Hepsi bir anda ortadan kayboldu ve konağın dört bir köşesinde belirdiler. Indria konağın bir köşesinde bir anda ağaçların içerisinden fırladı. Korumalardan bazıları yeryüzü alemi birinci seviyedeydi. Ancak bu Indria için engel teşkil etmiyordu. Indria'yı görünce korumalar hemen saldırı pozisyonu alıp adım adım Indria'nın etrafını sarmaya başladılar. Indria onun etrafını sarmalayan korumalara baktı, "Sizin için kılıç kullanmama bile gerek yok.." dedi ve ortadan kayboldu. Onu sarmaya çalışanlar arasında en güçlüsü olan korumanın önüne geldi ve yüzüne sağlam bir kroşe indirdi. Korumanın yediği yumruk yüzünden ağzındaki dişler parçalanmış,etrafa savrulmuştu. Bunu gören korumalar bir adım geri çekildi ve Indria'ya korku içerisinde bakmaya başladılar. Indria başını çevirdi ve onlara baktı ,"Korkmak güzel bir duygudur. Senin karşındaki insanın ne kadar güçlü olduğunu daha iyi görmeni sağlayan bir duygudur. En önemli anlarda senin hayatta kalmanı sağlayabilecek bir duygudur." Derin nefes aldı "Ancak, size korkunun faydası yok, köle çalıştıran bir adamın korumalığını yapan siz çöpler, sadece dünyayı kirletiyorsunuz!!" Deyip gülerek ortadan kayboldu.
Hemen ardından diğer güçlü korumanın önünde beliriverdi. Koruma, "Lütfen canımı bağışla.." dedi yalvarır bir şekilde. Bunu duyan Indria saldırmayı bıraktı ve gülmeye başladı. Gülüşü dalgalı bir okyanustaki fırtına gibiydi. Güneşli bir günde aniden gökyüzünü saran yıldırım bulutları gibiydi. Gülüşü insan kanını dondurabilecek derecede korkunçtu. Gülmeyi bir kaç dakika sürdürdü ve o sırada ise hiç bir koruma hareket etmemişti Sadece Indria'yı izlemişlerdi. Gülmeyi bıraktıktan sonra korumaya baktı avına saldırmayı bekleyen kaplan gibi. "Bana tek bir sorunun cevabını doğru verirsen senin canını bağışlayacağım." dedi. Koruma sert bir şekilde yutkundu ve Indria'ya bakarken, "Nedir o?" diye sordu. Indria gülümseyerek, " Sana, "bana vurma" diyen bir köleye vurmayı bıraktın mı?" diye sordu. Bu sırada Gerçeği Gören Gözler tekniğinin temelini kullanmaya başlamıştı.
Koruma sırıtarak, "Tabi ki" dedi. Bunu duyan Indria'da gülümsedi ve bir eliyle korumanın vücudunu deldi, "Yalancıı." dedi. Ve ellerini geri çekti. Daha sonra diğer korumalara baktı, "Sıradaki kişi kim olmak ister?" dedi gülümseyerek. Bunu duyan korumalardan birisi, "Şeytan bu kaçın!!" dedi ve kaçmaya başladılar. Indria onlara baktı, "Kurttan kaçmaya çalışan koyun gibisiniz." dedi ve ortadan kaybolup hepsini teker teker katletmeye başladı.
*
Nadyab çalılığın içinde karşısındaki korumalara bakıyordu. Korumalar onu farketmemişti.Nadyab, "Hepsini onlar farketmeden nasıl öldürürüm" diye düşünüyordu. Nadyab'a göre bu korumalar onu görmeyi bike haketmiyordu.Onun için insan bile sayılmazdılar.Onun gözünde hayvanlardan bile daha aşağıydı. "Onu yapmak.." dedi seslice. Bunu duyan korumalar Nadyab'ın bulunduğu konuma yaklaşmaya başladılar savunma pozisyonu alarak. Nadyab çalılıkların arasındayken, " Şaüavçgk'başğ Oaüçgş" dedi ve etrafında insanın tüylerini ürperten türden bir enerji çıktı. Korumalardan birisi tedirgin bir sesle, "Çalılıkların arasında vahşi bir hayvan mı var acaba?" dedi. Onlar tedirginken Nadyab bir anda çalılıkların içinden hızlıca çıktı ve onların gözlerinin göremeyeceği bir hızda hepsinin kafasını tırnaklarıyla kesti.
*
Michi her şeyden habersiz bir şekilde çalılıktan çıktı. Bunu gören korumalar hemen Michi'ye baktı ve asabice, "Sen kimsin lan?" dediler. Michi bunun cevabını oldukça masum görünen bir yüz ifadesiyle, "Eceliniz." dedi ve saniyeler içerisinde tüm korumaların kafasını basit bir yumrukla kırdı.
*
Lenna giysisini biraz yukarı çekti ve soylu bir şekilde çalılıkların arasından çıktı. Korumalar Lenna'ya bakarken ağızlarının suyu akıyordu. İpeksi beyazlıktaki bacakları insanları mest ediyor, avuca tam olarak sığabilecek büyüklükte göğüsleri erkekleri kendisine çekiyordu. Korumalar ağızlarının suyunu akarken Lenna seksi bir ses tonuyla, "Yolumu kaybettim bana yol gösterebilecek birisi varmı." dedi gülümseyerek.Korumaların hepsi bir adım ileri gitti, "Gel biz sana yolu tarif ederiz." dedi ve Lenna'nın etrafını sarmaya başladılar. Lenna samimi bir şekilde, "Teşekkür ederim." dedi ve korumaların ona yaklaşmasına izin verdi. Tüm korumalar Lenna'nın etrafını sardı.Kuzuya bakan aç kurt gibi Lenna'ya bakıyorlardı. Lenna'ya dokunmalarına sadece bir adım kala Lenna, "Sizi çöpler." dedi asabice havaya zıplarken ve havada dönerek tekme attı korumalara. Havada dönerek tekme attığı için korumaların bazıları hasar almamıştı. Alanlarda çok ağır hasar almamıştı ve Lenna'ya bakarken, "Seni sürtük!" dediler ve Lenna'ya saldırmaya başladılar. Lenna onların tüm saldırılarından rüzgarda savrulan çiçek gibi kaçındı. Onlara bakıp "Şimdi ben saldıracağım.Savunun kendinizi." dedi gülümseyerek ve ileri atıldı. Hepsini on saniye içerisinde etkisiz hale getirmişti ama öldürmemişti, "Sizin gibi insanlar benim bacaklarımla ölemez." dedi ve hepsini bir yerde toplayıp ellerini salladı ve ellerini alevle kapladı.Daha sonra topladığı insanlara dokundu ve hepsini ateşe verdi.Çığlıklar içerisinde hepsi kül oldu.
Indria dahil hepsi yirmi beş kişi haklamıştı.Onları hakladıktan sonra dördü konağın önünde toplandı,"Uyuşturucu baronuda içerde olmalı. Tek saldırıda tüm konağı üzerine yıkalım." dedi Michi. Indria'da onayladı, "Güzel fikir." dedi.YN : Şehir dışına çıkacağım için üç gün boyunca bölüm olmayacak arkadaşlar :)
Dn:Desene üç gün boyunca zehre maruz kalmayacağım.Adamın YN leri bile faul arkadaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...