Odanın kapısı bir anda açıldı ve siyah kıyafetler içerisinde Lea odaya girdi. Nicolas Haydut Kralından gelen raporları okuyordu, bir anda kapı açılınca hemen başını kaldırdı ve mürekkep gibi siyah ipeksi saçları uçuşan yeşil gözlü Lea'yı gördü.
Lea koşarak Nicolasa giderken yüzünde ki gülümseme ve özlem dolu bakışları Nicolası o anda etkisi altına almıştı. Bir anda kalkıp hemen öne çıktı ve aynı anda Lea kollarını boynuna dolayıp sarıldı. 'Nik... ' dediği gibi dudaklarını dudaklarına bastırdı ve öptü. Nicolas tutku dolu öpücüğe hemen karşılık vermişti.
Bir süre hasret giderdikten sonra Nicolas kızarmış yüzü ile nihayet geri çekildi ve Lea ya baktı. 'Farklı görünüyorsun...' dedi hızlıca. Lea hemen gülümsedi ve , 'Evet tahmin et neden ?' dedi Lea hızlıca muzip bir şekilde kıkırdayarak kendi etrafında bir tur döndü ve Nicolasa bütün güzelliğini gösterdi.
'Aziz Enerjin çok daha yoğun, Dünya Ruhuyla birleşmişsin ve Büyük Aziz olmuşsun...' Nicolas hızlıca karşılık verdi ve memnun görünüyordu fakat Lea hemen somurttu.
'Aptal saçımı kestirdim!' dedi hızlıca. Nicolas afalladı, 'Bu bir değişim olarak sayılır mı?' diye kendi kendisine sordu fakat bunu sesli bir şekilde dillendirmeye cesaret edemeden hemen karşılık verdi.
'Eğer lafımı bitirmeme izin verseydin zaten söyleyecektim. Çok sabırsızsın Lea...' Nicolas üste çıkmak için hafif sitemkar söyledi. Lea gülümsedi, 'Ahh... Gerçekten fark ettin .... ' Lea Nicolasın dudaklarına bir öpücük daha kondurduktan sonra hemen geri çekildi. Nicolas iç çekti. 'Tabi ki fark ettim... Sanki fark etmemem mümkünmüş gibi söylüyorsun...' dedi ve Dikkatle Lea'nın saçlarına baktı lakin Nicolasın fark edebildiği en ufak bir değişim bile yoktu.
Hatırladığından biraz bile farklı görünmüyordu ve içten içe değişikliğin ne olduğunu sormamasını umuyordu ki Lea elini saçına atıp sordu.' Peki nasıl olmuş ? Beğendin mi ?' dedi saçının uçlarını göstererek. Nicolas elektrikle çarpılmış gibi sarsıldı, hemen Lea'nın mürekkep rengi ipeksi saçlarına baktı ve yüzüne zora ki bir gülümseme yerleştirip söyledi.
'Muhteşem olmuş ama sen zaten muhteşemsin yani bu sadece ufak bir fark sevgilim...' Nicolas çaresizce söylerken içten içe böyle anlamsız bir durumun içine nasıl düştüğünü merak ediyordu. Lea'nın Büyük Aziz başlangıcında olması ve Dünya Ruhuyla birleşip bir Gölge Büyücüsü olması ona göre çok daha önemliydi.
Lea kıkırdadı ve 'Nik, ben şimdi odamıza gidiyorum. Lütfen bu gece çalışma ve beni ziyaret et.' dedi Lea çekiciliğini kullanarak şehvet dolu gözlerle Nicolasa söyledi. Nicolas tamamen ezilmiş gibiydi, böyle bir güzelliğin şehvet dolu bakışlarına karşı tepkisiz kalırsa, erkekliğini kaybetmiş demekti.
'Gece olmadan geleceğim...' dedi Nicolas. 'O zaman şimdi ben gidiyorum.' dedikten sonra Lea Nicolasa bir öpücük attı ve olağan üstü fiziğini gözler önüne sererek odadan çıktı. Nicolas bir süre aptal aptal arkasından baktıktan sonra sandalyesine oturdu. Bir anda çok huzurlu hatta mutlu hissetmişti, 'Hayatım çok iyi...' dedi kendi kendisine. Bir çok sorunu olmasına rağmen sadece Lea ya sahip olmak onu huzurlu ve mutlu hissettiriyordu. Bu önce ki hayatında sahip olmadığı bir ayrıcalıktı.
Nicolas bir süre sessizce düşündükten sonra aklını kurcalayan şeyleri bir kenara bırakıp işine döndü. Tekrar parşömeni aldı ve raporu okumaya başladı. Okumayı bitirdikten sonra gözlerini kapattı ve bedeninde ki ruh adağını hissettmeye çalıştı. Kısa sürede bağ kurmuştu ve aynı anda düşüncelerini ruh adağına aktardı.
Bu bir çeşit zihinsel iletişimdi.
'Bay Dante...' Nicolas hızlıca söyledi.
'Emredin Efendim...' Yaşlı bir ses saygıyla söyledi. Bu kişi Haydutlar Kralı Dante idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasy#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...