Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)

39.Bölüm: Madalyon Mağarası (3)

Üstat Alemi bir geçitti. Büyük Aziz Alemi ile Üstat Alemini kıyaslamanın hiç bir yolu yoktu. Bir Aziz bir Büyük Azizi yenebilirdi. Bunun bir çok örneği vardı. Başaranlar birer dahi veya canavar olarak anılıyor olsa bile hala başaran kişiler vardı lakin bir Üstat Alemi uzmanını yenmek için Aziz bir yana, Büyük Aziz bile tamamen yetersizdi. Onlardan onlarcası Üstat Aleminde olan bir uzman tarafından anında karınca gibi ezilirdi. Bu yüzden Nicolas Üstat Aleminde bir yaratıkla karılaşmak istemiyordu.

Büyülü Yaratıkların farklı özellikleri vardı. Doğa dengeyi severdi ve her Büyülü Yaratık üstün bir güç aynı zamanda ciddi bir zayıflığa sahipti. Örneğin Mavi Kurt üstün koku ve duyma yetisine sahipti, görüş alanı belli bir noktaya kadar eşsizdi ve hisleri kuvvetliydi fakat dayanıklılığı eşit oranda güçsüzdü. Başı sert bir kafa tasıyla korunuyor olsa bile karın altı ve kulak bölgesi tek hamlede ölmelerini sağlayacak kadar güçsüzdü.

Siyah Dişli Domuz üstün savunma ve koku duyusuna sahipti aynı zamanda hızlıydı fakat çevikliği acınası derecede zayıftı. Hızı yüksek olan herhangi bir insan veya yaratık yavaş yavaş dayanıklılığını düşürürerek Siyah Dişli Domuzu öldüre bilirdi.

İnsanların aksine büyülü yaratıklar her alanda gelişim gösteremezdi. İnsanlar ise her alanda güçlü değildi fakat her alanda gelişim göstere bilirdi. Yine de yaygın olarak bir veya iki nitelik üzerinde gelişim göstermek yaygındı. Bir kılıç ustası aynı zamanda mızrak kullanamazdı. Kullansa bile ikisinde uzman olamazdı. Dayanıklı birisi ne kadar çabalarsa çabalasın belli bir hızın üstüne çıkamazdı. Suikastçılar ölümcül saldırılara sahip olsalar bile düşük dayanıklığa sahipti. İyi gözlere sahip olan birisi, iyi duyabilirdi lakin iyi koku alamazdı. 

Bu İnsanların bunu yapamıyor olmasından değil, yapmamayı tercih ediyor oluşundandı. Nicolasın bir dahi olarak anılmasının sebebi buydu. Fei Klanının gelmiş geçmiş en büyük dahisi hatta imajı kötüleşmeden önce bütün kıtada ki en büyük dahi olarak bile anılmışlığı vardı.

Bunun sebebi ise, Nicolasın her alanda akıl almaz hızlı gelişim göstermesiydi. Bir kitap okuyorsa, başkaları ezberlemek için 10 defa okurken o sadece 1 veya 2 defa okurdu. Kılıç kullanırken temelleri başkalarından çok daha hızlı kavrardı. Kılıçla mızrağı aynı anda kullanabilirdi. Onun dehası çok yönlü oluşundan ve bu çok yönlü oluşunu Aziz Enerjiyi üstün biçimde kontrol etmesinden kazanıyordu. Bu yüzden Fei Klanı için son derece önemliydi, Hanry Klan Lideriydi belki fakat bu güne kadar Nicolasın hapise atılmamasının veya yaptığı her şeyin bedelinin ödenmesinin sebebi eşsiz bir deha oluşuydu. Fei Klanı için, bir serseri olsa bile kayıp edilmemesi gereken birisiydi.

Nicolas önce ki hayatında uzunca bir süre bunun farkına varamadı ve ona verilen bu hoş görüyü kötü kullandı fakat bu hayatında kaybettiği her şeyi elde edecek ve doğuştan gelen yeteneklerini azmiyle dövecek, kendi kaderini kendi yazacaktı.

Bu sebeple, belki Üstat Aleminde olan yaratıkları veya insanları Büyük Azizken öldürmek imkansızdı fakat Nicolas öldüremese bile onlarla eşit şartlarda savaşacağını düşünüyordu.

Fakat şimdi bir Aziz bile değilken ancak saklanabilir ve Üstat Aleminde bir yaratıkla karşılaşmamayı uma bilirdi.

Nicolas dik kayalığa yakın bir şekilde yola devam etti. Mağara dizisi uzun yol boyunca devam ediyordu. Büyü Dağları kantonlara bölünmüş ve her kanton bazı büyülü canavarlar tarafından kontrol ediliyordu. Bu özellikle sürü halinde dolaşmayı seven büyülü yaratıklar için geçerliydi fakat istisnalar mevcuttu. Bazı Büyülü yaratıklar zekaya sahipti ve güçlüydü, onlar farlı türlerden olan bir çok büyülü yaratığı kendi yaşam alanlarına yakın tutar ve onları birer öncü olarak kullanırdı. Bu sık karşılaşılan bir durumdu ve Fei Klanı temelde böyle yaratıkların inlerini yok ediyordu fakat bu sürüleri rahat bıraktıkları anlamına gelmiyordu.