Indria kaşlarını çattı ve konuşmaya başladı, "Neden atıldım? " Diye sordu soğuk bir sesle.
Yan Li keskin gözlerini Indria'nın üzerine kilitledi. Sadece gözleriyle ona bakıyor olsa da Indria sanki eziliyor gibiydi.
Soğuk bir sesle konuşmaya başladı Yan Li, " Beş yıl önce on beş kişiyi öldürdün Okul içerisinde o on beş kişiyi öldürdüğün için senin gibi bir dahiyi harcamak sadece israf olurdu. Bunun için sadece okuldan atılacaksın." Dedi soğuk bir sesle Yan Li.
Indria'nın kaşları daha da çatıldı ve konuşmaya başladı, "Neden ceza için beş yıl bekledin o zaman?" Diye sordu Indria.
Yan Li konuşmaya başladı, "Çünkü artık okulu yöneten Klanın dış bölümüne alınacaksın. Okul sadece bir sınav gibi bir şey okulda dahi olup gelecek vaat eden kişiler Klanın dış bölümüne alınıyor." Diye konuştu sakin bir sesle Yan Li.
Indria'nın kaşları anında düzgünleşti ve şaşırmış bir şekilde "Ha?" dedi.
Yan Li tekrar konuşmaya başladı, "Bunun için senin Ana Sınava girmene gerek olmadığı gibi okulda kalmana da gerek yok. Senin cezan okuldan atılıp klanın Dış bölümüne alınmak." Diye konuştu.
Yan Li ne kadarda bunun ceza olduğunu söylemiş olsa da bu cennetten gelen bir lütuf gibiydi. Okuldan atılmak gerçekten bir cezaydı lakin okuldan atılıp klanın dış bölümüne girebilmek. Milyonlarca insanın rüyasında gördüğü şeylerden bir tanesiydi. Çünkü Klanın Dış Bölümü Ana Sahanın bir üst versiyonu gibiydi.
Çoğu kişi hayal bile etmeyi göze alamazdı klanın dış bölümünü.
Indria konuşmaya başladı, "Hangi klan o?" Diye sordu şaşkın bir şekilde.
Yan Li anında cevap verdi, "Beyaz Kaplan Klanı. İmparatorluğun İmparatorluk Klanı." Diye konuştu Yan Li sakin bir sesle.
Bunu duyan Indria şaşırmıştı lakin Indria'yla beraber ikinci aşamayı geçen çocuğun çenesi yere düşmüştü şaşkınlıktan.
İmparatorluk klanı nasıl bir güçteydi? İmparatorluğun en yüksek yetkiye ve güce sahip olan klanıydı. İmparatorluğu doğrudan yöneten tek güçtü. İlk üç imparatorluk hariç diğer imparatorlukları birden fazla güç yönetiyordu. Lakin ilk üç imparatorluğun gücü diğer imparatorlukları geride bırakmıştı bile.
Yani Beyaz Kaplan İmparatorluk ailesinin gücü tek kelime ile İNANILMAZdı. Klanın dış bölümünde bile sadece beş yıl kalarak Başlangıç aleminden Ruh alemine geçmek mümkündü. Klanın dış bölümü bile olsa klanın dış bölümündeki kişilere cimrilik yapmazdı.
En kötü klandaki birisi bile İmparatorluk ailesinin dış bölümüne katılırsa o klan çok kısa bi sürede gücünü binlerce kat arttırır.
Bunun sebebi öğrenciden değil İmparatorluk ailesinin gücü ve statüsündendi. İmparatorluğun zirvesinde beş klan vardı ve o klanlar arasındaki en güçlü klanda İmparatorluk Ailesiydi. İmparatorluk ailesi dışındaki klanlar bir olup İmparatorluk ailesine saldırsa bile yenemezdi.
Bu imparatorluğun mutlak gücüdür! Indria hala şaşkınlığını üzerinde atamamıştı. İmparatorluk ailesinin klanına mı katılacaktı? Basit bir köleden bu seviyeye ne zaman bu kadar yükseldi? Ne kadar dış bölümü olsa bile Indria'nın gözünde çok yüksek bir yerdi orası.
Indria ne kadar yenilmez olduğunu hissetse ve acımasız olsada, kendi sınırlarını biliyordu ve imparatorluk klanı onun sınırlarını katlayarak aşıyordu.
Indria heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı, "Ne zaman gidiyoruz Klana?" Diye sordu.
"Hemen şimdi." Diye konuştu Yan Li.
Şu an Hogg Laren iki dakikalık konuşmaya tanıklık edince yüzeyde ne kadar sakin olsa da, yüreğinde o şok olmuştu. Sonuçta Dış bölümündeki bir öğrenci bile onun Elder statüsünü aşıyordu.
Yan Li konuştuktan sonra Indria'nın yanına geldi ve onu elinden tuttu, Indria Yan Li'nin onu elini tuttuğunu görünce istemsiz bir şekilde heyecanlandı.
Çünkü pamuk kadar yumuşak ve kar kadar beyaz bir eldi. Sadece ele bakarak insanların cinsel arzularını ortaya çıkarabilirdi.
Indria'nın elini tutulduğunu görünce istemsiz arzuladı onu ama hemen kontrol altına aldı kendini. Onun önünde yüce bir uzman vardı. Yan Li tek parmağıyla tek vuruşla Indria'yı öldürebilirdi.
Indria'nın elini tuttuğu an Yan Li, hızlıca havaya yükseldi ve kuzeye doğru hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Bu kadar hızlı gidildiğini görünce Indria şaşırmıştı. Uçarken hızlı gidilebileceğini bilmiyordu Hogg Laren'den gördüğü kadarıyla. Ama bu kadar hızlı gitmek ona özgürlük hissi veriyordu.
Sanki istediği şeyi yapabilirmiş gibi ve kimsede birşey diyemezmiş gibi. İstediğin yere gidebilirsin hissi özgürlüktü. Gökyüzü sana özgürlüğü veriyordu. Indria bu hissi çok sevmişti.
Yan Li şuan çok hızlı bir şekilde ilerliyordu. Indria farketmemiş olsada ardıl görüntüler bırakıyolardı arkalarından.
Indria Yan Li'nin çok hızlı bir şekilde ilerlediğini düşünse de, Yan Li şuan hızının yarısını bile kullanmıyordu. Bir kaç dakika sonra büyük bir şehir önlerine çıktı. Bu şehir Beyaz Kaplan Okulunun olduğu ayrıca İmparatorluk ailesinin yaşadığı yer olan İmparatorluğun başkentiydi.
Indria buraya ilk geldiği günü hatırladı o zaman geldiğinde köken alemi 2. seviyeydi ve eski giysileriyle insanların alay konusu olmuştu. Giysileri hala eskiydi.
Yan Li kısa bir süre sonra yere hızlıca iniş yapmaya başladı ve yere indiğinde toz oluşmuştu. Toz dağıldıktan sonra büyük bir saray önlerine çıkmıştı. Bu saray okula ilk geldiğinde Indria'nın gördüğü sarayı gölgede bırakacak büyüklükteydi.
Çok ihtişamlı bir saraydı. Sadece bir saray olmasına rağmen insanlara baskı yapacak derecedeydi.
YN :
Elder(Büyük) demek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...