Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

134.Bölüm: Pusu (3)

Gleb ölmüştü böylece Alek'i kısıtlayan hiç bir engel kalmamıştı ve şimdi tamamen öfkeliydi. Nicolas ise çaresiz bir durumdaydı. 

Siren'i çağıra bilirdi fakat Siren Dünya Aziz olmuştu ve karşısında ki Alekin Dünya Aziz olduğunu tahmin ediyordu üstelik Muhafız Fei Klanından birisiydi. Kısaca çağırırsa hayatını kurtara bilirdi fakat başka bir klan üyesi ortaya çıkabilir ve Siren'i öldüre bilirdi.

Muhafız klanından kaçsa, siren Alek'i öldürse bile klandan kaçmayı başaramazdı. Muhafız klanları çok güçlüydü, Sireni öldürürlerdi, Nicolası öldürürlerdi ve hatta bütün ailesini öldürürlerdi. Nicolasın tek yapabileceği kendi ölümüne izin vermekti böylece bu konu kapanacaktı. 

Alek delirmiş gibiydi fakat Nicolas sakin görünse bile enerji merkezi çalkalanıyordu, heyecan ve hayal kırıklığı hissediyordu. Dokuz İlahi Beden tekniğini aralıksız kullanıyor ve sürekli olarak bedenini iyileştiriyor ve güçlendiriyordu.

'Biraz daha... Eğer biraz daha zamanım olursa 4. aşamayı kıracağım.' dedi Nicolas. Dokuz İlahi Bedeni Nicolasın en büyük koz kartıydı. Kara Yıldırım Şövalyesi olağan üstüydü ve tekniğin hiç bir kısıtlaması yoktu. Nicolas üstün anlayışı ile zaten tekniği tam anlamıyla kavramıştı, 3. Seviye de buna dahildi fakat teknik her aşamada akıl almaz ölçüde güçleniyordu. 3. seviyeye bedeni zar zor dayanıyordu. Ancak Dokuz İlahi Beden de 4. Aşamaya girerse o zaman bedeni daha güçlü olacaktı.

Fiziksel gücü Dünya Aziz Alemi altında ki herkesten güçlü olacaktı, ayrıca 4. Aşama Kara Yıldırımları yüzeysel yaralar alarak kullana bilirdi. Bu da Dünya Aziz Alemi başlangıcında ki kişilerle savaşa bileceği hatta kazana bileceği anlamına geliyordu.

Şuan tek umudu daha fazla yara almak, onları tekrar iyileştirmek ve ölmeden bir metali döver gibi bedenini döverek geliştirmekti. Bu yöntem son derece vahşi ve acımsızdı fakat ekim dünyası da öyleydi. Sadece gerçek acı, ölüm ve yaşam durumu kişinin sınırlarını geçmesine izin verebilirdi. Nicolasın alem atlaması için hala 1 aya ihtiyacı vardı, enerji merkezi ne kadar kaotik olsa da sütun hala eskisi kadar hızlı çalışıyordu ve zaman kısatlamamıştı. Bu da Nicolası hayal kırıklığına uğratmıştı, tek umudu 9 İlahi Beden tekniğinin 4. Aşamaya girmesiydi. 

Bu sebeple yaralanmalıydı ve sürekli ve sürekli iyileşmeliydi. 

'Seni binlerce parçaya böleceğim!' Alek bağırdı ve ileriye atladı, Nicolasın üstüne devasa bir güç bindi, hemen kara yıldırım adımlarını kullanarak geri çekildi fakat alemler arasında ki fark açığa çıkmıştı, baskı hareket hızını yarı yarıya azaltmıştı. Alek havayı yumrukladı, yeşil bir kaplan fırladı ve Nicolasa atıldı.

Nicolasın yüzü bir anda soldu hemen iki kara yıldırım yılanını yumruklarından fırladı ve Yeşil Kaplan Başı ile çarpıştı.

Devasa bir patlama Nicolası geri uçurdu, bütün bedeni kan içindeydi. Nicolas 5 hap çıkartıp ağzına attı. Hapların etkisi azalıyordu bu sebeple miktarı artırmak zorunda kalmıştı.

Beş hap bedenine girdiği anda bütün bedeni Aziz Enerji ile doldu, enerji merkezi şişti ve üç ekim sanatı bir anda deveran etti. Enerji merkezi daha da genişledi, fiziksel gücü ufak bir miktar yükseldi ve yaraları iyileşmeye başladı. Saf Aziz Ekim Sanatı deveran etti, Aziz Enerjisi daha saf hale gelirken siyah renki yavaş yavaş yok olmaya başladı, bunun yerine şeffaflaştı. Hala siyahtı fakat artık şefaftı. Nicolas buna anlam veremedi fakat gücünün arttığını hissetti.

Dokuz İlahi Beden neredeyse 3. aşamanın zirvesine ulaşmıştı, 4. aşamadan biraz daha uzaktı. Aziz Enerji Genişletme Sanatı ise 3. aşamaya giriş yapmak üzereydi. 3şamaya giriş yaparsa ekim sanatı tamamlanacaktı ve artık enerji merkezi maksimum kapasiteye ulaşacaktı ve artık ekim sanatını kullanmasa bile her seferinde enerji merkezi daha fazla aziz enerji tutacak, bedenini güçlendirecek, kanını güçlendirecekti. Ruhu bile arınacaktı ve bunların hepsini kendi kendine yapacaktı. Bir nevi otomatik hale gelecekti ki bu da bu ekim sanatını olağan üstü yapan şeydi.