Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

19.Bölüm: Gölge Büyücü

Nicolas Lea'nın parlak sırtına baktı, yüzünde ki gülümsemeye engel olamıyordu. Sanki bulutları basamak olarak kullanmış ve cennetin üstüne çıkmış gibiydi. 

Lea ise yüzü kızarmış bir vaziyette yatakta çıplak vaziyette yatıyordu. 

Eğer bir erkeksen böyle bir kızı hele ki öyle arzulu ifadeye sahipken ve teklif ondan gelmişken reddemezdin. En azından Nicolas bunu yapacak birisi değildi ve şimdi içinde garip bir tamamlanmış duygusu vardı. Garipti fakat oradaydı ve sebepsiz yere gülümsemesine engel olamıyordu. Bu oldukça farklı bir duyguydu.

Nicolas kendi halinde düşüncelere dalmışken Lea bir anda döndü. Göğünsleri ortaya çıkınca Nicolas bedeninin sarsılmasına engel olamadı.

'Bu çok garip bir histi. Bir daha istiyorum.' dedi Lea, en ufak yorgunluk belirtisi ve utanç göstermeden 40 yıllık kocasına söyler gibi Nicolasa bakarak söyledi.

Toplumda bu tarz durumlar hoş karşılanmaz ve yadırganırdı. Evliliğin kutsallığını ihlal ettiği gibi genel kanıyla birlikte halk genellikle Kutsal Kiliseye ibadet etmese bile kutsal kilisenin belirli ahlaki öğretilerini sahiplenmişti. Bunlardan birisi evlilik ve evlilik dışı ilişki yani zinaydı. Aristokrat çevrede bu durum oldukça önemliydi. Asıl eş, cariyeler ve eşlerin statüsü son derece önemliydi. Fei Klanı da buna son derece önem veriyordu, böyle yüksek noktalarda evlilik aşk için değil politik çıkarlar için yapılırdı fakat belli istisnalar mevcuttu.

Örneğin Akira herhangi bir klana ait olmayan ve arkasında bir güç olmayan birisiydi fakat Soğuk Yıldız Büyücü Birliği ismi devasa gücün yetiştirdiği nadide dehalardan birisiydi ve aynı zamanda bu birlikte Yüksek Yönetici unvanına sahipti. Büyük Üstat seviyesinde olduğu ve nadir görülen Mor renkli buz büyüleri kullandığı düşünülünce Akira ile Hanry'nin evliliği her anlamda onaylanmıştı. 

Diğer yandan Lea bir fahişenin kızıydı, köle olarak yaşamıştı. Her ne kadar kölelikten azat edilse de Aristokrat çevrede cariye bile olmaya uygun olmayan birisi olarak görülecekti. Yine de Nicolasın Aristokratik kuralları umursadığı yoktu ve Lea ona aç gözlerle bakarken dürtülerini bastırmakta zorlanıyordu fakat güneş doğmuştu ve yapması gereken çok fazla şey vardı. Lea bir Azizdi ve Nicolas henüz bir Aziz değildi. Mevcut Aziz Enerjisi bakımından Nicolas kesinlikle daha avantajlı olsa da Lea'yı yorması öğlene kadar sürerdi. Bu yüzden içi kan ağlayarak bu teklife karşılık verdi.

'Gelecekte buna zamanımız olacak ama yapmam gereken şeyler var. Ayrıca seninde yapman gereken şeyler var.' dedi Nicolas.

Lea anında somurttu, şekeri elinden almış bir çocuk gibiydi ve büyük yeşil gözlerini Nicolasa sabitlemişken Nicolas çaresiz hissetti.

'Benim yapmam gereken bir şey yok, sende erteleye bilirsin.' dedi Lea hızlıca. Israrcıydı lakin Nicolas acı çekerek cevap verdi.

'Gelecekte yapmak istediğim çok şey var bu yüzden her gün bir düzeni takip etmeliyim ayrıca sen hayatını anlatmış olsan bile ne yapmak istediğinden hiç bahsetmedin. Sen ne yapmak istiyorsun ?' dedi Nicolas konuyu hızlıca çevirdi.

'Ben... Ben kaçarken bir karar verdim. Evlenip özgür olacağım.' dedi Lea kararlılıkla söyledi hatta elini yumruk yaparak kararlılığını açıkça ilan bile etti. Nicolas gülse mi ağlasa mı bilemiyordu.

Hayat hikayesini dinleyen birisi Lea'nın sayısız yaraya sahip olduğunu görürdü lakin Lea hayatı tecrübe etmemiş saf bir kız gibi davranıyordu. Evlilik ve özgürlük yan yana pek iyi durmuyordu.

'Sadece bu kadar mı? Mesela Büyük Üstat veya daha üst Alemlere çıkmak istemiyor musun ?' dedi Nicolas. Lea bir süre durdu, sessizce düşündükten sonra 'İstiyorum ama benim param yok bu yüzden yapamam. ' dedi. Nicolas bir defa daha acı acı gülümsedi, onunda parası yoktu fakat paraya ihtiyacı da yoktu.