Nicolas güçlükle de olsa odadan çıkmayı başarmıştı. Albert her zaman ki gibi kapıda bir heykel gibi beklerken kulaklarını her şeye kapatmıştı.
Nicolas odadan çıktığında Albert hızlıca onu selamladı. 'Günaydın genç efendi.' dedi. Düne göre çok daha hevesli olduğu her halinden belliydi. Nicolas ta ki değişim ona bir çok fayda sağlayacaktı.
'Günaydın Albert. Dean, Axel ve arkadaşlarını konağa yerleştirdin mi ?' dedi Nicolas. Albert hızlıca karşılık verdi. 'Emrettiğiniz gibi yerleştirdim Genç Efendi. Dün gece Klandan 20 hizmetli ve 5 farklı uzmanlığı olan Şövalyeyi konağa yönlendirdim. Klan Lideri talimatınızı duyunca itiraz etmeden emri verdi.' dedi Albert buna şuan bile anlam verememişti. Nicolas başını sallayarak hafifçe gülümsedi. 'İtiraz etmemesi normal, dün uzunca bir süre bizi izledi.' dedi Nicolas kendi kendine.
'İyi, o zaman 1 saat sonra banyoyu hazırlamalarını sağla. Ben avluda antrenman yapıyor olacağım. Bu arada kahvaltıya katılmayacağımı bildir.' dedi Nicolas.
'Emredersiniz Genç efendi. Hanım efendi için misafir odasını hazırlattım. ' dedi Albert cümlenin sonuna hızlıca ekledi. Nicolas o anda iç çekti ve 'Lea benim yanımda kalacak...' dedikten sonra Nicolas dün elde ettiği altınları Alberte teslim etti. 'Birilerini çarşıya gönder ve onun için elbise almalarını sağla. Dolabımı ona göre düzenlesinler, bu sırada misafir banyosunu hazırlat.' dedi Nicolas.
Albert donmuş ifadesiyle Nicolasa baktı, bir süre şokun etkisinden çıkamadı ve çıktığında telaşla itiraz etti. 'Genç efendi, bu... Eğer bunu yaparsanız klan kesinlikle huzursuz olur... Biliyorsunuz bir nişanlınız var.' dedi Albert hızlıca. Nicolas dona kaldı, o ana kadar nişanlı olduğunu tamamen unutmuştu.
Bir süre öylece durduktan sonra aklını toparladı ve 'Nişan, umurumda değil. Emirlerimi yerine getir ve sorgulayan olursa benimle iletişime geçmesini söyle. Fikrimi değiştirdim, kahvaltıya katılacağım. Dönünce şifalı banyoya gireceğim.' dedi Nicolas.
Nişanlı olduğunu tamamen unuttuğu için verdiği karar oldukça sıkıntılı hale gelmişti. Nicolas nişanlıydı bunun anlamı evlenmeden önce başkasından çocuk sahibi olamazdı ve Lea odasında kalırsa bu an meselesiydi. Hanry ve Akira bir yana, klanda ki kimse buna izin vermezdi çünkü nişanlısı aynı zamanda Klanın 2. başkanın torunuydu. Zaten onun tutumlarından son derece rahatsızlardı ve şimdi bu davranışı kesinlikle bardağı taşırırdı. Bu yüzden Nicolas cesurca öne çıkıp durumu itiraf edecek ve kararlı bir şekilde dik duracaktı.
'Bu hayatta ne istiyorsam onu yapacağım!' dedi sert bir şekilde. Klanın ikinci lideri aynı zamanda Hanry ve Akira öldükten sonra onu kovan kişiydi. Nicolas ona karşı sempatiye sahip değildi.
Albert ise afallamış bir şekilde Nicolasa baktı, onu durdurmak için ağzını açtığı anda Nicolas sert bakışlarını ona yöneltti. Albert korkuyla geri adım atıp başını eğdi. Nicolas döndü ve tekrar odaya girdi. Lea yataktan çıkmış ve Nicolasın çıkmadan önce verdiği havluyu bedenine sarıyordu.
Nicolası görünce havluyu sarmayı bıraktı ve şehvet dolu gözlerle Nicolasa baktı fakat Nicolas direkt olarak çalışma masasına yürüdü. Çekmeceyi açıp içinden 5 şişe Safir Aziz Kalp İksiri çıkarttı ve döndü. Döndüğü anda Lea ya baktı ve gülümsedi lakin gözlerinin içinde alev yanıyordu.
Lea anında Nicolasın gözlerini fark etmişti ve ciddi bir şeyler olduğunu anlamıştı. Konuşmak yerine sadece onu rahatlatmak için gülümsedi ve havluyu bedenine sardı. Nicolas odadan çıktıktan sonra hızlıca koridorun diğer tarafına doğru yürüdü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasy#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...