluğun başına gelen şeyleri görüntülerle gösterince şüpheleri yok olmuş olsada. Turnuva yaparsam beni kan ve ölüm seven birisi sanacaklar. Bunun için turnuva yapmayı düşünmüyorum.Ancak gerçekten güçlenmek istiyorsan senin seviyendeki biriyle her gün dövüşmeni sağlayabilirim." dedi.
Indria kafasını kaldırdı ve Ha Hwang'a bakarken, "Majesteleri, dövüşmek istediğim birisi var onun adı Leya." dedi.
Bunu duyan Qi Zhang Ling güldü, "Öğrencimle mi dövüşmek istiyorsun" dedi sempatik bir tavırla.
Indria kopmuş kolunu gösterdi, "Bunu o yaptı." dedi. Qi Zhang Ling o kolu görünce şaşırdı.Daha sonra tekrar güldü, "Kızlardan her zaman korkmalısın. Ne yapacakları belli olmaz." dedi.
Indria Qi Zhang Ling'in sözlerinde hiç bir aşağılama belirtisi görmemişti. Şaka yaptığını çok iyi anlamıştı ve oda güldü.
Ha Hwang Indria'ya bakarken, "Ustan için böyle bir yara göz kırpmaktan bile daha basit. Neden iyileştirmedi?" dedi.
Indria bunu duyunca gülümsedi, "Leya'yı yenmessem iyileştirmeyeceğini söyledi."
Bunu duyan Ha Hwang gülümsedi, Qi Zhang Ling kahkaha attı, "O zaman seni kesinlikle Leya'yla dövüşmen lazım. Leya bir aydır kendini meditasyona kapattı. Yakın zamanda seviye atlayacak. Seviye atlayınca onla dövüşebilirsin." dedi.
Dn:Gene Baran,gene aksiyonsuz bir bölüm.Yeter lan ne zaman aksiyon göreceğiz.Adama can güvenliğimiz yok okuyucular ebemize seksek oynatacak diyorum gene bildiğini okuyor.Suç bizde değil okuyucu kardeşlerim.suç buna whatpadd'i gösteren de .Ah onu bi bulsam var yaaaa :) Neyse geleneksel nutuğumu attığıma göre rahat rahat yb gelene kadar meraktan kavranabiliriz.:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...