35.Bölüm: Mazoşist

6.6K 599 36
                                    


Prens Carter bir süre kendini toparlayamadı. Lea hala tahta kuklaya vurmaya devam ediyordu ve çevresiyle olan bağını tamamen kesmişti. 

Yüzünde vahşi bir ifade vardı, her hamlesinde kulağa hoş gelen bir şekilde bağırıyordu. Siyah mürekkep renkli saçları savruluyor ve onu bir peri gibi gösteriyordu. Olağan üstüydü, Prens Carter etkisinden çıkmakta aciz kalmıştı.

Nihayetinde başını sallayıp çıktığında yüzünde büyük bir gülümseme ve gözünde şehvet vardı. Hızlıca yürüdü ve taş yolu geçip, taş yolun sonunda duran hizmetliyi elinin tersiyle itti. Kız afallayıp yere düştü, hafif inledi ve gözleri şaşkınlıkla büyüdü. 'Uhh...'

Josefin ağzı açık kalmıştı, eğer Lea ya büyülenmiş gibi bakmasaydı Prens Carter'in harekete geçtiğini fark edebilirdi ama geç kalmıştı. Prens Carter neredeyse Lea'nın 5 metre yakına kadar gelmişti. Lea hala tahta kuklaya vururken, kötü niyetli bir bakış hissetti ve anında döndü. Hançer elindeydi ve tereddüt bile etmeden savurmuştu.

Tam Prens Carter'in boğazına dayadı, gözleri öldürme niyetiyla parladı. Alnından hala ter süzülüyordu.

'Sen kimsin ?' dedi Lea sert bir şekilde. Prens Carter'in kanı kaynıyordu...

'Ben... Yani seni... Şey, sen...' Prens Carter tamamen aptallaşmıştı. Krallığın en hızlı playboyu aptala dönmüştü. Lea'nın gözlerinde merhametten eser bile yoktu fakat bu korkutucu değil daha da çekiciydi. Sanki bir savaş tanrıçasıydı.

Lea kaşlarını çattı ve hançeri çekmek üzereyken Josef'in sesini duydu.

'Hanım efendi!' Lea durdu ve Josef'e baktı. Eğer biraz daha geç seslenmiş olsa Prens Carter'in boğazını kesmiş olacaktı.

'Bu piç kim ?' Lea görgü kurallarını tamamen görmezden geldi. Akira, Nicolas gittikten sonra bu alanı tamamen ona tahsit etmiş ve herkesin girişini yasaklamıştı. Lea'nın Fai Krallığı 4. Prensi Carter'a piç dediğini duyunca Josefin gözleri büyüdü. Akira defalarca Prens Carter'i dövmüş olsa bile bir defa bile yüzüne Piç dememişti.

Lea ise sanki bir böcekten bahseder gibi söylüyordu.

'Hanım Efendi...' dedi Josef fakat Prens Carter gülümsedi, sanki Lea'nın ona 'Piç' demesi iltifattı.

'Ben Fai Krallığı 4. Prensi...' Prens Carter etkileyici konuşmasına girdiği anda Lea'nın kaşları çatıldı ve gözü seyirdi. Tekmesini kaldırdığı gibi Prens Carter'in karnına vurdu ve Prens Carter'i 3 metre geriye sıçrattı.

25 yaşında olmasına rağmen ve bir prens olmasına rağmen aynı Nicolasın eski hali gibi Aziz Enerjisi yetiştirmeye hevesli değildi. Onca imkana ve yüksek yaşına rağmen Aziz Seviye başlangıcındaydı. Bu seviyesinden bile ne kadar tembel olduğu anlaşıla bilirdi. 

Lea için onu 1 tekme ile uçurmak elini sallamak kadar basitti. 

'HANIM EFENDİ...' Josef hemen korkuyla ileri atıldı ve Prens Carter yere çarpmadan önce onu yakaladı. 

'Bu piçe sormadım...' dedi Lea sert bir şekilde. 

'Hanım Efendi... O Fai Krallığının 4. Prensi, Klanı ziyaret için geldi...' Josef hızlıca Prensi tanıttı. İlk defa bir prensi başka birisine yerdeyken tanıtıyordu fakat Lea'nın kaşı bile oynamadı.

'Her kimse... Buradan siktir olup gitsin yoksa başını gövdesinden ayırırım!' Lea sertti. Nicolasın veya ailesinin önünde yumuşak başlıydı belki fakat unutulmamalı ki Gladyatör olmak için yetiştirilmişti, yüzlerce kişi öldürmüştü ve Ay Taşı Büyücü Birliğinin önenmli bir gencini hadım etmişti. Bir Prens olsa bile Lea'nın gözünde önemli birisi değildi. Lea için sadece kalbine girmeyi başara bilenler önemliydi. Bir İmparator, Kral, Papa veya Tanrı olması umurunda bile değildi. 

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin