Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

194.Bölüm: Aydınlanma Arayışı (1)

Nicolas iç çekerek omuz omuza uzaklaşan Dean ve Axele baktı. Onlara ceza vermemişti çünkü, morali en bozuk olduğu anda onu keyiflendirmişlerdi. Bu Dean ve Axel için ise bir ödül gibiydi, planları tamamen başarısız olmuştu, bir defa bile kılıç sallamadan yenilmişlerdi.

İkisi de uzaklaşırken aynı şeyi düşünüyordu. 'Geçmişte bizi yendiğinde kılıç veya elini kullanırdı fakat şimdi sözleri yetiyor...' Yetiştirici dünyasında, güçlü saygıyı hak ederdi ve Nicolas en azından bu iki kişi için oldukça güçlüydü.

Nicolas masada oturdu, derin bir nefes aldıktan sonra gökyüzüne baktı. ' Hala çok zayıfım...' dedi çaresizce. Yaşananları düşününce, bu cümlesinin anlamsız olmadığı ortaya çıkıyordu. Yetiştirici dünyasında, Nicolas kendi nesli içinde önde gelen kişilerden birisi olabilirdi fakat kesinlikle en güçlü değildi. Ondan çok daha güçlü olan sayısız kişi vardı. Sadece Akademide bile binlerce öğrenci arasında muhtemelen en iyi yüz içinde bile değildi.

Yaşananlar kalbine kazınmıştı ve bir daha asla çıkmayacaktı. Bunun yanında kurallar asla onu korumayacaktı, ömür boyu Akademide saklanamazdı bu sebeple bir gün yüzleşmesi gereken, üst nesilden düşmanlara kafa tutması gerekiyordu.

Akhan ona koruma sağlamıştı, Yaşlı Su klanını koruyacağını söylemişti fakat bunların hepsi dış destekti, hiç bir anlamları yoktu. Örneğin, Tarikat Patriği eğer Nicolasın ailesini yok etmek istese, kim ona engel olabilirdi ? Akhan mı? Yada Yaşlı Su mu?

Veya daha güçlü bir düşman ortaya çıkarsa, hangisi onun ailesi için kendi canını ortaya koyardı ? Açıkça kimse yeterli korumayı sağlayamayacaktı. Bu sebeple Nicolas çareyi sadece güçlenmekte bulabilirdi.

Elinde bir çok koz kartı vardı fakat bu koz kartları o kadar güçlüydü ki, varlığı ile yokluğu arasında neredeyse hiç bir fark yoktu. Basitçe, kullanamadığı sürece olmalarının anlamı yoktu.

Anlayış düzeyi olağan üstü olsa bile, hala yeni yürümeye başlayan bir bebek gibiydi. İlk adımı atmadan, koşması imkansızdı, bu sebeple yavaşça gözlerini kapatıp düşünürken, bir yandan da yeteneklerini gözden geçirip, kendisine bir yol çiziyordu.

'Ne yapmalıyım ? Hangi yoldan yürümeliyim ?' dedi Nicolas çaresizce. Bir yetiştirici kendi yoluna sahip olmalıydı fakat Nicolas için bu yol hala açık değildi.

O bir dahiydi fakat bu dahi oluş ona aslında daha büyük bir yük bindiriyordu.

Örneğin, Akhan Ruhsal güç konusunda inanılmaz yeteneklere sahipti, muazzam bir var oluş olarak görüle bilirdi ve bu alanda gelişimi şüphesiz zirveye çıkacaktı. Kendisi bile, rahatlıkla bir Nüwe olabileceğini söylüyordu.

Aynı şekilde Dean'nin kılıç yeteneği muazzamdı, Axelin Sabre ve Sevrius'un Balta yeteneği olağan üstüydü. Kendi yollarında yürüdükleri ve içsel şeytan oluşturmadıkları sürece önlerinde hiç bir engel olmayacaktı fakat Nicolas?

Nicolasın dehası bir alanla kısıtlı değildi, o her alanda yetenekliydi.

Kılıç, Mızrak, Yay, Büyü, Ateş,Karanlık,Şeytani Enerji veya Hayat Enerjisi dahil her türlü şeyi yapabilirdi. Kalpa Enerjisi ile bedenini güçlendire bilirdi, Kozmik Enerji saflaşa bilirdi. Ruhsal Enerjisi ile totem oluştura bilir, zihinsel enerjisi ile illüzyonlar yarata bilirdi. Simya dahisiydi, Büyü Kaşifi ve Dizi Ustasıydı, Tılsım yapmayı biliyordu, yaratık evcilleştirmeyi de. 

Bilinmeli ki bu yolların hepsi ayrıydı, bir yetiştirici bu yolların birisinin alt kolunu ömrü boyunca çalışır ve uzmanlaşırdı fakat Nicolasın yeteneği her şeye idi bu da bir lütuftan çok lanet gibiydi.Öğrenme kabiliyeti, anlayış düzeyi ve özümseme süresi muazzamdı. Daha Kılıç Niyetini yeni kavramışken 2. aşamaya çıkmıştı. Fakat kılıç onun yolu muydu ?