"Usta ne yapmamı istiyorsun." Indria sakin bir sesle konuştu.
"Şimdilik eve git, sana anlatacağım orada."
Indria eve giderken akşam olmuştu bile. Indria her seferinde iç sarayın lükslüğü karşısında şaşırıyordu, her bir ev yüksek maliyetle yapılmış büyük evlerdi. İç sahadaki insanların hepsi düzgün giyimli yakışıklı erkekler ve güzel kızlardı. Hiçbiri başkasıyla dalga geçmiyordu yada küçümseyici bir şekilde bakmıyordu dış sahanınkinin aksine. Buradaki her insan soylu eğitimini düzgün almış insanlardı ve imparatorluğun dört bir yanından gelmişti.
Doğal olarak terbiyeli ve saygılı davranacaklardı birbirlerine. Lakin Indria'nın bilmediği bir şey vardı, eğer Indria'nın bir soylu olmadığını öğrenseydiler iç sahadaki her insan ona küçümseyici bir şekilde bakardı ve onu aşağılardı. Çünkü dünya böyle dönüyor, güçlü zayıfı ezer, zayıf ise itaat eder gibi soylu soysuzu ezerdi.
Indria eve yürürken bir anda bir ses iç sahada yankılandı.
"Herkes ana merkezde toplansın!"
Bu sesi duyan öğrencilerin hepsi gözlerinde heyecan kıvılcımı çıkmıştı Indria hemen kitabı açtı ve ana merkezin ne tarafta olduğuna bakmak istedi. Ana merkez iç sahanın tam ortasındaydı ve Indria öğrencilerin ne tarafa gittiğini bakınca hepsinin ana merkeze gittiği belliydi. Indria'da onları takip etti. Kısa bir yürüyüşün ardında oldukça lüks bir sahnenin önüne geldiler.
Sahnenin ortasında yaşlı bir kadın duruyordu. Yaşlı kadın oldukça lüks bir giysi giymişti. Yaşlı kadının kendisi beyaz bir saça sahip ve yaşlanmış bir deriye sahipken giysisi mücevherlerle kaplıydı.
Yaklaşık on dakika içerisinde sahanın etrafı çok sayıda insan dolmuştu yaşlı kadın başını döndürerek hepsine baktı ve kafasını salladı ve konuşmaya başladı.
"Bugün iç sahaya yirmi kişi alındı ve onlar için tüm öğrencilere iki adet ruh aleminde olan canavarlara ait enerji kristali verilecektir."
Yaşlı kadın bunu dedikten sonra elini salladı ve her öğrencinin önüne iki tane enerji kristali ortaya çıktı.
Indria nasıl bir anda ortaya çıktığını düşünmeden hemen iki enerji kristalini aldı ve oradan hızlıca topuklamaya başladı. Bunun sebebi ise belliydi çünkü her insan aç gözlüdür ve böyle bir durumda kesinlikle güçlü zayıfı ezip enerji kristalini alırdı.
Indria sahanın etrafında uzaklaştıktan sonra bir çalıya atladı ve aura seviyesini köken alemi yedinci seviyeye indirdi, bunun sebebi genç adamın verdiği talimattı.
Eğer bunu yaparsa köken alemi onuncu seviyedeki birisi gelip Indria'yı köken alemi yedinci seviyede sanıp onun enerji kristalini almaya çalışabilirdi. Eğer bunu yaparsa Indria kolaylıkla onu yenebilirdi.
Indria enerji seviyesini yedinci seviyeye indirdikten sonra beklemeye başladı. Kısa bir süre sonra on beş kişilik bir grup ortaya çıktı, grup geneli on altı yaşındaki kişilerdi. Bu grupta en güçlü kişi köken alemi dokuzuncu seviyedeydi, geneli sekizinci seviyeyken en güçsüzleri yedinci seviyeydi. Indria bunu görünce sinsi bir şekilde gülümsedi ve çalıdan çıktı. Grup hemen Indria'yı fark etti.
Indria'nın yedinci seviye olduğunu gördüklerinde aç gözlülük gözlerinde çıkmıştı grubun. Indria içinde gülümsüyor olsa da şu an dışta korkudan titriyor gibiydi. Köle hayatı boyunca çok korktuğu için hemen kendini korkuyor gibi gösterebilirdi.
Grup Indria'nın önüne geldi ve sekizinci seviyedeki birisi kibirli bir şekilde öne çıkıp konuşmaya başladı.
"Eğer bize enerji kristalini verirsen en azından seni hadım etmeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Indria
FantasyHayatım boyunca gerçeği aradım ama neyin gerçeğini? Merhamet dileyen acınası bir çok masum insan öldürdüm hem de gözümü kırpmadan. Sayısız canavarın hayatı benim ellerimde son buldu. Peki elime ne geçti? Koca bir hiç, ancak sonunda o gerçeği bulduğu...