58.Bölüm: Gerçekler

6.9K 676 22
                                    

1 saatin ardından Nicolas son bitkiyi tanımladı ve Beyaz Kazan mor bir ışık yaydıktan sonra Nicolasın madalyonu yuvadan çıktı ve eline döndü.

'Üstat Nicolas Fei...' Beyaz Kazan sadece tek bir cümle söyledi fakat bu cümle aynı zamanda bir onaydı. 

İzleyen herkes dona kalmıştı, son 1 saattir herkes tartışma halindeydi. İki şey onları dehşete uğratmıştı.

'Yanlış duymuş olmalıyım. Kadim Üstat İter dedi... Bu İmkansız... Kadim Üstat İter 1.000 yıl önce ölmüş olmalıydı. Yaşlılıktan ölmüştü, birisi madalyonunu nasıl bula bilir ?' Kırmızı cübbeli yaşlı şaşkındı. Onu dinleyen beyaz cübbeliler arasında bu ismi bilen çok az kişi vardı. Bazı Kırmızı cübbeliler bile haberdar değildi.

'Nicolas Fei dedi değil mi ? Nicolas Fei ? Fei Klanının serseri genç efendisi... Onunla aynı isme ve soy ismine sahip olmalı...' 20 yaşlarında ki beyaz cübbeli inanmak istemiyordu. Başka bir isim kabul edile bilirdi fakat Nicolas Fei mi ? Şaka gibiydi.

'İlahi Kazan, Üstat Nicolas Fei dedi... Yani testi geçti mi ? Sadece 1 saatte mi ?' Kırmızı cübbeli yaşlı bir kadın inanamadı.

Herkes şaşkındı, kimse ne olduğunu anlayamıyordu. Bir gün kalkmış, günlük işlerini yapmış ve akşam vakti Simya Birliğine gelmişlerdi. Yakışıklı bir adam bir anda ortaya çıkıp Simya Birliğinin en üstünde yer alan koltuklardan birisini öylece almıştı.

Üstelik o Nicolas Fei idi. Fei Klanının serseri Genç Efendisi. Hiç bir işe yaramayan bir sülük. Bu olsa olsa bir şaka olurdu fakat Simyacı Birliği ne kadar ciddi bir kurumdu ? Bu tarz saçmalıklarla uğraşırlarmıydı, yine de Nicolasın Üstat olmasındansa Simyacı Birliğinin şaka yapmış olması daha inandırıcı geliyordu. En azından milyarda bir bile olsa mümkündü.

Nicolas madalyona baktı, sonra arkasını döndü. Ayrılmak için yürümeye başlamıştı. Geldiğinde kimseye dikkat etmemişti ve giderken de ne yaptığını umursamadan gidiyordu. Burada kalıp tebrikleri almasına gerek yoktu zaten 16 yaşında bir Üstat olarak Simyacı Birliği onu bulmak için gelecekti. 

Hemde ışık hızında. Nicolas Simya Birliğinden şaşkın ve sorgulayan bakışlar altında ayrıldı. Kimse durdurmaya cesaret edemedi, inanamıyor olsalar bile bir Üstat... Hafife alınacak birisi değildi. Harekete geçmeden önce kendilerine sormuşlardı 'Ya doğruysa...' Ya doğruysa o zaman Nicolasa problem çıkarttıkları için neler olacaktı.

Kırmızı veya Beyaz Cübbeliler bu konunun onları aştığını hemen fark etti.

Nicolas Simya Birliği binasından çıktı ve atını alıp Fei Klanına sürmeye başladı. Arkasında bıraktığı kaosu umursamamıştı. Sonuçta bunu bilerek yapmıştı bütün dünyanın Fei Klanının Genç Efendisinin artık Simya Birliğinin bir Üstadı, Mor Madalyona sahip bir Yüksek Yöneticisi olduğunu bilmesini istiyordu. 

Fakat fazla iyimserdi, düşman güçlenmesini istemiyordu ve böyle açık bir meydan okumaya ağır bir şekilde karşılık vereceklerdi.

Nicolas Fei Klanına 1 saat içinde ulaştı. Kimse onu karşılamaya gelmemişti. Kapıda Nöbetçiler onu görünce şaşkın bir şekilde baktı ve hemen ardından selam verdiler.'Genç Efendi...' Nicolas başını salladı ve geçip gitti. Nöbetçiler arkasından tedirgin bakışlar attılar

Fei Klanı malikanesi hiç olmadığı kadar sessizdi, sanki ruhu çekilmiş gibiydi. Nicolas bir gariplik olduğunu sezmiş ve anında aklına Annesi ve Babası gelmişti.

Bir süre sakin yürüdükten sonra kalbinden yükselen baskıya daha fazla direnemedi ve bir ok gibi ileriye atıldı.

Bir kaç saniye içinde Fei Klanının merkezine girmişti koridora girdikten hemen sonra sola döndü. İki nöbetçi her zaman ki gibi büyük kapıyı koruyordu. Nicolası gördükleri anda irkildiler, Nicolas bir hayalet gibi karşılarına çıkmıştı.

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin