Hanry öfkeyle kolyesini tutup koparttığı anda bedeninden inanılmaz bir güç fışkırdı, öyle ki Simon bile geri adım atmak zorunda kalmıştı ve Leylek bir anda tekrar kendisini yerde bulmuştu. Gözleri endişe doluydu ve çaresizdi. Bu baskı akıl almaz boyuttaydı.
'Aziz İmparator başlangıcı...' Leylek çaresizce söyledi. Bu Alem o kadar yüksekti ki Leylek sadece ölümünü bekleye bilirdi.
Mühür bozulunca, Hanry miras aldığı gücü açığa çıkartmıştı fakat dikkatli bakılırsa bu gücün ona ait olmadığı anlaşıla bilirdi Aziz Enerjisi ortaya çıktıkça, önce saçları ve sonra derisi yavaş yavaş eskiyor gibiydi.
Bir kaç saç teli yere daha o anda düşmüştü ve cildi kırışmaya başlamıştı.
'Kuzen... Ben ilgilenirim...' Simon aceleyle söylese de Hanry göz ardı etti.
Tam o anda bir defa daha salonun ortasında bazı kişiler ortaya çıktı. Bu dokuz kişi tanıdıktı, Alvaro, Akira, Alex, Akira ve diğerleri.
'Hanry...' Akira hemen öne çıkıp bağırdı. Hanry duraksadı ve Akiraya baktı, gözlerinde ki nefret biraz duruldu.
Elinde ki kolyeyi kaldırıp boynuna yaklaştırdı ve kırık zincir bir kolye ucuna dolanıp tekrar kolyeyi sardı. Aynı bir yılan gibi hareket eden zincirin, kolye ucunu sarmasıyla aura bir anda yok oldu fakat Hanry hala nefret doluydu.
Simon iç çekti, o anda dokuz kişi beyaz kıyafetli adama baktı.
'Sen! Sen cürretkarsın!' Leylek acıyla söyledi.
Hanry o anda, titredi ve güçsüz bir şekilde tahta düştü. Hemen Simon onu kolundan yakaladı, 'Kuzen... Kısa süre içinde iki defa mührü bozdun! Bedenin bunu kaldıramaz, daha dikkatli olmalısın.' dedi Simon endişeyle. Hanry güçsüz gözlerle Simona baktı, o an Akira onu durdurmasaydı çok daha kötü şeyler olabilirdi.
'Bu piç... Onu öldür.' dedi Hanry adeta bir anda onlarca yıl yaşlanmış gibi Simona söyledi.
Simon iç çekti fakat gözlerinde öldürme niyeti belirdi ve başını onaylar bir şekilde salladı.
Döndüğü anda leyleğe baktı, 50 yaşlarında görünen beyaz cübbeli, beyaz saçlı leyleğin zaten Hanry'nin ölüm emrini verdiğini duyduğunda kalbi sıkışmıştı.
'Siz... Siz bunu yapamazsınız!' Leylek itiraz etti. Fakat Simonun gözleri öldürme isteğiyle dolmuştu.
'Doğru yapmayacağım! Ana Klana bir bahane vermeyeceğim ama size korku vermemek için hiç bir sebebim yok!'Simon sert bir şekilde söyledi.
Leylek titredi ve kaçmak için hamle yaptığı anda bir soğukluk ayaklarından bütün bedenine yayıldı, şaşkınlıkla ayaklarına baktığında, mor renkli buzun ayaklarını tamamen sardığını gördü. O anda Akira ondan bir kaç adım uzakta büyülü sözleri fısıldıyordu.
Leylek, nefretle Akiraya baktı fakat o kısacık anda kaçamadığı için artık harekete geçme şansı yoktu.
'Bana... Bana zarar veremezsiniz!' Leylek öfkeyle söyledi. Simon alaycı bir şekilde gülümsedi, 'Sana zarar veremez miyim ?' dedi. Bedeninden siyah renkli bir aura fışkırdı ve Aziz Enerji bir bıçağa dönüşerek leyleğin buz tutmuş ayaklarına düştü.
Leylek acıyla haykırdı fakat o Aziz Enerji bacaklarını çoktan bedeninden ayırmıştı. Kan ise mor buz sebebiyle donmuştu, yine de bu acıyı engellemiyordu.
'Ana Klanın, Klan Varsini politik rehine olarak alabileceğine inanmak gerçekten büyük saçmalık.' Simon küçümseyerek söyledi.
O anda yeni gelen herkes bu durumun sebebini anlamış ve herkesin kaşları çatılmıştı.Leylek ise hala acı doluydu, karşılık verecek güce sahip değildi lakin olayların ardı arkası kesilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasy#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...