131.Bölüm: Kuzgun Kasabasında Dolaşmak (5)

5.5K 531 11
                                    

Milyonlarca kuş çığlığının dar ve karanlık sokağı doldurmasıyla adam başını kaldırıp önce gök yüzüne baktı. Yüzünde şaşkın bir ifade vardı, gökyüzü aydınlık olsa bile yakın yapılar sebebiyle zemin gölgeli haliyle oldukça karanlıktı. 

Adam gökyüzünde kuş göremeyince kaşlarını çattı fakat o sırada kulakları güçlü bir çift ayak sesiyle doldu. Hemen başını çevirip sokağın meydana açılan ucuna baktı, gölgelerin içinden yüzleri belli olmayan iki kişinin geldiği görülüyordu.

'SEN KİMSİN ?' diye bağırdı adam, sesinde tehdit ve acımasızlık vardı. 

'Öğrenmeye nitelikli değilsin.' dedi tatlı bir ses ve arzından bir çarşafın yırtılması gibi bir ses kuş çığlıklarına karıştı ve bir anda adamın bedeninin alt tarafı siyah bir gölge ile kaplandı. Adam hareketsiz kalmıştı, adeta donmuş gibiydi. Göz bebekleri büyüdü ve korku bütün bedenini ele geçirdi.

Adım sesleri güçlendikçe sanki adamın kafasının içinde duyuluyordu. Bedeni titremeye başladı, bir güç tarafından ele geçirildiğini hissetti ve o sırada ayağı onun emri olmadan hareket etti. Kara'nın göğüns kafesinden ayağını çekti, güçsüz ve aciz hissediyordu.

Ayağı kendi başına hareket ediyor gibiydi. Kara'nın üstünden ayağını çekince, kara hemen sürünerek uzaklaştı ve o anda Nicolas ile Lea'nın yüzü görünür hale geldi.

Nicolasın elinde dalgalanan bir yılan gibi görünen bir kaç parça gece kadar karanlık yıldırımlar vardı ve Lea'nın ayaklarının altından düz bir siyahlık uzanıyordu. Adeta gölgesi gibiydi.

Adam Nicolas ve Lea'yı görünce gözlerinin içi titredi, 'Çok güçlüler...' dedi kendi kendisine ve daha da korkuyla doldu.

'Ekselansları... Ben sizi hiç rahatsız etmedim...' dedi. Bütün bedeni kontrolünden çıkmış olsa bile hala düşüne biliyor ve konuşa biliyordu.

Nicolasın gözlerinde ki bakış korkutucuydu ve öldürme niyeti hissediliyordu. 'Kasabada çocukları köle olarak kullanmak, onları suça bulaştırmanın yasak olduğunu bilmiyor musun ?' dedi Nicolas sert bir tonda. 

'Ekselansları ben...' dedi adam. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Bu kuralı nasıl bilmezdi ki? Nicolasın kasabayı ele geçirdiğinde verdiği ilk emirlerden birisiydi ve sadece o değil, Jacop bile yönettiği suç dünyasında bu emri vermişti. Çocuklar her şeyden uzak tutulacaktı, çocuk kaçırmak, çocuk çalıştırmak, çocukları köle almak veya satmak yada çocukları suç örgütlerinde kullanmak tamamen yasaklanmıştı.

Suç dünyasında cezası ölümdü, Nicolasın yönetiminde cezası idamdı. 

'Sen işe yaramaz bir bok parçasısın!' Lea öfkeyle söyledi, elini kaldırdı ve aynı anda bir yumruk yaptı, adamın bedeninin altını saran gölge bir yılan gibi bedenini sıkmaya başladı ve acı dolu bir çığlık attı.

'HAYIR... HAYIR EKSELANSLARI... LÜTFEN AFFEDİN...' Adam yalvardıysa da Lea acıma belirtisi göstermedi. Yerde olayları şaşkınlıkla izleyen Kara ise korku fakat daha çok hayranlıkla Lea ya bakıyordu. Onun gücü ve güzelliği karşısında sadece tapınma hissi vardı.

'YALVARMAK SENİ KURTARMAZ ?' Lea öfkeyle söyledi.

'HAYIIIIR...' Adam kükredi çaresizlik ve korkuyla. Lea en ufak duygu belirtisi göstermemişti.

'Lea, infazının herkesin önünde yapılmasını istiyorum.' dedi Nicolas sakin bir tonda. Lea Nicolasa baktı, 'Bu piçin nefes aldığı her an dünya daha da kirleniyor Nik!' dedi Lea itiraz etti. Nicolas iç çekti, 'Bir örnek ve ibret olması gerekiyor.' dedi Nicolas.

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin