Indria hemen kılıcını kılıfından çıkardı. Tek kolluyken bile çok güçlü görünüyordu. O anda Ustasının sesi Indria'nın zihninde yankılandı, "Ahh ben uyuyacağım sakın öleyim deme." Diye konuştu uykulu bir şekilde.
Indria böyle bir anda bile Ustasının uyuduğuna şaşırdı ama bir şey demedi ve önündeki olaya odaklandı. Göz açıp kapanıncaya kadar herkes savaşa girmişti.
Indria etrafına bakınırken bir anda ona saldırmaya gelen üç tane siyah giyimli adam olduğunu gördü.
Indria hemen Flash adımıyla biraz geriye gidip sonra tek bir adımla ileriye sıçradı. Siyah giyimli adamlar bu kadar hızlı olmasını beklemiyor gibiydi ama hemen Indria'nın hareketine tepki gösterdiler.
Indria'nın amacı tek bir saldırıda onları kesip geçmekti. Siyah giyimli adamlardan birisi iki kılıç çıkardı, diğer iki adam başka birisine saldırmaya başladılar.
Indria önündeki adamla kılıçları çarpışmıştı ve siyah giyimli adam heyecanlı bir şekilde konuştu, "Eğlendir beni velet!" Konuşurken tükürükleri etrafa saçılmıştı.
Indria hemen ayağını kaldırdı ve ayak tekniğini kullanmaya başladı. Kırmızı bir aura tekniği kaplamıştı. Siyah giyimli adam bunu gördüğünde kılıçlarını hemen geri çekti ve bir adım geriye gitti. Indria bunu görünce gülümsedi. Hemen ayak tekniğini kullanmayı bırakıp kılıcını bir mızrak gibi düz yaptı ve enerjisiyle kapladı ve ileri atıldı.
Indria enerjisinin %30'nu kılıçla kaplamıştı. Siyah giyimli adam bunu görünce savunma amaçlı enerjisiyle kılıcı kapladı ve kılıçlar tekrar çarpıştı. Lakin kılıçlar çarpıştığında bu sefer ikisi de geriye itildi.
Indria üç metre geriye itilmesine rağmen Siyah giyimli adam beş metre geriye itilmişti. Indria hemen Flash adımı 8. Seviyesini kullanarak ileri gitti ve normal hızından beş kat daha hızlı bir şekilde kılıcını hareket ettirmeye başladı.
Bunu gören Siyah Giyimli adam Indria'nın kılıcını takip edemedi ve saniyeler içerisinde Siyah giyimli adamın başı kesilmişti.
Indria kafasını kesmeden önce ruh gücünü yaymıştı ve Siyah giyimli adamın Ruh alemi 10. Seviye olduğunu görmüştü.
İlk başta Siyah giyimli adamla birlikte gelen diğer iki kişi, Indria'yla savaşıp öldüğünü gördüklerinde hemen savaştıkları kişiyi öldürüp Indria'ya saldırmaya başladılar. Saldırı şekilleri çok uyumluydu ve hareketleri birbirlerini tamamlıyordu.
Indria bu ikisinin seviyesini kontrol edince şok oldu çünkü ikisi de Yeryüzü alemi 1. seviyeydi ama Indria korkmamıştı tam tersine heyecanlanmıştı.
Indria kılıcıyla onların kılıçlarına karşılık veriyordu. Indria her kılıcı hareket ettirdiğinde rüzgarı delip geçen bir ses çıkarıyordu.
Indria ve diğer ikisinin saldırıları çarpıştı ve kulak sağır edebilecek derecede bir ses çıkmıştı çarpışmadan.
Siyah giyimlerden birisi kıskanç bir şekilde," Bu seviyede böyle bir kılıç yeteneği saçmalık!" Dedi.
Indria onlara kılıçla saldırırken kılıcı geri çekip ayak tekniğini aktifleştirip tekmesini güçlendirip tekmesiyle siyah giyimlilerden birisinin kılıcı çarpıştı.
Tekmenin gücü onun saldırısından daha güçlüydü ve bunun yüzünden kılıç ellerinden fırladı ve on metre geriye gitti Siyah giyimli adam bunu görünce gözlerinde korku oluştu ve Indria tereddütsüz bir şekilde kılıcı adamın karnına sapladı.
Indria hızlı bir şekilde onun karnına sapladığı kılıcı geri çekti. Siyah giyimli adam kan kustu ve gözlerindeki canlılık yok oldu.
Indria geriye gitti. Diğer siyah giyimli adamın gözlerinde öfke vardı ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı, "İki kardeşimi de öldürdün.Hayatıma mal olsa bile seni öldüreceğim!" Dedi ve 2 tane kırmızı hap ağzına attı. Bu Yasak ilaçtı!
Şu an savaşın dışında üç kişi duruyordu bunlar kızıl saçlı hancı, Ru Joon ve, Ru Loon'du. Ru Joon sinsi bir şekilde konuşmaya başladı, "Mührüme layık olan çok kişi var lakin zevkime uygun birisi yok." Derken diliyle dudaklarını yaladı.
Ru Joon elini Ru Loon'un omuzuna attı bu durum karşısında Ru Loon ürktü. Ağzını Ru Loon'un kulağının yanına getirip Ru Loon'un kulağını yaladı ve iğrenç bir şekilde," Sonuçta Mührü vermemin tek yolu o kişiyle cinsel ilişkiye girmek ve o mühür bir kez uygulandığında kim olursa olsun kölem olur değil mi küçük kardeşim." Dedi iğrenç bir şekilde.
Dediklerini Kızıl Saçlı hancı dışında kimse duymamıştı, Ru Joon elini Ru Loon'un omzundan çekip Kızıl saçlı hancıya bakıp konuştu, "Claude, grup içerisinde en sona kadar dayanacak kişiyi yatağıma getir. Böyle bi durum olmasaydı görev içerisinde asla mühre layık birisini bulamazdım." Dedi iğrenç bir şekilde. Kapıya doğru gitti ve kapının ardından sesler geldi.
"Klan varisi geldi hemen kapıyı açın!" Diye ve kapı yavaşça açılmaya başlamıştı. Ru Joon ve Ru Loon girdikten sonra kapı kapanmıştı.
Siyah giyimli adam ağzına iki tane hap attıktan sonra bir sıvı çıkardı giysisinden ve kılıca döktü. İki hap yedikten sonra onun aurası çılgına dönmüştü. Anında Yeryüzü alemi 2. Seviyesine çıkıp öyle bile durmayıp 2. Seviyenin doruğuna ulaşmıştı ve çılgın bir şekilde," Bu sıvı bir zehir nereni kesersem keseyim yavaşça vücudunu işgal etmeye başlayacak. Sadece küçük bir kesik bile senin ölmene yetecek." Diye konuştu öfkeli bir şekilde.
Indria kaşlarını çattı ama geri adım atmadı. Tam tersine ileri adım attı ve onla savaşmaya devam etti.
Uzun bir süre boyunca savaştıkları halde hiç biri yara almamıştı. İkisi de enerjilerinin %70 ini harcamıştı ve nefes nefese kalmıştılar.
Indria tekrar durmadı ve onla savaşmaya devam etti. Şu anda görev için gelen grubun %80 i öldürülmüştü. Indria'nın siyah giyimli adamla olan savaşını gören başka bir siyah giyimli geldi ve sinsi bir şekilde Indria'yı arkadan öldürmeye çalıştı.
Indria buna anında tepki vererek dönüp ona kılıcı sapladı lakin açık vermişti. Bu açığı yasak ilaç kullanan siyah giyimli adam anında fark etmişti ve o açığa saldırmıştı. Indria'nın göğüs kafesinin soluna kılıç saplamıştı yasak ilaç kullanan adam ve heyecanlı bir şekilde konuştu, "Hahahaha kılıcı kalbine sapladım bu saplamayla ölmesen bile zehirle kesinlikle öleceksin hahahahaha." Diye konuştu ve bundan sonra Indria kan kustu ve yere düştü Indria'nın ustası yani Gerçeği Gören Gözler hala uyuyordu!
![](https://img.wattpad.com/cover/57416941-288-k914818.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasíaHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...