192.Bölüm: Canavar Patron (1)

6.1K 601 36
                                    

Nicolas öfkeliydi daha önce bir çok defa haksızlığa uğramıştı, defalarca haksız yere suçlanmıştı ve tahrik edilmişti lakin ilk defa üst nesilden birisi onu yaralıyordu. Aynı nesilden yetiştiricilerin rekabet etmesi, hatta birbirini öldürmesi normal görülürdü. Fakat üst neslin müdahale etmesi, hatta haksız bir şekilde yaralanmalara sebep olması bir tabuydu fakat yine de güç her şeyi belirliyordu.

Nicolas bugün yaralanmıştı, tekniği parçalanmıştı çünkü zayıftı. Elbette bunu yapan üst nesilden, 30 yıldan fazla süre Nicolas tan daha fazla ekim yapmış birisiydi fakat bu durumu değiştirmiyordu.

Akademide kurallar vardı fakat dış dünya öyle değildi, kimsenin bakmadığı bir anda kuralların anlamı yoktu. O esnada sadece güçlü olan kendi kurallarını koya bilirdi ve Nicolas bugün Akademide olmasaydı kesinlikle öldürülmüş olurdu.

Bu sebeple savaştığı herkesi affede bilirdi lakin Üst Nesilden birisinin ona saldırmasını affedemedi. Bedel ödetmeliydi fakat önce katkı puanlarını almak zorundaydı.

Nicolas ,ürkek bakışlar atan kalabalığa ilgi göstermeden, kaşları çatık, yüzü haptan dolayı rengini biraz geri kazanmış olsa da hala hastalıklı görüntüsüyle yürüyüp geçti.

Bu esnada, Simya Bölgesinde ki, konakta, bodrum katında ki iki taş kapı aynı anda açıldı ve aynı anda Dean ve Axel uzun zamandır devam ettikleri inzivadan çıktı.

Dean derin bir nefes alırken Axel gerilerek kemiklerini esnetti.

'Çok sıkıldım Dean...' dedi Axel hoşnutsuz bir tonda. Dean, Axele baktı, sebebini biliyor olsa bile, uzun süre kimseyle konuşmamıştı bu sebeple sordu.

'Ne yapmak istiyorsun?' sesi ilgiyle doluydu.

'Elbette kapalı kalmış her erkeğin yapması gereken şeyi...' dedi Axel gülümseyerek. Bir kaç ay öncesine kıyasla görünüşü fazla değişmemişti fakat yaydığı aura çok daha güçlenmişti. Belli belirsiz, bedeninden çıkan enerji dalgaları, aynı zamanda bu kapalı eğitimde ne kadar ilerleme kaydettiğini gösteriyordu.

Dean, Axele cevap vermeden önce, hızlıca bir kaç metre uzakta ki daha gösterişli taş kapıya baktı. Üstünde ki desene gelişi güzel göz gezdirdikten sonra hayal kırıklığı ile iç çekti.

'Patron Kapalı kapı eğitiminden çıkmış. Eğer bizim kız peşinde koştuğumuzu duyarsa...' dedi Dean, cümlenin devamını getirmemişti fakat Nicolasın, bir önce ki seferde verdiği cezayı hala hatırlıyordu.

Axelin tüyleri diken diken olmuştu, ikisi de yaramazlık yapmak isteyen çocuk gibiydi ve onları korkutan tek şey Nicolasın kendisiydi.Fakat onların bu tembel ve sefa düşkünü halleri aynı zamanda onları dehasını da gözler önüne seriyordu. Eğitim yapmaya yatkın olmayan bu iki dahi aslında Dünya Aziz olmayı başarmıştı. 

Şüphesiz bu sadece Nicolasın onlara sağladığı kaynaklarla mümkün olmamıştı. Dean ve Axel gerçek dahiler di. Nicolasa göre onların Akademide ki sıradan bir öğrenciden hiç bir eksiği yoktu hatta deneyim bakımından artıları bile vardı. Sadece 16 yaşında ikisi de Dünya Aziz olmayı başarmıştı üstelik ne büyük klanları vardı ne de büyük krallıkları. Sadece kendi iç güdülerine güvenerek hareket etmişlerdi.

Yaydıkları aura güçlü değildi fakat sarsıcı bir şekilde baskıcıydı. Dean adeta yürüyen bir kılıç gibi görünüyordu, üstünde ki kırmızı cübbesi, siyah uzun saçları ve yaydığı aura ile tam bir asil gibiydi.

Aynı kılıç gibi asil, gururlu ve güçlü görünüyordu.

Diğer yandan Axelin verdiği his biraz daha farklıydı. Dean, asil, gururlu ve güçlü görünüyordu lakin Axel kurnaz,agresif ve tehlikeli görünüyordu. Aynı bir Sabre gibiydi, ön görülemez oluşu ve yüksek tehlike arz etmesi adeta Axelin bedenine işlemişti. 

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin