Garip Adam 2x2

9.7K 771 47
                                    

Indria önündeki adama meraklı bir şekilde baktı.

"Onları nereden tanıyorsun?"

Garip adam bu soru karşısında gülümsedi. Sonra da sakince cevap verdi.

"Onlar benim öğrencilerim."

Aynı zamanda.

Breyn ana köşkünde kargaşa vardı. Buram buram terleyen üç koruma kapıyı çalmadan bir anda Breyn'in özel patron odasına daldı.

Breyn bunu görünce oldukça sinirlendi.

"Eğer önemli bir şey değilde sizi hadım edeceğim."

Korumalardan bir tanesi hızlı ve titreyerek konuştu.

"Efendim, bizler köşkün etrafında devriye gezen korumalarız. Bugün köşkün etrafını kolaçan etmek için devriyeye gittik. Devriyeye giderken köşkün yerinde olduğuna eminim. Geldiğimde ise en cesaretli kişilerin bile zor dayanabileceği bir şeyle karşılaştım. Her yer ceset kaynıyordu. Köşk harabeye dönmüştü. Adamlarımızın ise cesetleri tek parça bile değildi."

Diğer korumalarda ilk korumaları onaylayarak benzer hikayelerini anlattılar.

Aynı zamanda.

Indria aldığı öğrenci cevabına oldukça şaşırmıştı. Ama belli etmedi. Bir süre düşündükten sonra sakince cevap verdi.

"Beni takip edin. Sizi onlara götüreceğim."

Garip adam bu cevap karşısında memnun olmuş gibi gülümsedi. Sonra da Indria'yı takip etmeye başladı. En sonunda büyük köşkün önüne geldiler. Bu köşk adamın gittiği diğer üç köşkten daha büyük ve daha lükstü. Garip adam onların buracağına inandı.

Indria içeri girdi ama kapının önünde ki yeryüzü aleminin 1. seviyesinde ki adam garip adamın girmesine izin vermedi. Bu adamın adı Gerses'di. Bu adam oldukça kibirliydi ve her zaman kendisini överdi. Şu sıralar ise gücünü test edecek birilerini arıyordu. Garip adamı hedef olarak seçmişti. Gerses konuştu.

"Indria bu velet kim? Böyle garip piçleri köşke almıyoruz."

Bu sözlerin ardından kibirli bir şekilde garip adama baktı.

Garip adam bu sözlerin karşısında oldukça sinirlenmişti.

"Beni böyle çöp kokan bir imparatorluğa getirmeniz yetmedi, simdi de bu çöplükte biri bana hakaret mi ediyor? Bu kabul edilemez. Yok olun sizi iğrenç çöpler!"

Garip adamın sözlerinin ardından vücudundan garip bir aura çıktı. Gerses bu adamın ne yaptığını anlamış gibi tam kaçacakken aura köşkün olduğu tüm alanı kapladı ve katman katman bir şekilde köşke indi. Bu aurayı tanıyan Ustrel ve Lamia anında dışarı çıktı ama adam bunu umursamadı.

Gaip adamın vücudundan çıkan aura köşke indiği an köşk yıkıldı. Sonra tüm korumaların vücutları yavaş yavaş patladı. Indria bu durum karşısında şok olmuştu. Ustrel ve Lamia'da şok olmuştu ama onların şaşkınlığının nedeni ustalarının gelmesiydi.

Saniyeler içinde köşk harabeye dönmüştü. Korumaların hepsi de ölmüştü. Breyn'de o köşkte olduğu için onun da ölmüş olma ihtimali vardı.

Garip adam o kadar kişiyi öldürdükten sonra Indria'ya döndü.

"Köle olduğun için seni öldürmedim. Mecburiyetten buradaydın. Ama artık serbestsin.

Sonra yavaş adımlarla Ustrel ve Lamia'nın önüne geldi. Bunun üzerine Ustrel ve Lamia anında diz çöktüler ve başlarını kaldırmaya cesaret edemediler. Garip adam sinirlenip hızla Ustrel'e doğru bir tokat attı. Normal bir tokat gibi görünse de bu tokat Ustrel'e çarptığı anda sonik bir patlama oluşturdu. Bu tokadı yiyen Ustrel anında yere yapıştı. Sonra aynı tokat Lamia'ya da vurdu. Ve Lamia'da Ustrel gibi yere yapıştı.

Kalktıklarında suratları neredeyse bir elmaya dönmüştü.

"Bize nazik davrandığınız için teşekkür ederiz usta!"

Ama adamın siniri hala geçmemişti.

"Sizi buraya sürgün etmemin nedeni neydi? Akıllanmanız tabi ki! Ama akıllanmadınız, üstüne beni bu çöp krallığa getirdiniz. Ne düşünüyordunuz ki!"

Ustrel ve Lamia buna cevap veremediler.

O sırada köşkün bahçesine üç kişi girdi. Bunlar Aaron, Emilia ve Dema'ydı. Sahneyi görünce şok oldular. Önlerinde ki adama baktıklarında onun yaptığını anladılar. Ustrel ve Lamia'nın ustası da onlara baktı. Sırtlarında hissettiği izden köle olduklarını anladığı için hiç bir şey yapmadı.

Ustrel ve Lamia bir süre daha diz çöktükten sonra adam ofladı ve tiz bir ıslık çaldı. Islığı uzaklara doğru yol alırken gökyüzünde kırmızı başlı bir kartal belirdi.

Bu kartal dünyada ki en hızlı kartaldı. Bu kartalın hızıyla başa çıkmak gökyüzü aleminde ki birisi için bile oldukça zordu. Ve görünüşü... Çok güzeldi. Her kırmızı başlı kartal dişiydi. Kırmızı başları ve beyaz tüylerle bezeli vücutları vardı. Ama çok pahalılardı. Bir kırmızı yirmi beş almastı. (Bu miktar iki yüz elli bin altına eşdeğer.)

Şu an bulundukları küçük imparatorluk bir kırmızı başlı kartal almak için servetinin yarısını harcaması gerekirdi. Ne kadar imparatorluk olarak anılsa da buranın serveti bir krallıktan fazla değildi.

Garip adam bu yüzden burayı çöplük olarak görüyordu.

Indria adamın seviyesi merak etti. Bu yüzden enerjisini yaydı. Ama adamın seviyesi yok gibiydi. Normal bir insandan farkı yoktu. Enerji seviyesi sıfırdı. Bunun iki anlamı vardı.

Ya gelişim yoluna girmeyen sıradan bir insandı.

Ya da çok güçlü olduğu için Indria onun gelişimini göremiyordu.

Mantıklı olarak ikinci seçenekti.

Indria üzerinde fazla düşünmedi. Eline en sonunda bir kurtuluş geçmişti. Küçüklüğünden beri hayal ettiği şey şu anda eline geçmişti. Artık o iz ne kadar sırtında olsa da onu bulmaları artık imkansızdı. Köşkün harabelerine bakmayı bırakıp geldiği yöne geri döndü.

Artık burada kalmasının hiç bir anlamı yoktu. Güçlenmesi gerekiyordu. Yoksa ne kadar zaman geçerse geçsin hala aynı çöp olacaktı. Bunun için artık bir yolculuğa çıkmıştı. Bu Indria'nın güçlenme yoluydu.

Artık Indria güçleneceği döneme girmişti. Indria köken aleminde olduğu için hızı gayet iyiydi ama o kadar da yüksek değildi. Bunun nedeni bir tane hariç teknik bilmemesiydi. Onu da kendisi bulmuştu.

Enerji kontrolü de çok yüksek değildi. Bu yüzden enerjisini vücuduna dağıtıp hız kazanamıyordu. Ama Indria bunu sorun etmiyordu. Eğer bir okula girebilirse bir çok teknik öğrenebilirdi.

İlerlemeye devam etti. Breyn ailesinin ana köşkü diğer imparatorluğu oldukça yakındı.

O imparatorluğun adı Beyaz Kaplan İmparatorluğu'ydu. Güç ve zenginlik olarak ilk üçe girebilecek bir imparatorluktu. Indria'nın bulunduğu imparatorluğa saldırı gelmemesinin sebebi Beyaz Kaplan İmparatorluğu'ydu. Eğer Beyaz Kaplan İmparatorluğu onları korumasaydı şu anda burada bir imparatorluk olacağı bir muammaydı. Bunun için bu imparatorluk daima Beyaz Kaplan İmparatorluğu'na saygı duyardı.

Sınırı güçlü askerler tutuyordu. Bu askerlerin en güçlüsü köken alemi 10. seviyesindeydi. Ama bunlar rütbesizdi. Mesela bu adamların komutanı gökyüzü alemi 1. seviyesindeydi. Beyaz Kaplan İmparatorluğu'nda gökyüzü alemine geçen kişi sayısı binlere ulaşmıştı. Lakin gökyüzü alemini geçen kişi sayısı yüzü geçmiyordu.

Indria'nın bulunduğu imparatorlukta kurucu imparator dışında kimse gökyüzü alemini geçmemiş olsa da bu durum diğer imparatorluklarda mevcut değildi.

Gökyüzü aleminden sonra ki alemin adı Natura idi. Bu alemde ki kişiler elementlerle bir olabiliyorlardı. Herhangi bir enerjiye ihtiyaç duymadan elementleri istedikleri gibi kontrol edebiliyorlardı. Ayrıca bunu natura alemine geçmeden de yapabilenlerde vardı. Bu kişilere Ejderha denilirdi. Ejderhalar oldukça nadirdi.

Indria'nın Ejderha olmak gibi bir hedefi yoktu. Onun hedefi daha da yükseklerdeydi. Bunun için güçlenmesi gerekiyordu. Eğer güçlenmezse hiç bir şeyin anlamı kalmazdı. Daima çöp olarak kalırdı.

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin