Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

46.Bölüm: Zaman Boyut Sunağı (2)

Nicolas çukurdan çıktı, çukurun merkezinde ki sunağın zemin taşına bir süre baktı. Uzun sütün oldukça kalındı ve tamamen granit benzeri bir maddeden yapılmıştı.

Nicolas çukurdan çıkıp, hızlıca aziz enerjisi ile kendini kuruladı ve iskelenin üstüne oturup depolama yüzüğünü incelemeye koyuldu.

10 milküplük depolama yüzüğünün içinde devasa bir hazine yığını vardı. Depolama yüzüğünün özel olduğu istiflenen ürünlerin kategorilerine göre sınıflanmasın dan belliydi. Görünmez bir güç, Nicolas çektiği on binlerce litrelik su ile hazineleri ve bitkileri ayırmıştı. Bütün depolama yüzüğünde ki alan Nicolasın mutlak kontrolü altındaydı. Nicolas hızlıca depolama yüzüğünü incelemeye başladı.

Aynı anda zihninde rakamlar belirdi.

'132.641.562 Altın...' dedikten sonra derin bir nefes aldı. Bu altınlar bilmediği bir dönemde basılmış altınlardı. Çoğunun üstünde farklı simgeler, farklı isimler vardı. Nicolas altınların çoğunun üstünde ki dili tanımıyordu bile. Sadece Kadim Unutulmuş İmparatorluğun dilini fark etmişti ki bu altın miktarı çok azdı. Yine de sahip olduğu 132.641.562 Altının tamamı günümüzde kullanılan altın sikkelerden daha büyük ve kalındı. Her bir altın sikkeden en az 4 Fai Krallığı Altın sikkesi elde edile bilirdi. Nicolas iç çekti, miktar inanılmazdı. Bazıları 6 Fai Krallığı Altını büyüklüğündeydi ve bu sadece ilk kontroldü.

Bunun dışında binlerce altından yapılmış bardak, tabak, çatal, kaşık ve diğer kullanım eşyaları vardı. Sayı çok fazlaydı, bir kısmı mücevherler ile süslenmişti. Onların değeri daha akıl almazdı, hepsi birer antikaydı. Değerleri çok yüksekti, o kadar ki Nicolas toplamda bir kaç milyar altın edeceğini tahmin ediyordu.

Bunun dışında safir, inci,yakut, elmas, yeşim,kehribar, Painite ve Taaffeit gibi inanılmaz değerli mücevherler vardı. Bu işlenmemiş veya işlenmiş mücevherlerin değeri inanılmazdı. Ufak bir miktarı ile Fei Klanı 1 ay boyunca bütün topraklarını sorunsuz idare edebilirdi. Nicolas ise bunlardan yığınlara sahipti. 

Nicolas incelemeye devam etti, Aziz Silahlarını fark ettiğinde  yüzünde ki gülümsemeye engel olamadı. Kılıçlar, Sabreler, Zırhlar,Mızraklar, Yaylar,Baltalar ve daha niceleri vardı. Sayıları çok fazlaydı, o kadar fazlaydı ki 10.000 kişilik bir ordu tamamen Aziz Silahları ve zırhları ine donatıla bilirdi. Böyle bir zenginlik İmparatorluklara yakışır düzeydeydi. Nicolas artık şaşkınlıktan çok korku hissetmeye başladı, birisi böyle hazinelere sahip olduğunu duysaydı anında ölürdü.

Sonra maden yığınları vardı, sayı bakımından azdı fakat Mitril,Adamantium gibi inanılmaz nadir bulunan madenlerdi. Bir kaç tondan fazlaydı, sadece 10 Kilo Adamantium ile Fei Klanının bir kısmı satın alına bilirdi. Adamantium madeni en kaliteli Aziz Silahlarının yapımında kullanılırdı. Mitril de benzer bir şekilde fakat 1 kilo Adamantium ile 1 Ton Mitril alına bilirdi. Bilinen en hafif, en dayanıklı maden şüphesiz Adamantiumdu. 

Nicolasın gözleri yuvalarında fıldır fıldır dönüyordu, kalbi yerinden çıkacak gibiydi.

Kontrol etmeye devam etti, bir çok özel kumaştan yapılmış kadın ve erkek giysileri gördü. Sayı çok fazlaydı, çok çok çok  fazla. Aralarında basit olarak isimlendirilecek bir tane bile kıyafet yoktu, hepsi Aziz Enerjisi ile hazırlanmış özel kıyafetlerdi. Kadınların ve Erkeklerin kullanımı için yapılmıştı, sadece en yüksek uzmanların sahip olabileceği nesnelerdi. Nicolas derin derin nefes aldıktan sonra tekrar inceledi.

Başka bir çok yığından sonra Nicolas sonunda aradığı nesnelerin ikisine ulaşmıştı.

Birincisi 154 adet depolama yüzüğüydü, yarısından fazlası Nicolasın sahip olduğu ile benzerken, bir kısmı daha düşük kalitedeydi ve ufak bir kısmı daha yüksek kalitedeydi. Nicolas hepsinin içini kontrol etmek istiyordu fakat önceliği bu değildi. Heyecanla asıl bu mağaraya geliş amacına odaklandı.