109.Bölüm: Fiyat Düşürmek

5.8K 556 12
                                    

Yaşlı Adam sert bir şekilde bağırdığında herkesin bakışları ona döndü ve herkesin gözünde ki bakış ciddileşmişti.

'Ben bu işe 73 yılımı verdim...' dedi yaşlı adam bastonuna tutundu, bitkin görünüyordu lakin hala otoriteye sahipti.

'Hepinizin babalarıyla, bir kısmınızın dedeleriyle bu masalarda oturdum!' Yaşlı adam konuşmaya devam etti ve kimse itiraz etmemişti.

'Çoğunuz benim elimde yetiştiniz... Çoğunuza akıl hocalığı yaptım fakat ne ben ne de babalarınız size ne zaman kaçmayı öğretti ?' Yaşlı Adamın üslubu suçlayıcıydı, herkes gerilmişti, sanki babaları tarafından azarlanıyor gibilerdi.

'Bir kaç yeni yetme çıkıp elimizde ki her şeyi almak istiyor ve siz onlara bunu veriyorsunuz! Sorarım size şirketleriniz elinizden gittiğinde klanınızın ne değeri kalacak ? O küçük piç hepimizi o bildirgeye imza attırarak mahvetti ve şimdi onun için değerli olmaktan başka çaremiz yok. Eğer onun için değersizleşirsek neden bizi hayatta bıraksın ? ' farklı bir bakış açısından konuşmuştu ve hemen şüpheli bakışlar ciddiyetle doldu.

Anında yıldırımlar beyinlerince çakmıştı ve titremişlerdi. Nicolasın onlara imzalattığı bildirge hayatlarının en büyük dönüm noktasıydı, ellerini kollarını bağlamakla kalmamış başlarının üstünde duran asılı bir kılıç gibiydi. Her an mallarından ve topraklarından olabilirlerdi fakat mallarından oldukları anda güçlerini kayıp ederlerdi.


'Doğru... Usta doğru söylüyor...' Hemen bir kişi konuştu ve hemen arkasından bir kaç kişi daha onayladı lakin bazıları hala ikna olmamıştı.

'Usta, ben sizin gibi düşünmüyorum. O bildirgeyi imzaladık tan sonra toprağımızın olup olmaması yada işimizin olup olmaması artık önemli değil. Hepimiz Baron klanlar veya haneleriz lakin hepimiz o velet tarafından oyuna getirildik. O bildirgeyi imzaladıktan sonra, adil yargılanma hakkından ve mallarımızın, topraklarımıza sahip olma hakkından vazgeçtik. Üstelik bunun yanında Ömür boyu soyumuz aristokrasi çevresinden atılabilir. Ben satmaktan yanayım, sonrasına sonra bakacağım...' dedi 40 yaşlarındaki Petro hemen söyledi. Zaten satmıştı fakat inandığı şekilde konuşuyordu.

Yaşlı Adamın kaşları çatıldı, bastonunu sert bir şekilde yere vurdu ve bağırdı. 'KORKAK APTAL!' aynı anda Petro ayağa fırladı.

'YAŞLI BUNAK AĞZINI TOPLA!!!' Sesi öfkeliydi, o anda artık aralarında ki saygı ortada yoktu.

Petronun diklenmesiyle birlikte yaşlı adamın kaşları iyice çatıldı ve hemen bir kaç kişi ona destek vermek için ayağa fırladı. 'PETRO! BU NE SAYGISIZLIK! USTA SENİN DEDENLE YAŞIT!' dedi sert bir şekilde.

'Dedem öldü ve o onun yanında değil! Ben kararımı verdim ve bu meclise olan saygımdan dolayı son defa size söylüyorum. Pişman olmak için geç olmadan satın! Savaş başladığı anda madenlerinizin fiyatı şuan ki değerinin altına düşecek. Fakir Baronlar olmak istiyorsanız siz bilirsiniz ama benim kapıma gelmeyin!' dedikten sonra döndü ve odayı terk etti.

Arkasında bir şüphe dalgası bırakmıştı. Yaşlı Adam daha duygusal konuşmuştu ve herkesin saygı duyduğu birisiydi lakin Petro gerçeklerden bahsetmişti. Petronun ardından kısa süreli bir sessizlik oldu ve bir kişi ayağa kalktı, 'Beyler bende Petro ile aynı düşüncedeyim. Sizede aynısını yapmanızı tavsiye ederim. Bazen Tavuğun başı olmaktansa, Anka Kuşunun kuyruğu olmayı tercih etmek lazım...' dedikten sonra döndü ve ayrıldı.

Onun ayrılışıyla bir an herkes afalladı, sonra bir kişi daha ayağa kalktı.

'Klanım için en iyi olan bu, Genç Efendi eğer bize o bildirgeyi imzalatmamış olsa savaşırdım fakat şimdi her şeyim tehlike altında, paraya sahip olmazsam savaştan sonra kaçma şansım olmaz.' dedi ve başka bir kişi daha ayrıldı.

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin