İki görüntü havada belirdi, hala elderlerin yüzünde bir gülümseme vardı fakat görüntüyü herkes izlemeye başlamıştı. İlk görüntüde sadece zemin görünüyordu ve bir kaç saniye sonra bir anda yakışıklı bir figür kara yıldırımlarla çevriliydi ve hemen Glebin önünde belirmişti.
Elder Viktor'un kaşları çatıldı, 'Yani sensin!' dedi sert bir tonda fakat hemen ardından bir baskı ortaya çıktı ve Gleb kan kustu ardından Nicolas alaycı bir şekilde gülümsedi. Glebin göğsünden kılıcı aldı ve gitti.
Elder Viktor'un kaşları çatıldı, 'Bu baskı Alece aitti.' dedi Elder Viktor. Gleb'in ölümüne sebep olan şeyi hızlıca tespit etmişti. İkinci görüntüye odaklandı ve sahnede bir kılıç ortaya çıktı.
'BU...' dedi Elder Viktor'un anında yüzü genişledi, dudakları titredi. 'Bu Maxwell hanesinin Kara Yıldırım Şövalyesi...' dedi Elder Viktor inanamadı, tekrar ve tekrar inceledikten sonra emin olabilmişti.
'Bu çocuk kim?' dedi şaşkınlıkla fakat bir anda ince bir şeytani ve ölüm enerjisi hissetti.
Kaşları bir defa daha çatıldı, 'Hmphh!' dedi sert bir şekilde fakat görüntüde bile olsa kulakları sağır eden bir patlama duydu, anında geri adım attı ve gökyüzüne baktı sanki hemen üstünde gerçekleşmiş gibiydi.
Sonra Nicolas öfkeyle bağırdı 'ÖL!' diye Kara Yıldırım Kılıcı Alece doğru uçtuğu sırada Alecin görüş alanında sadece Kara Yıldırım Kılıcı vardı.
'İmkansız...' dedi Alec öleceğini anladığı o anda katiline bakmak için başını kaldırdığında son gördüğü şeyi Elder Viktor da dahil herkes gördü.
Nicolas, Kırmızı Yıldırıma doğru uçuyordu.
'BU...' dedi Elder Viktor soğuk bir nefes çekti, diğer elderlerde farklı durumda değildi.
'Bu çocuk kimdi ?' dedi Elder Sergey şaşkınlıkla. Hemen yanında ki Elder Yulia başını salladı, 'Tanımıyorum, Muhafız Klanların dan değil, Antik Klanlardan da olmamalı. Tarikatın bir müridi mi?' dedi Elder Yulia.
'Hayır... Görmediniz mi? Cübbesinde baykış başı vardı.' dedi Hızlıca bir elder. Anında herkes son görüntüye dikkat etti ve bakışlarını cübbeye odakladı. Aynı anda herkes baykuş başını görmüştü.
Soğuk nefes çektiler. 'Bu Yan Dal Fei Klanından...' dedi Elder Sergey inanamayarak.
'Evet... Bu beklenmedik. Yani Felaket Bulutlarını çeken kişi o çocuk mu?' dedi başka birisi şaşkınlıkla.
Elderler arasında bir tartışma patlak verdi. Tartışmaya katılmayan 10 kadar elder vardı, onlar görüntüye sabitlenmişti. Gözlerinde bir parlaklık, bir umut vardı ve en önde duran yaşlı bir adamın gözlerinin içi beklentiyle doluydu.
Elder Viktor ise yumruklarını sıkmıştı ve öfkeyle kükredi. 'KETON!!!' Sesi bütün dağı inletmişti, sadece felakettin getirdiği bir hazinenin olmadığını öğrenmekle kalmamıştı birde torunlarını öldüren kişinin çok güçlü olduğunu öğrenmişti.
Kara Yıldırım Şövalyesi, Şeytani Enerji ve Ölüm Enerjisi. Bu üç kombinasyonu bulmak bütün muhafız klanların da bile imkansıza yakındı. Elder Keton böyle birisini öldürmeyi basit olarak adlandırmıştı birde.
Elder Viktor açıkça torunlarını ölüme gönderdiğini düşünüyordu.
Elder Keton ise uzaktaydı fakat nefret dolu sesi duyunca durdu, geriye baktı ve yüzü öfkeyle büzüştü. Tek bir adım attı, adeta ışınlanmış gibi bir anda Elder Viktor'un 5 metre önünde ortaya çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/156633054-288-k770283.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantastik#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...