Indria yavaş yavaş gözlerini açmıştı ve olduğu yerden hemen kalkmıştı. Şu an ormanın derinliklerinde olduğunu tahmin etti, Indria etrafına bakınırken tanıdık bir ses zihninde yankılandı, "Sonunda uyandın." Bunu diyen kişi Gerçeği gören gözlerdi.
Indria elini hemen göğüs kafesinin soluna götürdü yani zehirli kılıçın saplandığı yere, ve tüm yaranın iyileştiğini gördü hemen zihninde konuşmaya başladı, "Usta beni sen mi kurtardın?" Diye sordu minettar bir şekilde.
Ustası hemen cevap verdi, "Benim senin için yaptığım tek şey yaranın daha hızlı kapanması için biraz enerjimi kullanmamdı. Geri kalan her şey senin şansın sayesinde oldu." Diye söyledi.
Indria şaşırmış bir şekilde konuştu, "Ne demek istiyorsun usta?" Dedi.
Ustası hemen cevap verdi,"Seni ısıran sarı desenli yılanı hatırlıyor musun?" Diye sordu Ustası.
Indria anında,"Evet" Dedi.
Genç adam sakin bir şekilde,"O yılanın türü Şora isimli bir türe giriyor en güçlüleri Gökyüzü aleminin birinci seviyesinde olur. Senin karşılaştığın yılanda Yeryüzü alemi zirvesindeydi ama sırf seni ısırmak için gücünü senden gizledi. Seni ısırdıktan sonra zaten Yeryüzü aleminin verdiği güç ile yerde delik açıp içine girdi. O yılan seni ısırdığında küçük bir acı hissetmişsindir eminim. Ayrıca Ruh aleminde sandığın için pek önemsemedin ama o yılanın zehri tüm vücudu ele geçirmeden aktifleşmez. Senin vücuduna silah ile birleşmiş zehirde aynı tür olmasa da aynı seviyede bir zehirdi. Bunun için vücudunda o iki zehir savaştı ve birbirlerini yok ettiler. Şimdi soracağın soru şu olacak eminim. Kalbimden bıçaklandığım halde neden ölmedim? Evrenin en güçlü suikastçı aileleri bir canlıyı asla kalbinden bıçaklamaz çünkü kalbi bir çok yerde olabilir ve bunun için her zaman kafayı keserler. Senin kalbin ise normalde bir insanın kalbini olduğu yerde yani sol tarafta değil sağ tarafta. O kılıç kalbine saplanmadı. Herhalde şu ana kadar gördüğüm en şanslı kişisin Indria." Ustası bazen sakin bazen de ciddi bir şekilde konuşarak anlattı.
Indria duyduklarından sonra şok oldu çünkü o yılanın böyle güçlü bir şey olmasını beklemiyordu ama onu asıl şaşırtan şey kalbinin sağ tarafında olmasıydı. Indria buna mutlu olmuştu çünkü bir çok insanın aksine onun kalbi sağ taraftaydı.
Bu da onun özel hissetmesine neden olmuştu. Indria iyice etrafına bakınmaya başladı. Biraz geçte olsa gece yarısı olduğunu fark etmişti.
Bir anda ruh gücünü yaydı Ruh gücünün ulaşabildiği en uç nokta bile ormanda bir çıkış yolu göstermiyordu.
Indria'nın buradan çıkış yolu aradığını fark ettiğinde Ustası anında "Neden burada çıkmak istiyorsun ki? Burada eğitim yapma şansın var ve burada bir ay boyunca auranı güçlendir. Bir ay içerisinde auran çok daha güçlü olacağına eminim şimdiki aura seviyen Yeryüzü alemi 1. Seviyesinde olan bir insan ile eşit. Bir aylık eğitim ile 1. Seviyeden 2. Seviyeye çıkacağına eminim." Diye söyledi.
Indria bir anda bir şey hatırlamış gibi konuşmaya başladı, "Usta seviye farkını sadece enerji belirlemiyor kol gücüde belirliyor bildiğin gibi. Şu an kol gücüm çok hemde çok fazla ama bir seviye bile benden yüksek olan birisi benim kol gücümü katlıyor. Sadece aura çalışarak kol gücümü nasıl arttırabilirim? Kol gücüm olmasa bir seviye daha aşağıdayım demektir." Indria ciddi bir şekilde sordu.
Ustası anında cevap verdi, "GERİ ZEKALI! Bir bok bilmiyorsun gelmiş burada böyle sorular soruyorsun. Kol gücü zaten AURA'dan geliyor auran ne kadar güçlenirse kol gücünde o kadar artar demektir!" Ustası sinirli bir şekilde bağırmıştı ve Indria hafifte olsa titremişti.
Ustası kolay kolay kızan birisi değildi çünkü ve kızınca da çok sinirleniyordu. Indria hemen ustasının dediğini yapmaya başladı ve meditasyona başladı.
Bir ay sonra
Indria bir ay içerisinde inanılmaz bir şekilde aurasını güçlendirmişti bir ay öncesine kıyasla iki kat daha yoğundu aurası.
Indria yavaşça zihninde,"Usta bir aydır meditasyon yapıyorum ve auram çok güçlendi ama aklımda olan birşey var. Sen ruhunu uyandırdın demişsin bu durumda Ruh'umla konuşabileceğim anlamına gelmiyor mu?" Diye sordu Indria.
Ruh'la konuşmak Ruhunu uyandıran kişilerin zihninde Ruhuyla konuşmasına denir ve Ruhla konuşmak kişiye bir çok yarar sağlıyordu. Ruh fiziksel bedenden çok daha yaşlıdır ve bu da onun bildiği şeyleri fiziksel bedenin bilmediği anlamına da gelebiliyordu.
Ruhla konuşmak ayrıca bir kişinin ruh gücünü de inanılmaz arttırabilecek bir olaydır. Bunun için Indria ruhuyla konuşmak istiyordu.
Genç adam konuşmaya başladı, "İyi bir yere değindin dediklerimi sırayla yap. Önce derin bir nefes alıp meditasyon pozisyonuna gir. Sonra auranı serbest bırak. Ardından auranın zihnine girdiğini hayal et ve aurana yön ver. Auran yavaşça zihnine girmeye başlayacak. Ardından dış dünya ile bağlantını koparıp ruhunla konuşmaya başlayacaksın. Normalde böyle bir yerde böyle birşey yapmak çok riskli çünkü zihnine girdiğinde dış dünya ile bağlantın kopuyor bu da bedenini tamamen savunmasız bırakıyor. Lakin korkma ben buradayım haha" Ustası ciddi bir şekilde konuşmuştu.
Indria işin ciddiyetini kavramıştı ve ustasının dediğini yapmaya başladı teker teker.
Bir saat sonra
Indria yaklaşık bir saattir auranın zihnine girdiğini hayal ediyordu lakin hala girememişti. Ama bir anda Indria çekildiğini hissetti ve yağmurlu bir ormanda buldu kendini.
Dış Dünyada
Genç Adam yani Indria'nın ustası şuan kekeleyerek konuşmaya başlamıştı, "O-O-Onun Çift ruhu var!" Ustası şaşırmış bir şekilde bağırdı Indria bunu duyamamıştı tabi ki.
Yazar Notu : 6x1 i beklerken 5x11 geldi hahaha :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...