27.Bölüm: İki Mağara

7.8K 684 54
                                    

Tam bir saat, bir saat boyunca masanın etrafında toplanmış herkes Lea ile ilgilendi ve Lea ile konuşmayı bitiren herkes Nicolasa 'Bu kızı üzersen seni gebertirim!' bakışı attı. Nicolas bir jiletle bileklerini kesmemek için kendini zor tutuyordu. Bu hayatta kendine bir isim yapmayı düşünmüştü fakat çoktan klanın gözünde ismi 'LEA'NIN KOCASI...' olarak değişmişti. Çok garip, itici ve şaşırtıcı bir tabloydu ve Nicolas ne yapacağı hakkında hiç bir fikre sahip değildi.

Sabırla konunun sakinleşmesini bekledi fakat bitmek bilmiyordu. Sürekli birisi şaka yapıyor, Lea kıkırdıyor, topluluk kıkırdıyor ve yine Lea kıkırdıyordu. Nicolas şakalardan nefret etmişti, gülen insanlardan bile nefret etmişti ve hepsinden kötüsü Lea kalabalığın ilgi odağı olmuşken Nicolasın oturacağı bir yer bile kalmamıştı. Ayakta öyle mal gibi bekliyordu.

Nihayetinde Akira, oğlunun haline acıdı ve hafifçe öksürdü.

'Artık konuta dönelim.' dedi Akira. Nicolas annesine minnet dolu bir bakış attı. Bu arada, odada onundan daha kötü durumda olan tek kişi küçük teyzesi Marisa idi. Kıskançlık gözlerinden okunuyordu, ağzını bıçak açmamıştı. Ne söyleye bilirdi ki ? Lea'nın eleştirecek hiç bir şeyi yoktu. 

Hanry ise Akira'nın cümlesinden sonra hemen hevesle söyledi.

'Evet, düğün, en kısa zamanda düğün yapmalıyız...' dedi hevesli bir şekilde.

'Ohh... Evet düğün, kesinlikle büyük bir düğün olmalı.'

'Katılıyorum, 40 gün ve 40 gece sürmeli. Bütün kıtayı davet etmeliyiz. Bu önemli bir olay.' 

Konu bir defa daha dağılırken Nicolas kan kusmak üzereydi.

Akira ise soğuk bir tonda homurdandı ve burada kimin patron olduğunu ilan etti. Hevesli konuşmalar bir anda kesilmişti oysa ki tam o sırada Hanry, Lea ya nasıl bir düğün istediğini sormak üzereydi. Sanki oğlu değil kızı evleniyordu.

'Konu bu değil. Konu daha önceden bahsettiğim gibi Nicolasın Aziz Uyanışı yaşamış olması. Bu mesele klanımız için hayati öneme sahip.' dedi. Nicolas Akira'nın elini ayağını öpmemek için kendini zor zapt etti ve sonunda spot ışıklarını üstüne topladığı için haklı bir eda ile başını salladı.

'Evet çok garip, görmesem kesinlikle inanmazdım ama bu hergele çok şanslı.' Nicolas yerinden sıçradı, yüzü kül gibiydi. 

'Lanet olsun! Ne şansı neredeyse Nihai Aziz Uyanışı başarmak için hayatımı veriyordum.' dedi Nicolas. Onu en çok yaralayan da bu cümlenin babasının ağzından çıkmış olmasıydı. Kesinlikle Nicolası reddedip Lea yı evlatlık almayı düşünüyordu.

'Klan Liderim bir yanlış olabilir mi ? Aziz Uyanışı Dünya Seviyesindekiler tarafından başarıla bilir ve bildiğiniz gibi sadece İFFETİNİ koruyanlar bunu başarır.' dedi özellikle Nicolasın çarpık sapık kişiliğini vurgularken Nicolasa acımasız bakışlar atan klan kıdemlisi Nicolasın alnında ki damarların çıkmasına sebep olmuştu.

'Pff... Yanlış yok.' dedi Hanry soğuk bir nefes verdikten sonra söyledi. Akira çileden çıkmak üzereydi ve gözleri cam mavisinden buz moruna dönerken bedeninden dondurucu bir güç açığa çıktı.

'Oğlumla dalga mı geçiyorsunuz ?' anında masanın bir bölümü mor buz ile kaplanmış ve herkesin ağzından buhar çıkmaya başlamıştı. Gözleri korkuyla dolmuştu ve aralarında en çok korkan Hanry gibi görünüyordu.

'Hayır hayatım tamamen yanlış anladın. Biz sadece...' dedi Hanry. Akira öfkeyle karşılık verdi.

'Bu kadar saçmalık yeter! Artık ciddi olmalısınız yoksa hepinizi buzdan heykellere çeviririm!' dedi Akira hiddetle. 

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin