Banyodan sonra Nicolas ve Albert klandan ayrıldı. Kısa süre sonra şehrin dışında ki bir konağa gelmişlerdi. Konağın kapısında bekleyen bir kaç nöbetçi dışında, konakta kimse yok gibi görünüyordu. Nöbetçiler Nicolas ve Alberti görünce hemen sağ ellerini kalplerinin üstüne atıp selamladı.
'Genç Efendi...' Nicolas başını salladı ve at ile birlikte geniş metal kapıdan geçip iç kapıya ulaştı. Atından atladı, atı bir kahya alıp uzaklaştırırken Nicolas, Albert ile birlikte konağa girdi.
40 yaşlarında ki deneyimli bir kahya hemen Nicolası ve Alberti selemladı. Albert, Nicolasın yanında biraz düşük konumda duruyor gibi görünse de Klan içinde Nicolas sayesinde pozisyonu yüksekti.
'Genç Efendi..., Şef...'
'Dean, Axel ve diğerlerini avluda bekliyorum...' dedi Nicolas ve kahyayı geçip avluya doğru yürüdü.
Kahya hemen ayrıldı ve bir kaç hizmetliye Nicolasın emirlerini iletti.
Nicolas avluya ulaştığında zaten dört kişinin avluda olduğunu gördü. Bu kişileri daha önce görmemişti fakat isimlerini önce ki hayatında çok duymuştu. Onlar Nicolasın, Büyük Teyzesi Leila dan istediği 4 büyücüydü. Büyük Savaş döneminde çok meşhur kişilerdi ve Nicolas onları emrine aldığı için şanslı hissetti. Bir süredir Dean, Axel ve diğerleri ile birliktelerdi.
Nicolası görünce ilk başta tanıyamadılar fakat Alberti görünce, onun Nicolas olduğunu anladılar. Üç kız ve bir erkek aynı anda eğilip Nicolası selamladı.
'Genç Efendi...' Nicolas başını salladı.
'Başınızı kaldırın...' dedi Nicolas. Dört genç kişi başlarını kaldırıp Nicolasa baktı.
'Kendinizi tanıtın.' dedi Nicolas.
En sağda duran 16 yaşlarında ki kız bir adım öne çıktı, sol elini kalbinin üstüne attı. Başı dikti, kısa siyah saçları omuzlarına düşüyordu. Siyah gözlere ve parlak cilde sahipti. Çok güzel sayılmazdı fakat çirkinde değildi. Bir büyücü olarak ilgi çekici görünüyordu, farklı bir havası vardı.
'Genç Efendi. İsmim Hestia, Kristal Büyücüyüm, Aziz Alemine kısa süre önce girdim. 16 yaşındayım, emrinizde olmak benim için onurdur.' cümlesini bitirdikten hemen sonra eğilip bir defa daha Nicolası selamladı.
'Genç Efendi... İsmim Alf, Metal Büyücüsüyüm, Aziz Alemine kısa süre önce girdim. Yaşım 16, emrinizde olmak benim için onurdur.' Burnu uzun, sıska ve 1.75 boylarında ki Alf cümlesini bitirdikten hemen sonra Hestia gibi Nicolası selamladı.
'Genç Efendi... İsmim Serina Sönük Ateş büyücüsüyüm. Aziz Alemien kısa süre önce girdim. 17 Yaşındayım. Emrinizde olmak benim için onurdur.' Serina, grupta ki en güzel kızdı, büyük siyah gözleri, hoş bir çehresi vardı. Kahverengi saçları beline kadar uzanıyordu. Üstünde büyücü ordusunun resmi kıyafeti vardı.
'Genç Efendi... İsmim Melisa, Rüzgar Elementi, Işınlama Büyücüsüyüm. Aziz alemine kısa süre önce ulaştım. 15 Yaşındayım, emrinizde olmak benim için onurdur.' Kısa siyah saçları, ince bir yüzü vardı. Gözleri yeşildi, aynı Hestia gibi ne güzel ne de çirkindi fakat bedeninden yayılan his hepsinden daha güçlüydü. Nicolas ona bir süre dikkat etti sonra hepsine genel bir bakış attı.
'Sizi neden istediğimi anlamamış olmalısınız. Bu normal, sonuçta Büyücü Ordusunda olmak büyük bir onur ve benim yanımda ne yapacağınızı düşünüyorsunuz.' dedi Nicolas. Kimse itiraz etmedi veya onaylamadı. Sessizce dinliyorlardı yine de gözlerinde belli bir kırgınlık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasy#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...