Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

154.Bölüm: Drahma İllüzyon Sanatı (4)

Kapalı Kapı Eğitimi oldukça özel bir tür eğitimdi, kişinin dış dünya ile tamamen bağlantısının kesilmesini sağlıyordu. Dış dünyadan ses içeri girmezdi, hava içeri giremezdi ve büyü dizisi olmasa enerji bile içeriye girmezdi. Fakat Kapalı Kapı Eğitiminde bulunan kişinin farkındalığı dış dünyaya çıkabilirdi yada dış dünyada ki güçlü bir yetiştirici, ruhsal algısı ile kapalı kapı eğitminin içini gözlemleye bilirdi.

O gün, Konaktan muazzam miktarda zihinsel enerji dışarı sızmıştı öyle ki 2 dakika boyunca, konağın 300 metre küplük alanı içinde bulunan herkes zihinsel baskı altında titremişti. Lea veya diğerleri de buna istisna değildi. Konağın dışında bir süredir bekleyen bir kaç cüce ise bir kaç defa kan kusmuştu. Zihinsel enerji sona erdiğinde ise, kendine gelen herkes korkuyla dolmuştu.

'Bu ne biçim bir güç...' konağın dışında bekleyen kahverengi sakallı cüce korkuyla söyledi, gözlerinin içi titriyordu. 2 dakika boyunca sonsuz bir umutsuzluk hissetmişti öyle ki yaşama isteğini bile kaybetmişti.

Nicolas ise bu esnada hala baygındı dış dünyada neler olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu, sadece düzenli nefes alıyor ve uyuyordu. Rüya görmüyordu, sadece karanlık bir alandaydı ve bilinci artık bedeninde değildi.

Saatler akıp geçti ve neredeyse 12 saat sonra Nicolas tekrar gözlerini açtı, yavaşça doğrulurken bütün bedeninin acıyla sızladığını hissetti, ağzında ki kan tadını aldı. Yüzü acıyla ekşidi, yerden destek almak için elini zemine koyduğunda, pıhtılaşmış kanı fark etti, eli kaydı ve dengede duracak gücü bile yoktu yine de yüz üstü düşmedi, dirseği ile kendisini kaldırmak için güç uyguladı. Kolu titriyordu ve ayakları. 

Oturur pozisyona geçmek için bile mücadele verdi, sırtını yatağın kenarına yasladıktan sonra ancak bedenini destekleye bilmişti. Tereddüt etmeden depolama yüzüğünden bir hap çıkartıp ağzına attı. Enerjisini bile kullanamıyordu, perişan haldeydi bütün bedeni yaralarla doluydu, gözleri kanlıydı ve soluktu. 

Ölümden yeni dönmüş gibiydi, hap ağzına girdiğinde bir miktar canlılık bedenini sardı fakat yeterli değildi. Nicolas başka haplar çıkarttı ve yutmaya başladı, kısa süre içinde 30 dan fazla hap yutmuştu ve nihayetinde biraz gücünü geriye kazanmıştı.

Enerjisini kontrol edebilir hale geldikten sonra Dokuz Kalpa Yıldırım İblis Bedeni ekim tekniğini kullandı ve hayat enerjisini çalıştırdı, hızlıca bedeninde dolaştırmaya başladı. Hayat Enerjisi bedeninde dolaştıkça yaraları kapanıyor ve gücü tekrar geri geliyordu. Gücü geldikçe enerjiyi daha iyi kontrol ediyordu, iyileşme süreci daha da hızlanıyordu fakat orada, pıhtılaşmış kan içinde tam 3 gün 3 gece boyunca iyileşmek hayat enerjisini kullanmak zorunda kaldı.

Tekrar yüzü canlılığını kazandığında ve yaraları tamamen kapandığında ancak rahat bir nefes alabilmişti.

Yüzü hala acıyla doluydu ve öfkeli görünüyordu. 'Aptalım... Tam bir aptalım, neden mükemmel dünya ruhunu denedim ki? Önce düşük seviyeli dünya ruhu kullanmalıyım.' dedi Nicolas öfkeyle kendisini azarladı. Bu dikkatsizliği neredeyse hayatına mal oluyordu, eğer Sagu İmparatorluğu hazinesinde kusursuz seviye dünya ruhu olsaydı ve onu kullanmış olsaydı çoktan ölmüş olabilirdi.

Şuan hayatta kalmasının tek sebebi aslında ona bu acıları yaşatan Dokuz Kalpa Yıldırım İblis Bedeni ekim tekniği ve kararlılığıydı. Bu ikisi olmasa çoktan ölmüş olurdu. Sadece iyileşmek için bile 30 tane canlılık hapı ve 3 gün 3 gece boyunca hayat enerjisi kullanmıştı buna rağmen sadece %50 iyileşmeyi başarmıştı.

Nicolas derin bir nefes aldıktan sonra değişimi görmek istedi, ilk olarak ruhunu inceledi ve yüzü buruştu. 'Lanet olsun!' dedi Nicolas öfkeyle dişlerini sıktı, gözleri bir anda tekrar kanlandı ve bir ağız dolusu kan kustu.