Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

143.Bölüm: Kadim Ata

Nicolas titredi, başını kaldırıp gökyüzüne baktığında gri saçlı yakışıklı adamı gördü. Saçları Gri olsa bile yüzü son derece gençti ayrıca inanılmaz derece güçlüydü. Nicolas soğuk bir nefes aldı. Klan Liderinin kaşları çatılmıştı, baskıya direniyordu lakin bu güç onu aşıyor gibiydi.

'Bir Elderi burada görmek ne kadar nadir.' dedi Klan Lideri, yarı saygılı olsa da temelde şaşkındı. Nicolasa bir bakış atıp hayret etti. 'Bu çocuk neden bu kadar güçlü kişileri çekiyor ?' dedi kendi kendisine. 

Genç Adam ise sert bir ifadeyle Klan Liderine baktı, 'Klan Lideri Hugo... Çocuk zaten tarikatın bir üyesidir! Ona zorbalık yapmaya ve sahip olduklarını almaya nasıl cesaret edersiniz ?' dedi Genç Adam sert bir şekilde.

Klan Lideri Hugo'nun gözleri titredi, şaşkınlıkla önce Nicolasa sonra Elder Ketona baktı. Bakışları sertti, 'Tarikatın bir üyesi mi?' Nicolas bile inanamadı, 'Ben tarikatın bir üyesi miyim ?' dedi inanamayarak.  O bile bunu beklememişti.

'Ne demek istiyorsunuz Elder ?' dedi Klan Lider Hugo.

'Çocuk Simya Birliğinin bir Üstadıdır. ' Genç Adam sert bir şekilde söyledi. Elder Keton ve Elçi bile titredi. Diğerleri de dahil herkes Nicolasa şaşkınlıkla baktı, herkesin gözleri titriyordu ve Nicolasın gözleri de şaşkınlıkla doluydu.

'Simya Birliği, Aziz Yıldız Tarikatının bir kolu mu?' dedi inanamayarak.

'Bu...' dedi Klan Lideri Hugo, gözleri yuvasında titriyordu. Açıkça bu beklenmedik bir durumdu. 

'Bu doğru mu?' dedi Klan Lideri Hugo, sert bir şekilde Elder Ketona sordu. Elder Keton titredi, 'Klan Liderim... Ben...' dedi Klan Lideri Hugo elini kaldırdı ve Elder Ketona sert bir tokat savurdu. Elder Keton tokatla anında yere bir meteor gibi çakıldı. 

Nicolas soğuk bir nefes çekti 'Bu herif çok acımasız.' dedi.

Klan Lideri başını kaldırıp Genç Adama baktı. 'Elder, bu durumda hatalı olan taraf biziz.' dedi Klan Lideri çaresizce söyledi. Nicolasın Tarikata üye olmadığını, sadece bir dahi olduğunu düşünmüştü fakat aslında böyle bir statüsü vardı. Eğer yaşlı bir üstat olsa umursamazdı fakat 16 yaşında bir Üstat ise, bunu umursamayacak kıta da kimse yoktu. Bu açıkça geleceğinin sınırsız olduğunu gösteriyordu.

'Öyle olduğunuza şüphe yok! Bu durumda kılavuzların bedelini ödeyecek misiniz ?' dedi Elder ciddiyetle. 

Klan Lideri başını salladı, 'Yanlış anlamayı da telafi etmek için çocuğa her kılavuz için 5 Niyet taşı ödeyeceğim fakat borç senetlerinin iade edilmesini talep ediyorum.' dedi. Nicolas arada tamamen çaresizdi, konuşmaya hakkı bile yoktu. 

'Söz konusu bile olamaz, senetler çocuğun hayatının teminatıdır. Yeterli güce ulaşırsa geri alırsınız! Şimdi kılavuzların bedelini ödeyin ve ayrılın. Tarikat daha fazla bu meselenin uzamasını istemiyor.' dedi Genç Adam.

Nicolas derin bir nefes aldı, borç senetleri var olduğu sürece, borçlar ödenmeden klan tarafından öldürülemezdi. Yoksa asla borçlar ödenmezdi ve böylece içsel şeytanlar daha da büyürdü ve nihayetinde içinden çıkılmaz bir hal alırdı. Elbette bu Muhafız Klanın, Nicolasın hayatına artık kast edemeyeceği anlamına da geliyordu. Yoksa borçlu olan bütün herkesin gelişimi tehlikeye girerdi.

Elbette başka bir seçenek daha vardı, Nicolasın mirasçıları haliyle borcu da miras alıyordu ve Nicolas ölürse senetler mirasçılarından alına bilirdi fakat Fei Klanı, onu öldüren Muhafız Klanına senetleri verir miydi ? Bu Nicolasın vermesinden daha düşük bir ihtimaldi.