Acı ve Keder 3x3

9K 785 71
                                    

Indria'nın yüzünde fiziksel olarak en ufak bir acı yoktu, tam tersine ruhsal bir acı vardı! Hayatı boyunca yaşadığı üzüntü keder ve acizlik tokat olup yüzünde toplanmıştı. Küçükken annesi ve babası ölünce yaşadığı duyguları tekrar yaşıyordu.

Acizlik hissi tekrar ortaya çıkmıştı, "Tüm insanları öldüreceğim!" Indria söylediği şeyi hatırlayınca bir anda kendi kendine gülümsedi. Gerçekten o kadar kolay mıydı insanları öldürmek?

Gerçekten o kadar kolay mıydı güçlenmek? Gerçekten o kadar kolay mıydı savaşmak? Gerçekten o kadar kolay mıydı her şey? Indria'nın daha önceki tüm duyguları değişmişti ve insanların ne kadar güçlü bir potansiyeli olduğunu yeni anlamaya başlamıştı, ondan bir alem düşük birisine yeniliyordu.

Nasıl tüm insanları öldürebilirdi ki? Nasıl böyle basit bir hayal kurabilmişti? Yüz binlerce yıldır bu gezegende yaşayan insanları öldürmek gerçekten bir hayalin ötesine geçilebilir miydi?

Evet, bir sözün, bir hayalin ötesine geçilebilirdi, ama bunun için iradeli olmak gerekiyordu ve Indria şu an iradesizdi. Bunun tek sebebi kölelik yılları boyunca çektiği işkenceler acılardı.

Indria'nın ruhu bir anda dalgalandı ve etrafa büyük bir güç saldı lakin başkalarının bunu fark etmesinin bir yolu yoktu, Yan Li'nin enerjisi tüm okulu sarmış olmasına rağmen salgılanan ruh gücünü fark etmemişti.

Indria fark etmemişti ama şu an ruhu değişim geçiriyordu, hayatında yaşadığı tüm acizlik ve keder siliniyordu ruhundan ve şu an dantianı bile, değişim içerisindeydi dantianı sinirli bir kaplan gibi kükrüyordu.

Indria ne kadar ruhundaki değişikleri fark etmemiş olsa da, dantianındaki değişikleri fark etmemesi imkansızdı. Indria hemen tüm düşünceleri bırakıp dantianını kontrol etmeye başladı. Indria'nın aklından geçip düşündüğü tüm şeyler sadece bir saniye sürmüştü.

Indria dantianını kontrol etmeye başlayınca ortada bir dantian olmadığını fark etti! Evet, dantianı yok olmuştu ve dantianı yerine gözle bile görülmeyen enerjiyle bile zorla hissedilen bir şey gelmişti. Dantianı yerine tamamen ruhsal bir şey oluşmuştu ve bunu Indria dışındaki hiç kimse fark edemezdi, çünkü Indria bile zor fark ediyordu bunu! Indria hemen vücudundaki enerjiyi kontrol etmeye başladı. Evet vücudunda en ufak bir enerji kalmamıştı! Hepsi görünmez olan şey tarafından emiliyordu. Vücudunda en ufak enerji kalmayan Indria bitkin düşmüştü ve oracıkta bayılmıştı.

Indria uyandığında yatağında yatıyordu. Buraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu ve kaç saat uyuduğunu görmek için duvardaki saate baktı ama bakar bakmaz şok oldu. Dış Saha Turnuvası'na gittiği saatteydi! Indria doğal olarak bunu garip buldu hemen evin girişindeki takvime koşmaya başladı.

Takvime baktığı an şok olmuştu. Tam bir hafta boyunca uyumuştu, Indria yüzü şoktayken hemen bayılmadan önce olan garip şeyleri hatırladı ve dantianını kontrol etmeye başladı. Dantianını kontrol edince şok olmuştu çünkü, dantianı yoktu. Evet, yoktu. Indria değil başkası da kontrol etse bu tepkiyi verirdi.

Ama Indria'nın dantianı şu an ruhsal bir dantian olmuş gibiydi ve fiziksel dantiandan tamamen arınmıştı. Indria hemen yatağına döndü ve enerji çekmeye başlamak için meditasyon pozisyonuna girdi.

Meditasyon pozisyonuna girdikten sonra gözlerini kapattı, kendine rahat ettirdi ve enerji çekmeye başladı, lakin enerji çekmeye başladıktan sonra anında gözlerini açtı. Gözlerinde inanmamış gibi bir ifade vardı ve şu an heyecandan tüm vücudu titriyordu.

Indria Ruhsal Alemi 1. Seviye'ye girmişti! Indria şu an hem şoktaydı, hem de heyecandan titriyordu, tam tamına bir alem atlamıştı. Indria bunun nasıl mümkün olduğunu düşünmeye çalıştı lakin hiçbir şey anlamamıştı ve şu an ruhsal aleminde olmanın sevincini yaşıyordu.

Ruhsal Alemi nasıl bir alemdi? Ruhsal Alemi'ne geçen insanlar, ruh gücünü kullanmaya başlardı ve bu da enerjisiyle etrafındaki şeyleri hissetmek ve enerjisiyle görmek anlamına da gelebilirdi.

Örnek verirsek Yan Li tüm okulu kapsaması için ruh gücünü kullanıyordu ve tüm okulu kapsayacak ruh gücü inanılmaz bir seviyedeydi. Lakin Indria gibi birisi sadece on metrelik bir alanı kapsayan enerji yayabiliyordu.

Bu da Indria'nın sadece on metrelik alanı hissedebileceği anlamına geliyordu ve Ruhsal alemi 1. Seviyesi'ndeki birisinin kol gücü tam tamına elli bin kiloydu, bu da o kişinin yapacağı saldırı yüz bin kiloya eşit olacaktı demekti!

Indria şu an içinde yükselen gücü hissedebiliyordu, lakin hemen etrafındaki tüm enerjiyi vücuduna geri çekti. Çünkü bir anda bir alem atlaması gerçekten inanılmaz bir olay olsa da bu onun çok güçlü olduğu anlamına gelmiyordu!

Bir hafta önce yaşadığı acizliği hatırlıyordu ama bu, bir hafta önceki kadar üzüntü vermiyordu. Hatta hiç üzüntü vermiyordu. Indria bir gariplik hissetti. Şu an tüm vücudu arınmış gibiydi. Vücudunda en ufak bir üzüntü korku yoktu, Indria bu durum karşısında şok olmuştu.

Aynı Anda

Karanlık bir odanın içerisinde büyük ve lüks bir koltuğa oturan, seksi bacaklara sahip güzel yüzlü bir kadın vardı o kadın okul müdürü Yan Li'ydi ve Yan Li konuşmaya başladı, "Hogg içeri gel."

Bir anda büyük bir kapı açıldı ve içeriye yaşlı bir adam geldi, "Buyrunuz Leydi Li." dedi yaşlı adam saygılı bir şekilde

Yan Li nin etrafındaki atmosfer bir anda değişti ve konuşmaya başladı, "O Indria denilen çocuk o çocuk hayatımda hiç görmediğim bir şey! Öyle bir çocuğu kazandığımız için göklere teşekkür etmeliyiz." dedi

Hogg Laren, Yan Li'nin ne dediğini anlamamış gibi bir yüz ifadesine büründü ve, "Ne demek istiyorsunuz Leydi Li?" dedi saygılı bir şekilde.

Yan Li çok tatlı bir şekilde gülümsedi ve, "O çocuk 1. hafta boyunca sadece uyuyarak bir alem atladı ve Ruhsal Alemi 1. Seviyesi'ne girdi." dedi mutlu bir sesle

Hogg Laren bu sözleri duyduğu an bacakları korkudan titremeye başlamıştı, bir hafta boyunca uyuyarak bir alem atlamak nasıl bir şeydi? Köken Alemi'nden Ruhsal Alemi'ne çok sıkı bir çalışmayla bile iki yılda geçilirdi.

Hogg Laren korkak ve titrek bir sesle konuştu. "Efendim Indria bir insan mı?"

Yan Li bu soru karşısında gülümsedi ve cevap verdi, "Evet o kesinlikle bir insan, ama anormal bir vücudu var. Benim şüphelendiğim tek şey Kutsal Vücut!" dedi Yan Li heyecanlı bir şekilde.

Hogg Laren'in göz bebekleri açıldı ve daha önce hiç duymadığı kadar korkunç bir şey duymuş gibi konuşmaya başladı. "Kutsal Vücut mu?! Öyle bir efsane gerçek olabilir mi?!"

Yan Li dişini sıktı ve cevap verdi, "Tek açıklaması bu!''

Aynı Anda

Indria'nın beynindeki tüm kölelik anıları bir hayal gibi kalmıştı, o anılar artık ona en ufak üzüntü korku vermiyordu hatta, Indria onları hiç yaşamamış gibiydi.

Indria bunun dantianıyla alakası olabildiğini düşündü ve hemen yatağına döndü, artık yeteri kadar güçlendiğini düşündü. "Gerçeği Gören Gözleri" Çalışmak için hemen kitabı aldı, lakin kitabı eline aldığı an vücut enerjisi Indriadan istemsiz bir şekilde hareket etti ve kitabı kaplamaya başladı. Kitabın sayfaları bir anda hızlıca değişmeye başladı. Silinen tüm yazılar geri geldi yırtık sayfaların hepsi ilk günkü gibi düzeldi.

Eski püskü kitap şu anda tamamen düzelmişti ve çok güçlü bir enerji yayıyordu etrafına, lakin Indria'nın enerjisi bir anda Indria'dan istemsiz bir şekilde hareket etti.

Indria'nın karşısına yavaş yavaş bir genç silueti oluştu ve silüet daha da belirginleşti, Indria bunu görünce şok oldu çünkü, bu silüetteki genç, o gün kütüphanede bu tekniği eline aldığı zaman, ona alma diyen gençti.

O genç şu an büyük bir ışık yayıyordu etrafına, kapalı gözleri yavaşça açılmaya başladı ve konuşmaya başladı, "Beş bin yıldır uyuyan bir tekniği uyandırmayı başardın genç, senden önce bu tekniği uyandırmaya çalışan senden binlerce kat güçlü kişiler oldu. Lakin hiçbirisi başaramadı.'' Genç'in gözleri, bu tekniği uyandıran kişinin Indria olmasına inanamadığını belirtiyordu. Devam etti. ''Senin gibi birisi nasıl başarabilir?" dedi şaşkın bir şekilde.

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin