Indria

Sinirlenmek 6x12

Yaşlı adam Zehard'ın yanında belirdi ve Shu Cerad'a yaptığı gibi tıp hapını Zehard'ın ağzına koydu. Zehard'ın ağzına hapı koyduktan sonra enerjisi ile hapı boğazına itti. Zehard'ın bilinci kapalı olduğu için yutamazdı. Tıp hapı yaşlı adamın enerjisiyle Zehard'ın boğazından midesine indi. Bu olduğu an Zehard yavaşça gözlerini açtı, gözlerini açtığı an karşısında Li Ku'yu görünce bir şeytana bakıyormuş gibi baktı. Li Ku'ya bakarken göz bebekleri küçüldü ve vücudu titredi.Vücudunun titremesi Li Ku'nun gözünden kaçmadı ve az önceki gibi gülümsedi. Bunu gören Zehard hemen olduğu yerden kalktı ve arkasına bile bakmadan kızların odasına koşmaya başladı.

Li Ku hemen bakışlarını sırada duran Shang Chang'a çevirdi. Shang Chang Li Ku'ya bakarken yüzü soldu. Li Ku çok kısa süreliğinede olsa öldürme arzusu saldı.Bu öldürme arzusunu orada duran herkes hissetmişti. Öldürme arzusunu hisseden Shang Cang arkasında bir azrail varmış gibi hissetti ve sanki tırpanını Shang Chang'ın boynuna dayamıştı. Shang Chang'ın vücudu titremeye ve ter dökmeye başladı. Ta ki yaşlı adam Li Ku'ya tokat atana kadar. Bu tokat o kadar şiddetliydiki kızlar odasına kaçan Zehard bile duymuştu. Bu tokatın şiddetli sesini duyan herkes tokatı kendi yüzünde hissetmiş gibiydi.Bu tokat o kadar yıkıcıydı ki Li Ku'yu savurmamıştı ama olduğu yere çökmesini sağlamıştı. Li ku'nun çöktüğü yerde otuz metrelik bir çukur oluşmuştu.Etraf toza dumana karışmıştı. Çukurun en dibinde Li Ku yarı ölü bir şekilde duruyordu. Tokat vurulan yüzünün sol tarafı arı sokmuş gibi şişmiş ve bir domates kadar kızarmıştı.

Yaşlı adam çukurun etrafında Li Ku'ya bakarken ayağını sertçe yere vurdu, yere sertçe vurduktan sonra Li Ku'nun tam ortasında durduğu çukur. Yavaşça yükselmeye başladı ve çukur ortadan kayboldu. On saniyelik sürede ortada sanki hiç bir çukur oluşmamış gibiydi. Yaşlı adam keskin ve sinirli gözlerle Li Ku'ya bakıyordu. Li Ku hala kılını bile kıpırdatamamıştı. Yaşlı adam, "Nerede olduğunu ve hangi konumda olduğunu unutan sen! Hadsiz! Sen kim oluyorsunda böyle bir yerde öldürme arzunu salıyorsun! Hemde klan kardeşlerine karşı!.Kim olduğunu unutma! Yoksa bunu ben sana hatırlatırım!.İlk ve son defa uyarıyorum!.Bir daha böyle bir şey olursa iki kolunu, iki bacağını keser ve dantianını sakat bırakırım!". yaşlı adamın sözleri bir ateş kadar hiddetli,bir kılıç kadar keskindi.

Indria yaşlı adama şaşkın bir şekilde bakıyordu.O sevimli yüzlü adam nasıl bu kadar sinirlenebilmişti?. Indria etrafına baktı ve şaşıran tek kişinin o olduğunu gördü. Anlaşılan onlar daha öncede yaşlı adamın sinirlendiğini görmüşlerdi. Indria bakışlarını Shang Chang'a çevirdi ve solgun yüzüne biraz renk geldiğini farketti. Vücudu titremeyi bırakmış, bakışları normale dönmüştü.

Yaşlı adam Li Ku'ya bakmayı bıraktı ve sıraya döndü, Li Ku'ya bir tıp ilacı bile vermemişti. Anlaşılan onu kendi haline bırakıyordu.

"Chu Duan ve Tiah öne çıkın" dedi sakin bir şekilde yaşlı adam. Gülümsemeyi tekrar yüzüne koymuştu. Az önceki sinirli adam değilde yerine başkası gelmiş gibiydi.

Onun sözlerinden sonra Chu Duan ve Tiah öne çıktı. Yaşlı adam, "Sıradan yüz metre uzaklaşın" dedi.

Ancak Chu Duan bir adım öne çıktı, "Efendim yaptığım şeyi saygısızlık olarak anlamayın, ancak bu dövüşten pes ediyorum. Tiah çok sevdiğim bir arkadaşım ve onu yenemeyeceğimi adım gibi biliyorum. Anlamsız bir dövüşe girmek istemiyorum." dedi saygılı bir şekilde.

Yaşlı adam sözlerinden biraz şaşırmış gibi gözüksede gülümsedi, "Tamam öyle olsun, kazanan Tiah!" dedi.

Chu Duan saygıyla başını eğdi, "Teşekkür ederim efendim" dedi.

Yaşlı adam sıraya tekrar döndü, "Xiao De ve Verah öne çıkın" dedi.

Xiao De bir adım attı ve hemen yanında kumral saçlara ve güneş gibi parlayan gözlere sahip bir kız adım attı. Bu kızın boyu Xiao De'den biraz daha uzundu ve Xiao De erkekler arasındaki en uzun kişiydi. Xiao De'nin boyu bir seksendi ve bu kız Xiao De'den daha uzun görünüyordu. Kızın fiziği çok güzeldi ve beyaz teniyle saçları çok uyumluydu. Kızın giydiği giysi asillere yaraşır bir şeydi ve vücudunda sadece yüzünü gösteriyordu ancak giydiği giysi sıkıydı ve fiziğini çok belli ediyordu.

İkisi öne çıktıktan sonra yaşlı adam, "Yüz metre uzaklaşın" dedi. Yaşlı adamın sözlerinden sonra ikiside hızlıca yüz metre uzaklaştı.

İkisinin yeteri kadar uzaklaştığını gören yaşlı adam, "Başlayın" dedi.

Bu sözü duyan Verah bir anda hızlıca ileri atıldı. Xiao De kendine gelen Verah'a doğru gitmeye başladı. Verah Xiao De'nin ona yaklaştığını görünce ayağında ateşler ortaya çıktı ve elini yere koyup elinin üstüne çıktı. Elinin üstüne çıktıktan sonra ayağını döndürmeye başladı amacı Xiao De'ye tekme atmaktı. Kendine gelen tekmeye bakarken Xiao De eğildi ve yere yumruk attı. Yere yumruk attığında yer sarsıntısı oluştu ve Verah'ın dengesini bozdu. Xiao De bu açıktan hemen faydalanıp hızlıca olduğu yerden zıpladı ve Verah'ın olduğu noktaya inmeye çalıstı. Verah yukarıdan gelen Xiao De'ye bakarken Xiao De elini yumruk şekline çevirdi ve enerjiyle kapladı. Amacı yukarıdan Verah'a doğru inip ona sert bir darbe vermekti, ancak istediği gerçekleşmedi.Çünkü Xiao De'nin yere inmesine bir kaç santim kala Verah kendini sağ tarafa doğru attı ve yumruktan kaçtı.

Xiao De'nin güç seviyesi yeryüzü alemi üçüncü seviyeydi ve Verah'ın güç seviyesi yeryüzü alemi dördüncü seviyeydi. Pek adil bir maç gibi görünmesede aslında çok adildi, Verah'ın klanı Xiao De'ninki kadar yüksek bir konumda değildi. Buda Xiao De'nin öğrendiği teknik kalitesinin Verah'tan bir kaç kat daha yüksek olduğunu göstermekteydi.

Xiao De'nin yumruğunun vurduğu yerde çukur ve çukurun etrafında bir kaç metrelik alanı kapsayan çatlaklar oluştu.

Xiao De attığı yumruktan sonra daha duruşunu alamadan Verah hızlıca yanında belirdi ve sert bir şekilde Xiao De'nin yüzüne tekme attı.

Bunu gören bazı öğrenciler kendi arasında , "Verah gerçekten klandaki en hızlı kişi, bunu kimse inkar edemez." dedi.

Hemen başka bir öğrenci , "Sadece hız değil klandaki en güçlü tekmelere sahip kişi, daha önce Verah'ın yumruklarını kullandığını görmedim. Her zaman tekmelerle dövüştü."

Xiao De yüzüne alınan tekme yüzünden bir kaç metre geriye savruldu ama hemen ayağa kalktı ve yüzüğünü okşadı. Yüzüğünde bir kılıç ortaya çıktı, bu kılıç gümüştendi ve parlıyordu. Boyu altmış santimdi.Kılıç oldukça zarif bir görünüşe sahipti. Xiao De o kılıcı tutarken çok zarif görünüyordu. Xiao De hızlıca Veraha doğru ilerlemeye başladı. Verah kadar hızlı olmasada yavaşta değildi. Verah ona doğru gelen Xiao De'ye bakarken ayaklarını kastı ve vücudunu alevlerle kapladı.

Xiao De ilerlerken kılıcını kaldırdı.Bunu gören Verah'ta aynı şekilde ayağını kaldırdı.Verah enerjisiyle ayağını kaplamıştı ve enerjisinin yüzde seksenini kullanmıştı. Xiao de ise kılıcını enerjisinin yüzde doksan beşini kullanmıştı. Xiao De Verah'ın önüne geldi ve kaldırdığı kılıcı hızlıca indirmeye başladı. Verah'ta ona doğru gelen kılıca karşın ayağını kaldırdı ve kılıca tekme attı. Verah'ın tekmesi ve Xiao De'nin kılıcı çarpışınca enerji patlaması oluştu. Verah seviye farkının farkındaydı ve ayağını daha da sertleştirdi . Bunu yaptığı an Xiao De kılıcı daha fazla tutamadı ve kılıcı elinden düştü. Kılıcı elinden düşünce Verah'ın tekmesini durduracak bir şeyi kalmadı ve Verah'ın tekmesi doğrudan Xiao De'nin göğsüne geldi .Bu tekme Xiao De'yi kan kusturdu ve savurdu. Xiao De çok geriye savrulmuştu .Bunu gören yaşlı adam, " Kazanan Verah" dedi.

Verah nefese nefese kalmıştı. Ne kadar seviye farkı olsada Xiao De çok güçlüydü. Yaşlı Adam Xiao De'nin yanına gelip tıp hapını içirdi. Bunu yaptıktan kısa bir süre sonra Xiao De yerden kalktı ve Verah'a karşı saygı işareti yaptı.

Yaşlı adam sıraya tekrar döndü ve"Indria ve Shang Chang öne çıkın." dedi.

Dn:Ciddi bir baş ağrısı çekmeme rağmen düzenlemeyi 3 saat gibi bir süre içinde bitirebildim.Bu arada TrCalosa arkadaşımızın cezası belli oldu.2 hafta boyunca haftada 2 bölüm olmaz üzere 4 bölüm bizleri bekliyor olacak.Neyse bu baş ağrısı beni öldürmeden kısa keseyim.Dn:isim değişikliğine gittim.Bana MasacreScream52 olarak ulaşabilirsiniz.